KONYA'nın Ereğli ilçesinde siroz hastası Ömer Gümüş (50), Antalya'da önce karaciğer nakli, ardından aort ameliyatı oldu. 10 gün arayla iki ameliyat geçiren Gümüş, kendisini hayata döndüren doktorlarına teşekkür etti
Konya’nın Ereğli ilçesinde yaşayan Ömer Gümüş, 2007 yılında vücudunda şiddetli kaşıntı başlayınca doktora başvurdu. İlk olarak alerji tanısı konulan Gümüş, şikayetlerinin devam etmesi üzerine yeniden doktora gitti. Yapılan tetkik ve tahlillerde siroz olduğu belirlenen Gümüş, ilaç tedavisine başladı. Yıllarca ilaçla hastalığının ilerlemesi önlenmeye çalışılan Ömer Gümüş’e, 1,5 ay önce karaciğer nakli olması gerektiği söylendi. Bunun üzerine geldiği Antalya’da Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu başkanlığındaki ekip tarafından ameliyata alınan Gümüş, eşi Cemaliye Gümüş’ün (39) verdiği karaciğer dokusuyla yaşama tutundu.
10 GÜN SONRA İKİNCİ AMELİYAT
Ömer Gümüş, sıkıntılı günlerin bittiğini düşünürken şiddetli ağrılar yaşamaya başladı. Sırt ve karın ağrılarının geçmemesi üzerine yeniden tetkikleri yapılan Gümüş’ün, aort damarında yırtık olduğu belirlendi. Nakilden 10 gün sonra ikinci kez ameliyata alınan hastanın yırtılan aort damarı Op. Dr. Ahmet Taner Çetintaş’ın gerçekleştirdiği ameliyatla değiştirildi.
NAKİLDEN SONRA AORT DAMARINDA YIRTILMA
Karaciğer nakli ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Aliosmanoğlu, Ömer Gümüş’ün kendilerine başvurduğunda şikayetlerinin çok artığını ve acil nakil ameliyatına aldıklarını söyledi. Nakil için hazırlıklara başlandığında kız kardeşi ve eşinin verici olduklarını kaydeden Prof. Dr. Aliosmanoğlu, yapılan tetkiklerde eşi Cemaliye Gümüş’ün karaciğerinin uygun olduğunu belirlediklerini söyledi. Prof. Dr. Aliosmanoğlu, ‘Hastamıza eşinden karaciğer nakli yaptık. Hem hasta hem vericisi için nakil sonrası her şey yolundaydı, ancak hastamız taburcu olduktan 10 gün sonra şiddetli karın ve sırt ağrıları yaşadığını söyleyerek bize başvurdu. Yaptığımız tetkiklerde aort damarında yırtılma olduğu belirleyince hastamızı Taner hocamıza teslim ettik. Şu anda sağlığı gayet iyi’ dedi.
‘ÖNCE DAMARLARIN YERİNİ DEĞİŞTİRDİK’
Op. Dr. Ahmet Taner Çetintaş ise hastanın aort damarında yırtılma ve damar içinde kanama oluştuğunu belirterek, ameliyatı iki aşamada yaptıklarını söyledi. Op. Dr. Çetintaş, şöyle devam etti:
‘Yırtık, sol şah damarının aort damarından çıktığı yerdeydi. Bu tip vakalarda normal şartlarda risk olmasa açık kalp ameliyatıyla yapılırdı. Ancak hastamız yeni karaciğer nakli olmuştu ve yüksek risk grubundaydı. Böyle bir ameliyatı kaldıramazdı. Bu nedenle hastamıza iki aşamalı işlem uyguladık. Önce göğüs kafesini açtık. Aort üstündeki sol şah ve sol kol damarlarının yerini değiştirdik. Daha sonraki aşamada ise sol kasığından girerek, bölgedeki yırtığı kapsayacak şekilde kapalı yöntemle aort damarının 7 santimlik kısmını yapay damarla değiştirdik. Hastamızı işlemden 1 gün sonra taburcu ettik. Şu anda sağlığı gayet iyi.’
‘KAŞINTILARIM BAŞLAYINCA ALERJİ DEDİLER’
Siroz hastalığıyla ilgili ilk belirtilerin 2007 yılında ortaya çıktığını, şiddetli kaşıntı şikayetiyle hastaneye başvurduğunu belirten Ömer Gümüş, hastalığının tespit edilemediğini söyledi. Kaşıntıya alerjinin neden olduğunun söylendiğini anlatan Gümüş, ilerleyen günlerde şikayetlerinin artması sonucu yeniden hastaneye gittiğini ifade ederek, ‘Hastanelere çok gidip geldim. En sonunda yapılan araştırmalarda siroz olduğuma karar verdiler. Nedeni ise hala belli değil. Sirozun ilerlemesini yavaşlatmak için de ilaç verdiler. 1,5 ay önce şikayetlerim iyice artınca karaciğer nakli olmam gerektiğini söylediler’ dedi.
Nakil olmak için Antalya’yı tercih ettiğini belirten Gümüş, eşi Cemaliye Gümüş’ün karaciğeriyle yaşama tutunduğunu belirterek, ‘Eşimden Allah razı olsun’ dedi.
Nakil ameliyatının ardından taburcu olduğunu ve her şeyin yolunda gittiğini söyleyen Gümüş, bu kez de şiddetli sırt ve karın ağrısı başladığını belirtti. Gümüş, ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu’nun yaptığı tetkiklerde aort damarında yırtık olduğunu öğrenince şoke olduğunu kaydetti. Nakil ameliyatından sonra bir kez daha ameliyathaneye girdiğini aktaran Gümüş, yırtılan aort damarının değiştirilmesiyle artık sağlığına kavuştuğunu kaydetti.
‘RÜYAMDA GÖRDÜM’
Sırt ağrıları başladığında henüz sorun tespit edilmeden önce bir rüya gördüğünü belirten Gümüş, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Rüyamda bir ses bana ‘Taner hocaya gideceksin’ dedi. Heyecanla uyandım. Kendi kendime ‘Hayırdır inşallah. Acaba Taner hoca kim?’ diye düşündüm. Ağrılarımı Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu’na anlattığımda nedenini saptamak için MR istedi. MR sonunda ise aort yırtığı olduğu ortaya çıktı. O sırada Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu bana dedi ki, ‘Seni Taner hocaya göndereceğim.’ O anda rüyamda gördüğüm hocanın Taner hoca olduğunu anladım. Allah doktorlarımdan razı olsun. Zor bir süreçti benim için. Çok şükür şu anda sağlığım inşallah yerinde. Yavaş yavaş düzeliyorum.’
Ömer Gümüş’ün eşi Cemaliye Gümüş ise çok mutlu olduğunu söyledi. Eşinin yaşadığı sıkıntıların artık geride kaldığını belirten Cemaliye Gümüş, ‘Allah’a şükür şu anda iyi. İnşallah bundan sonra çocuklarımızla güzel bir hayat yaşayacağız’ dedi.