7 Mehmet Restaurant'ınüçüncü nesil temsilcisi Mehmet Akdağ, gastronomi eğitimini ve becerisini işletmenin markasını bir adım ileri taşımak için kullanıyor. Akdağ, 'Her lezzeti bilim gibi yönetiyoruz' diyor.
SİYASET, sanat, spor ve iş dünyasından birçok ünlü ismi ağırlayan 7 Mehmet Restorant’ı özel kılan mevsimsel lezzetlere öncelik vermesi. Restoranın üçüncü nesil temsilcisi Mehmet Akdağ, gastronomi eğitimini ve becerisini, 7 Mehmet markasını bir adım ileri taşımak için kullanıyor. Kimi zaman yıllanmış lezzetleri, farklı ürünlerle harmanlayarak ortaya bambaşka bir tat çıkartıyor, kimi zaman cacık gibi geleneksel bir lezzeti mevsimsel meyvelerin yardımıyla bambaşka bir lezzete ve görünüme kavuşturuyor.
7 Mehmet isminin kaynağına ilişkin ‘7 kardeş, 7 belalı Mehmet, 7 aşçı’ gibi şehir efsanelerini hatırlatan Mehmet Akdağ, 7 Mehmet adının gerçek hikayesini anlattı. 7 Mehmet Restaurant’ın kurucusu dedesi Mehmet Akdağ’ın küçükken eşekten düştüğünü ve alnında ‘V’ şeklinde bir yara meydana geldiğini belirten Akdağ, ‘Arapça’da ‘V’ harfi Türkçe’de ‘7’ anlamına gelmektedir. Kendisine ‘7 Mehmet’ lakabı takıldığı için ilk restoranına da bu adı veriyor. Her şeyde vardır bir hikmet dedikleri bu olsa gerek. Aslında düşerek oluşan bir iz, yıllar sonra Türkiye’yi temsil edecek bir restorana dönüşüyor ve damaklarımızda iz bırakan lezzetlere imza atıyor. Tam anlamıyla bir alın yazısı hikayesi’ dedi.
ATATÜRK’E FASÜLYE PİŞİRDİ
Dedesi Mehmet Akdağ’ın Atatürk’ün aşçılarından Hacı Hasan’ın çırağı olduğunu hatırlatan Mehmet Akdağ, dedesinin bir hikayesini de anlattı. 1936 yılında Atatürk’ün Antalya ziyaretinde Mehmet Akdağ’ın o dönemde çalıştığı Hacı Hasan’ın restoranına yemek yemeye gittiğini söyleyen Akdağ, ‘Hacı Hasan hemen Mehmet Akdağ ile birlikte Atatürk’ün en sevdiği yemek olan taze fasülye yapmak ister fakat sebzeyi bulmakta güçlük çekmişler. Mehmet Akdağ civar bahçelerden dökülen taze fasülyeleri toplayarak Atatürk’ün en sevdiği yemeği pişirmiş. Bu jestleriyle Atatürk’ün gönlünü fethetmişler’ diye konuştu.
650’NİN ÜZERİNDE LEZZET
Türk, Osmanlı ve dünya mutfaklarının yanı sıra 7 Mehmet mutfağına özel 650’nin üzerinde farklı yemek, salata ve mezenin tadına bakmak mümkün. Yemek servisinin önemine dikkat çekerek, ‘Yemekler insanları beklememeli, insanlar yemekleri beklemeli’ diyen Akdağ, ‘İyi yemek yemek istiyorsak beklemeliyiz. Çünkü bir seferde 300 kilo pilav yapıp onu gün içinde dağıtmak vardır, bir de günde 10 kez 30 kilo pilav yapıp taze taze müşterinin önüne getirmek vardır. Biz günde 10 kez pilav yapmayı tercih ediyoruz. Misafirlerimiz taze, lezzetli ve kaliteli yemeği hak ediyor’ dedi.
Restorana ait anı defterinde yıllanmış notlara rastlamak mümkün. Açıldığı günden bu yana tutulan anı defterinde iş insanları, sanatçılar, siyaset dünyasının ileri gelenlerinin notları, görenleri geçmişe yolculuğa çıkarıyor.