En yüksek enflasyon sıralamasında Türkiye dünya ülkeleri arasında 7'nci sırada yer alırken Birleşik Kamu İş Genel Başkanı Mehmet Balık açlık tehlikesinin giderek büyümeye başladığını söyledi
En yüksek enflasyon sıralamasında Türkiye dünya ülkeleri arasında 7’nci sırada yer aldı. Ülkede enflasyon artarken maaşlara yapılan zamların çoktan eridiğini ifade eden sendika temsilcileri maaşlara ikinci zammın yapılması gerektiğini belirtti. Birleşik Kamu İş Genel Başkanı Mehmet Balık, açlık tehlikesinin büyümeye başladığını söyleyerek ‘Milyonlarca çalışanın aldığı asgari ücret aynı zamanda ücretler genel seviyesi için bir gösterge. Bu nedenle Aralık ayı beklenmeden asgari ücret yeniden belirlenmeli’ dedi. AÇLIK TEHLİKESİ BÜYÜMEYE BAŞLADI ‘AK Parti’nin politikaları Türkiye’yi dünyanın enflasyonu en yüksek yedinci ülkesi konumuna getirdi’ diyen Başkan Balık, ‘Enflasyon yoksulluktur. Enflasyon hırsızlıktır. Enflasyon halkın sırtındaki en haksız vergidir. Yükselen enflasyonla birlikte büyük bir yoksulluk dalgası ülkeyi sarıyor. TÜİK’in gizleyemediği kısmı bile yüzde 61,1 olan enflasyon, AK Parti’nin çevresine kümelenmiş birkaç müteahhit dışında tüm halkı hızla yoksullaştırıyor. Açlık riskini büyütmekte. Çalışanların, parasının büyük bölümünü ayırmak zorunda bulunduğu gıda fiyatlarında TÜİK’e göre son bir yılda yüzde 70, Birleşik Kamu İş’in hesaplamalarına göre ise yüzde 118 oranında artış yaşandı. En düşük memur maaşı, 6 bin lira sınırına dayanan açlık sınırını zor karşılarken asgari ücretle çalışan milyonlarca vatandaşımız, milyonlarca emeklimizin eline geçen para açlık sırının bile oldukça altında kalıyor. Yıllardır artan yoksullaşma 2021 yılının son aylarından itibaren açlık tehlikesini büyütmeye başladı. Sağlıklı ve dengeli beslenme halkın büyük kısmı için büyük bir hayalden ibaret kaldı’ dedi. YENİDEN ZAM GELMELİ Türkiye tarihinde hiçbir zaman enflasyon düşmediğine vurgu yapan Balık, ‘Sadece zaman zaman enflasyonun artış hızı yavaşladı. Yani bugünkü mal ve hizmet fiyatları önümüzdeki dönemde asla düşmeyecek, hatta yükselmeye devam edecek. Dolayısıyla kısa sürede yapılması gereken şey; maaş, ücret ve aylıkları bu fiyat seviyesini karşılayabilecek bir noktaya çıkararak alım gücünü artırmak olmalı. Kamu çalışanları ve emekliler için temmuz ayını beklemeden, enflasyon farkı ücret, maaş ve aylıklara yansıtılmalı. Milyonlarca çalışanın aldığı asgari ücret aynı zamanda ücretler genel seviyesi için bir gösterge. Bu nedenle Aralık ayı beklenmeden yeniden belirlenmeli. Enflasyon farkının şimdiden çalışanların ücretlerine yansıtılmasının kamu bütçesine yükü, kur korumalı mevduat uygulamasıyla bir avuç para sahibine ödenen kur garantisinden daha az olacak. Bütün bunlardan sonra da iktidarın, sadece çevresindeki üç-beş kişiyi zengin etmeye yarayan bu politikasızlıktan vazgeçerek bütün çağdaş ülkelerin yaptığı araçlarla enflasyonla mücadele ederek paramızın istikrarını koruyacak politikaları uygulamaya koyması gerekir’ şeklinde anlattı.
