Avukat Ahmet Çevik ve Erhan Akti mültecilerin haklarını, sorunlarını, dünyanın göçmen ve mültecilere bakış açısını ve Antalya'da son dönemde yaşananları anlattı
TÜRKİYE’NİN büyük bir sorunu haline gelen göçmenler aslında dünyanın sorunu. Savaş ya da başka sebeplerden ötürü ülkesini terk etmek zorunda kalan insanların yaşadığı birçok problem var. Mültecilerin haklarını ve yaşadıkları sorunları anlatan Avukat Ahmet Çevik ve Avukat Erhan Akti mültecilerin tüm ülkeler tarafından sorun olarak görüldüğünü belirtti. yaşam şartlarının daha kolay olması ve kolay iş bulabilmesi sebebi ile birçok yabancının Antalya’yı tercih ettiğini anlatan Avukat Çevik, yabancıların en çok turizm, tarım, sanayi gibi kollarda çalıştıklarını aktardı.
‘KANUNLA BELİRLENDİ’
6 bin 458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu gereğince, hakkında sınır dışı kararı verilen yabancıları, uyruğunda bulundukları ülkeye ya da farklı bir ülkeye sınır dışı edilebildiği bilgisini veren Avukat Çevik, ‘Yabancılar hakkında sınır dışı kararı almaya yetkili makam İçişleri Bakanlığı’ ve buna bağlı bulunan valilikler ve İl Göç İdareleri’dir. İçişleri Bakanlığı 2018 de 56 bin yabancının ülkelerine geri gönderildiğini. 2019 Ekim ayı itibari ile 75 bin 172 kişiye sınır dışı işlemi uygulandığı, 2019 yıl sonunda tahminlerinin 90-95 bin civarında olacağı belirtilmişti. Sınır dışı etme şartları kanunla da belirlenmiştir’ açıklamasını yaptı.
‘SORUN OLARAK GÖRÜYORLAR’
Ege ve Akdeniz de bir çok göçmenin yeni bir yaşam umudu ile güvenliksiz ve tehlikeli göç yolları üzerinde yaşamını yitirdiklerini belirten Çevik, ‘Ama hiçbir egemen ülke bu ölümlerin sorumluluğunu üzerine almıyor. Hatta ülke sınırlarına girmemeleri için göçmen yabancılar üzerine taciz atışları bile yapılıyor. Yardım edenler cezalandırılıyor. Egemenler göçmenleri sığınmacıları ve mültecileri sorun olarak görüyor ötekilerin sınır dışı edilmesi gerektiğini düşünüyor uygulanan şiddeti görmezden gelerek meşrulaştırıyor’ dedi.
GÜVENCE YOK
Göç yolları üzerinde denizlerde boğulup ölenlerin sayısının bilinmediğini söyleyen Çevik, ‘Karaya vuranların haberleri şu sayıda kaçak göçmen öldü şeklinde yapılıyor ve herkes bu trajediye doğal ölüm gözü ile bakıyor. Egemen ülkelerin de göçmenlere yönelik samimi politikaları yok. Türkiye göç yolları üzerinde bulunuyor. Birçok göçmen ve sığınmacı geri gönderme merkezlerinde gönderilmeyi bekliyor ve geri gönderme merkezlerinde ceza evinden daha ağır şartlarda kalıyor. Cezaevlerinde bir işleyiş bir sistematik düzen var ve mahpusları mahpus olmaktan doğan hakları var. Halbuki göçmenler sığınmacılar ve mültecilerin haklarını güvence altına alan bir işleyişten söz edemiyoruz’ şeklinde konuştu.
EVLENEN YABANCILAR
Ülkeye gelen bir kısım yabancı sığınmacının evlendiğini ve çocuk sahibi olduğunu anlatan Avukat Çevik, ‘Evleniyor çocuk sahibi oluyorlar. Buna rağmen sınır dışı kararı verilebiliyor. Kongo vatandaşı üniversite öğrencisi müvekkilimin çalıştığı ileri sürülerek ikamet izni iptal edildi. Sınır dışı etme kararı verildi. Bunun üzerine idare mahkemesinde sınır dışı kararının iptalini istedik bu süre içinde yabancı uyruklu bir Türk vatandaşı ile evlendi gebe kaldı. Buna rağmen idare mahkemesi sınır dışı etme kararını kesin bir şekilde onadı. Anayasa mahkemesine giderek sınır dışı etme kararını aile hayatına saygı hakkı kapsamında tedbiren durdurulmasını istedik. Mahkeme tedbiren sınır dışı etme işlemine durdurma kararı verdi ve anayasa mahkemesi sonucunu şimdi bekliyoruz’ ifadelerine yer verdi.
DİL SORUNU
Hakkını arayamayan dil sorunu nedeni ile avukat bulamayan kişilerin yaşadığı sorunlardan bahseden Çevik, ‘Çaresizlikten riskli olan olan geldikleri yerlere gitmek zorunda bırakılıyor ve sınır dışı ediliyorlar. Türkiye’ye gelen göçmenler sığınmacılar mülteciler yaşamaya değer cenetten bir hayat sürmüyor. Kimse bizden daha iyi yaşamaya değer bir hayat da sürdürmüyor ve zorluklarla mücadele ediyorlar. Egemenler hassas ve dezavantajlı guruplar üzerinde otorite kurup nefret de üretebiliyor’ dedi.
AVRUPA’NIN TUTUMU
Özelikle Avrupa’da göçmen politikalarının Türkiye’den daha kötü bir seyir izlediğini açıklayan Çevik, ‘Bir Suriyeli ya da göçmen gelecek diye resmen akılları çıkıyor. Göçmenler gelmesin diye ileri karakollar kuruyorlar ve ülkelerinde göçmen görmeyi de açıkça istemiyorlar. Post -politik toplumlarda üretilen nefret ile hasas ve dezavantajlı gruplara karşı mobilize de edilebiliyor. Ülkelerin sınırları insanlar içindir ve sunidir doğada bu şekilde sınırlar bulunmamaktadır. Avusturalya ada ülkesi olmasaydı yangından kaçan kangurlar ve kualalar başka ülkelere geçecekti dünyada kimse bunu da sorun etmezdi. Ege ve Akdeniz de yaşayan deniz canlıları aidiyetini kimse sorgulamıyor ama mevzu bahis göçmen olunca bir şekilde geçişler mesele edilebiliyor. Antik Yunan ve imparatorluklarda göçmen ve mültecilere yönelik bu şekilde kapatma kültürü yoktu. Mülteciler göçmenler ve sığınmacılar modern çağın köleleridir. Post-Politik egemenler yaşatma hakkını hassas ve dezavantajlı gruplar üzerinde kullanmıyorlar’ sözlerine dikkat çekti.
ANTALYA’DAKİ SORUNLAR
Türkiye’de yaşayan yabancıları zaten göndereceklerini belirten Çevik, ‘Bu insanlar eninde sonunda sınır dışı edilecekti. Böylelikle daha kolay hale geldi’ dedi. Antalya bazında ele alan Çevik, ‘Antalya’da çok yabancı var. Ama Suriyeliler de var. Bu insanların çalışması ya da suça karışması durumunda deport kararı veriliyor. İl Göç İdaresi’ne bağlı geri gönderme merkezi var. bu kişiler geri gönderme merkezine gönderiliyor. Eğer avukata ulaşabilirse idare mahkemesine başvuruyor. Mahkeme talebi kabul ederse mahkeme sonuna kadar yürütmesi durduruluyor. Mahkeme red ederse Anayasa Mahkemesi’ne gidip ülkesindeki sorunları söyleyerek Anayasa Mahkemesi’nden kararı durdumasını istiyor. Anayasa Mahkemesi’ de kararı durdurabiliyor. Bunları yapamayan insanlar da geri gönderiliyor’ bilgisini verdi.
DEPORT SORUNU
Geri gönderme merkezlerinin durumuna değinen bir başka Avukat Erhan Akti, ‘Anayasa Mahkemesi’nden kararı durdursak bile kişileri geri döndürme merkezinden çıkaramıyoruz. 60 bin 458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na gereğince kişi adına işlem yapılmış olması deport kararı vermeye yetiyor. Biz deportu engellesek bile idari gözetim kararı diye bir şey var. Ona göre hapis gibi tutuluyorlar ve hiçbir hakkı olmadan sadece gönderilmeyi bekliyorlar. Antalya’daki geri gönderme merkezinin de çok iyi olduğu söylenemez. Benzer milletten insaları aynı yere koyuyorlar. Bu da bir tehlike aslında. Mesela Suriye’de bir sürü muhalif görüş var. Yan yana olunca tartışmalar olabiliyor. Birbirlerine düşman oluyorlar’ dedi.
‘ANTALYA’YI TERCİH EDİYORLAR’
Mültecilerin durumlarının farklı olduğunu anlatan Avukat Çevik, ‘Mülteci yasal statüsü olan kişiler oluyor. Mültecilerin durumu farklı. 3’üncü bir ülke kabul edildiği takdirde o ülkeye gidiyor. Antalya’da çeşitli ülkelerden insanlar var ama burada imza yükümlü olduğu merkezler yok. Mesela bize en yakın Konya’da var. Bunun dışında Denizli, İzmir, Gaziantep’te var. Ama Antalya’da yok. Burada geri gönderme merkezi var. Buraya geliyor kişi. Eğer suça karışmış ya da yasa dışı çalışıyorsa geri gönderiliyor. Antalya turistik bir şehir olduğu için muhtemelen burada yapmazlar. Türkiye’nin her yeri gelen sığınmacılardan etkileniyor. Ülkemizin her yerinde olması lazım. İş olanakları fazla olduğu, yaşam şartları daha kolay olduğu için Antalya’yı tercih ediyorlar. Konya’da Denizli’de barınan buraya geliyor. Ama haftada bir imza atmak için oralara geri dönüyorlar’ şeklinde konuştu.
İŞ KOLLARI
Yabancıların genelde turizm sektöründe iş bulabildiklerini anlatan Akti, ‘Kırgızlar, Kazaklar, Ruslar genelde turizmde. Suriyeliler tarımda, sanayide, ağır işlerde çalışıyor. Toplumda yabancılar yüzünden bizi işe almıyorlar ya da ucuza çalıştırıyorlar gibi bir algı var. Ama Suriyelilerin çalıştığı iş kolları çok ağır ve Türk vatandaşlarının dahi çalışamayacağı iş kolları. Bunun örneklerini çok yaşadım. Zor olduğu için çalışmak istemeyen insanlar var. Ama bir Suriyelinin ya da yabancının seçme şansı yok. Bu tarz söylemler yabancıya nefreti körüklüyor. Suç oranının arttığını söylüyorlar ama araştırmalara baktığınızda yabancıların suç oranı daha düşük’ bilgisini aktardı.
Özel/ Dilan ERAY