Antalya’nın turizm merkezlerinden birisi olan Alanya İlçesi’ndeki müzeleri ziyaret ettiniz mi?
Tarihiyle göz kamaştıran, eski çağların görkemini gözler önüne seren, topraklarında barındırdığı müzeler sayesinde insanlık tarihinden günümüze uzanan büyüleyici yolculuğuna tanıklık edilmesini sağlayan Alanya’daki eşsiz müzeleri gezi listenize eklemeye ne dersiniz? İşte o muhteşem müzeler…
1- Alanya Arkeoloji Müzesi
Neolitik ve Helenistik dönemler ile Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlılara ait kültür varlıklarının sergilendiği müze, yaklaşık 22 bin esere ev sahipliği yapıyor. Çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Antalya’nın Alanya ilçesindeki müze, 1967’de Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nden devreden Tunç Çağı, Urartu, Frig ve Lidya dönemlerine ait eserlerle açıldı. Müzede, 2013’te kronolojik ve tematik sergilemeyle birçok yeni bölüm oluşturuldu. Alanya kent kimliğinden de esinlenilen bölümlerde, gücün simgesi Herakles’in bronz heykeli ayrı salonda sergileniyor. Ziyaretçiler, Anadolu uygarlıkları hakkında bilgi sahibi oluyor. Alanya Kalesi eserleri, gemi ve denizciliğe ait eserler ile bronz Herakles heykeli ayrı salonlarda sergileniyor. Mitoloji, ticaret, spor, sağlık, cam eser ve takı başlıkları altında düzenlenmiş vitrinlerde çok sayıda eser bulunuyor. Milattan önce 625 yılına ait bölgenin en eski tarihli yazılı belgesi Fenikece yazıt ve Alanya Kalesi kazılarında bulunan Sultan Alaeddin Keykubad’ın unvanlarının yazılı olduğu 8 kollu çini, Alaeddin Keykubad’ın portresinin yer aldığı bilinen kurşun mühür, çiniler ile küçük buluntular müzede bulunan eserlerden sadece bazıları.
2- Alanya Atatürk Evi ve Müzesi
Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat gelerek konakladığı yapının müze halidir. Atatürk Evi ve Müzesi günümüzde Alanya’da en çok uğranılan yerlerdendir. Alanya’ya geldikten sonra mutlaka bu Müze Evi’ne uğramalısınız. Atatürk’ün Alanya’ya geldikten sonra kalmış olduğu bu evde kişisel olarak eşyalar da yine sergilenmektedir. Alanya kültürü ile inşa edilmiş bir evdir. Günümüzde Atatürk’ün hatıralarını yakından görmek isteyenlerin uğradığı yerlerden bir tanesidir. Atatürk Evi ve Müzesi, etnografik eserleri de içerisinde barındırmaktadır. 19. yüzyıl Türk mimarisinin özelliklerini yansıtan bahçe içinde üç katlı binanın giriş katında Atatürk’ün kişisel eşyası, fotoğraflar, Atatürk’ün Alanyalılara gönderdiği telgraf ve diğer tarihi belgeler sergilenmektedir. Üst katın odaları ise geleneksel bir Alanya evinin etnografik eşyalarıyla donatılmıştır.
3- Alanya İç Kale Müzesi
Ülkede bulunan en iyi korunmuş orta çağ kalelerinden biri olma özelliğine sahiptir. Alanya Kalesi’nin bilinen ilk ismi M.Ö. 4 yüzyılda ‘Korakesium’dur. Surlarının uzunluğu 6,5 kilometreyi bulan Alanya Kalesi, şehir merkezinde, denizden 250 metreye kadar yükselen bir yarımada üzerindedir. 1221 yılındaki adı ‘Güzel Dağ’anlamına gelen ‘Kalanoros’ iken Anadolu Selçuklu topraklarına dâhil eden Sultan Alaaddin Keykubat tarafından yeniden imar ettirilmiş, ismi Alaiyye olarak değiştirilmiştir. Yarımada üzerindeki 19. yüzyıl sonuna kadar devam eden onarımlar sonucunda tarihi yapılar ve kent dokusu günümüze kadar ulaşmıştır. Alanya Kalesi’nin en üst noktasında etrafı surlarla çevrili bir alan Alanya Kalesi İçkale’si olarak adlandırılmaktadır. İçkale günümüzde açık hava müzesi gibi gezilebilen bir bölümdür. Burada Sultan Sarayı, çok sayıda sarnıç, koğuşlar ve bir şapel görülebilir. Ayrıca yüksekte yer alması nedeniyle Alanya ve çevresine panoramik bir bakış kazandırır. Yapılan düzenlemeler ile alan yürüme engelliler için de gezilebilir durumdadır.