Ambulans şoförü 32 yaşındaki Samet Şimşek, annesi 48 yaşındaki Gülcihan Şimşek'in verdiği böbrekle yaşama tutundu. Samet Şimşek, 'Artık annemin bir emanetini taşıyorum' dedi
ANTALYA’DA özel bir hastanede ambulans şöförü olarak çalışan Samet Şimşek’e, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi ve Organ Nakli Merkezi Sorumlu Hekimi Yrd. Doç. Dr. Tuğrul Çakır ve ekibi tarafından annesi Gülcihan Şimşek’in böbreği nakledildi. Artık çok iyi ve sağlıklı olduğunu belirten Samet Şimşek, ‘Annemden Allah razı olsun’ dedi. Kendisi gibi binlerce hastanın böbrek nakli beklediğine dikkat çeken Şimşek, ‘Allah herkese nasip etsin ama ben şanslıydım. Annem var. Ama annem olmayabilirdi hayatımda. Kadavra bağışının artması gerekiyor. Organ bekleyen hastalar da inşallah benim gibi şanslı olur’ diye konuştu.
Annesiyle arasında artık bambaşka bir duygusal bağ oluştuğunu kaydeden Şimşek, annesinden bir emanet taşıdığını söyledi. ‘Kadavradan da alınsa o organı bir emanet olarak taşıyorsunuz. Başka bir bağ oluşuyor’ diyen Samet Şimşek, ‘Hocalarımıza çok teşekkür ederim, Allah hepsinden razı olsun’ ifadelerini kullandı.
SEVİNÇ GÖZYAŞLARI
Oğluna böbreğinin birini veren Gülcihan Şimşek ise ‘Ben çocuklarım için yaşayan bir anneyim. Benim en büyük servetim 3 yavrum. Gerisi boş. Ben o yüzden severek, isteyerek oğluma böbreğimin birini verdim. Çok mutluyum’ dedi. Gözyaşlarını tutamayan anne Şimşek, ‘Bu gözlerimden akan sevinç gözyaşları. Çocuğum sağlığına kavuştu. Binlerce şükür. Hocalarımıza, hastaneye çok teşekkür ediyorum’ ifadelerini kullandı. Oğluna ‘Böbreğe iyi bak’ diye tembih ettiğini de söyleyen Şimşek, oğlunun eski sağlığına kavuşmasının dünyadaki en güzel hediye olduğunu belirtti.
KADAVRADAN OLSAYDI SEVİNECEKTİK
Ameliyatı gerçekleştiren Yrd. Doç. Dr. Tuğrul Çakır, yaklaşık 4 yıldır Ailevi Akdeniz Ateşi Hastalığı’na bağlı kronik böbrek yetmezliği hastası olan Samet Şimşek’in annesinden alınan böbrekle sağlığına kavuştuğunu belirtti. 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası’na dikkati çeken Yrd. Doç.Dr. Çakır, şunları söyledi: ‘Türkiye’de 60 bin kronik böbrek yetmezliği hastası bekliyor. Bunlardan 56 bini yaşamını diyalize bağlı sürdürüyor, 3 bin 500’ü ise periton diyaliz alıyor. Burada canlıdan gerçekleştirdiğimiz bir nakil hastamız var ama aslında kadavra nakli olsaydı daha da sevinecektik. Kadavradan bağış ülkemizde istenilen düzeyde değil. Avrupa ülkelerinde kadavra bağışı çok fazla. Bizde ise kadavradan bağış istenilen düzeyde olmadığı için canlıdan nakilden başka seçeneğimiz olmuyor çoğu zaman. Ve organ bekleme listesi her geçen gün artıyor.’