Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Hasan Üstün bugün Serbest Kürsü'de
Antalya’da ilk gazete, Milli Mücadele döneminde yayınlandı. Antalya’da Anadolu adlı bu gazetenin ilk sayısı yayınlandığında takvimler 19 Aralık 1920’yi gösteriyordu. Gazete, Antalya için ilk olsa da arkasında tecrübeli bir isim vardı: Haydar Rüştü. Peki kimdi bu Haydar Rüştü? Ve derdi neydi? Gazeteci Haydar Rüştü, aynı zamanda bir siyasetçidir. Yani aslında dünya ile bir derdi vardır. Haydar Rüştü, gazetecilik mesleğini İstanbul ve Selanik’teki öğrencilik yıllarında öğrenir. İlerleyen yıllarda İzmir’de yayınlanan ve İttihat Terakki’yi destekleyen Anadolu gazetesinin yönetimini ve baş yazarlığını üstlenir. Ancak Anadolu gazetesi, İzmir’in Yunan ordusunca işgalinden hemen önce kapatılır. Haydar Rüştü, kapatılan gazeteyi İstanbul ve Balıkersir’de yayınlamak ister ama başaramaz. Bunun üzerine Ankara’ya geçer ve Milli Mücadele Lideri Mustafa Kemal ile görüşür . Ardından İtalyan işgali altındaki Antalya’ya gelir. Çünkü Antalya, Milli Mücadele yürüten Ankara Hükümeti’nin Avrupa’ya açılan kapılarından biridir. Haydar Rüştü, gazetesini bu kez ‘Antalya’da Anadolu’ adıyla yayınlayarak şehrin basın hayatını da başlatır. ‘Antalya’da Anadolu’nun ilk nüshası, 19 Aralık 1920 tarihinde tek yaprak olarak yayınlanır… Gazete, Milli Mücadele hakkında cepheden gelen Anadolu Ajansı haberlerini hızla yayma çabası gösterir. Genelde iki, bazen de dört sayfa olarak yayınlanan Antalya’da Anadolu gazetesinin tirajı 800’lü rakamlara ulaşır. Gazetede ulusal ve uluslararası haberlerin yanı sıra buğday ve arpa fiyatları da yayınlanır. Kurtuluş mücadelesi devam ederken, Antalya Anadolu’da cepheye yardım ve salgın hastalıklarla mücadele çağrıları da yer alır sık sık. Kentin ilk gazete yayıncısı Haydar Rüştü, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın da tek matbaacı üyesidir. Bugünkü adıyla Kızılay’ın, yani Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin yönetiminde de katip olarak görev alır Haydar Rüştü. Ve 1922 seçimlerinde reis adayı olur; o dönem için hiç de azımsanmayacak kadar oy alır. Haydar Rüştü, Antalya’da Anadolu’yu kesintisiz olarak 553 sayı yayınlar. Kurtuluş sonrasında ise Antalya’da gazetecilik faaliyetini bir başkasına devreder. Emaneti devralan kişi, Antalya gazetesini çıkarmaya başlayan Mehmet Emin’dir. İzmir’e geri dönen Haydar Rüştü, gazetesini eskiden olduğu gibi Anadolu adıyla yayınlamaya devam eder. Haydar Rüştü, İzmir’e dönmeden önce gazetesindeki ‘Elveda’ mesajında Antalyalılardan bir tek şey ister: Antalya’da Anadolu’yu unutmayınız! Antalyalılar, Milli Mücadele’nin Akdeniz’deki sesi kabul edilen ‘Antalya’da Anadolu’yu yayınlayan Haydar Rüştü’ye vefa göstermekte gecikmez. 1925 yılında Antalya Belediyesi tarafından ‘fahri hemşehri’ ilan edilir. Uzun yıllar Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi olarak görev yapar Haydar Rüştü… Yaşadığı ekonomik sıkıntılara ve ciddi sağlık sorunlarına rağmen Anadolu gazetesini 1951 yılındaki ölümüne kadar yayınlamayı sürdürür. Peki Antalyayı yönetenler ve Antalyalılar, Haydar Rüştü’yü ve gazetesini ne ölçüde hatırlıyor? Şehrin ilk gazetesi Antalya’da Anadolu’nun bir arşivi yok. Bu gazete hakkında kayıt altına alınmış bilgiler, yaklaşık 20 nüshası üzerinde yapılmış bir inceleme ile Haydar Rüştü’yü konu alan bir yüksek lisans tezinde yazılanlarla sınırlı… Bir zamanlar ‘fahri hemşeri’ ilan edilen Haydar Rüştü için bilinen tek anma etkinliği, kendisi hakkında 2007 yılında Antalya’da verilen bir konferanstır. Akdeniz Üniversitesi’nin araştırma desteğiyle hazırlanan ve kentin basın hayatının yaklaşık 100 yıllık geçmişini içeren Antalya Basın Tarihi kitabı, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin baskı desteğiyle Aralık 2019 tarihinde yayınlandı. Bu kitapta kısa bir Antalya’da Anadolu monografisi de yer alıyor. Ama Milli Mücadele yıllarında misafir olduğu Antalya’yı, reis adayı olacak kadar önemseyen Haydar Rüştü’nün ve basın tarihi için çok önemli bir gazete olan Antalya’da Anadolu’nun hatırasının hak ettiği gibi yaşatıldığı söylenebilir mi? Maalesef, hayır… Bundan yaklaşık 15 yıl önce Haydar Rüştü’den ‘Heykeli Dikilecek Hemşehri’ olarak söz eden bir makale yayınlamıştım. Ancak o günden bu yana ortada ne bir heykel görüldü, ne de şehirde basın hayatının başlangıcını hatırlatacak bir iz. Umarız kent yöneticileri ileride Haydar Rüştü adını mütevazı bir sokak tabelasına yazmayı düşünür. Veya PTT, Antalya’da Anadolu’nun 100. Yılı anısına bir posta pulu bastırmayı akıl eder… Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Hasan ÜSTÜN
