Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

Antalya Kadın Platformu'ndan hapishanedeki kadınlar için dayanışma açıklaması

Antalya Kadın Platformu'ndan hapishanedeki kadınlar için dayanışma açıklaması

8 Mart'a günler kala Antalya Kadın Platformu, hapishanedeki tutuklu kadınlarla dayanışmayı güçlendirmek ve yaşadıkları sorunları dile getirmek amacıyla Güllük PTT binasının önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının ardından kadınlar ellerindeki kartları hapishanedeki kadınlara yolladı

ANTALYA KADIN PLATFORMU, hapishanedeki tutuklu kadınların sorunlarını dile getirmek amacıyla Güllük PTT binasının önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının ardından kadınlar ellerindeki kartları hapishanedeki kadınlara yolladı. ‘KAYGILIYIZ, ÖFKELİYİZ’ Antalya Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Gülseren Pusatlıoğlu, tutuklu kadınlarla dayanışma amacıyla onlara ulaştırmak üzere kart hazırladıklarını ve bir araya geldiklerini belirtti. Pusatlıoğlu, ‘Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü olarak kadınların canları pahasına kazandıkları erkek egemen sisteme karşı eşit ve özgür bir yaşam kurmak için isyanımız, mücadelemiz o günden bu güne her yerde sürüyor. 6 Şubat’taki Maraş deprem felaketiyle deprem bölgesindeki hapishanelerde 17 bin 600 tutuklunun depremden etkilendiği ve buna bağlı olarak yaklaşık 70 bin tutuklu yakınının da depremden direk etkilendiğini sivil toplum dernekleri açıkladı. Depremden üç gün sonra 9 Şubat’ta güvenlik güçlerinin müdahalesiyle yaralanan 12 tutsaktan 3’ünün yaşamını yitirdiği, Maraş ve Hatay hapishanelerinde neler olduğunun hala açıklığa kavuşmadığını kaygı ile merak etmekteyiz’ dedi. ‘DURUMLARINI HALA BILMİYORUZ’ Hapishanelerdeki tutukluların depremden nasıl etkilendiğini ve binaların hasarlı olup olmadığını bilmediklerini dile getiren Pusatlıoğlu, ‘İçerdekilerin yaşamlarını, sağlıklarını korumakla yükümlü olan hapishane yetkilileri afet döneminde de bu hakların korunması için gerekli önlemleri almalı, yaşam haklarını güvenceye almalıydılar. Depremden etkilenen yakınlarına ulaşma, görüşme, bilgilenme, görüş hakkı sınırının kaldırılması gerekmektedir. Deprem veya kriz anlarında can güvenliği için kapı kilit sisteminin yerine uzaktan kumandalı açma sistemi uygulamasına geçilerek, hapishanelerin fiziksel koşulları deprem anlarında hızla tahliyeye yönelik tasarlanmalıdır. Deprem bölgesindeki hapishanelerin binaların güvenilirliği kontrol edilmeli, raporları yayınlanmalı, çatlak olan yerlerden hızla nakledilerek tutsakları yaşam hakkı güvenceye alınmalıdır’ ifadelerini kullandı. ‘YAŞAMSAL ZORLUKLARA MARUZ KALIYORLAR’ Pusatlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Toplam 300 bin tutuklu ve hükümlünün 12 bin civarı, yani %5’i kadın tutuklu ve hükümlüden oluşuyor. Hapishanelerde hak ihlalleri sürüyor. Hapishanelerde bin 500 hastanın 500 civarı ağır hasta yaşamlarını idame ettiremez durumda olmalarına rağmen, tahliye edilmiyorlar. Kadın hareketinde patriyarkaya karşı birlikte yol arkadaşlığı yaptığımız yüzlerce kadın aynı zamanda barış ve demokrasi mücadelesi nedeniyle de hapishanelerde dört duvar arasında tecrit koşullarında siyasi tutsaklar olarak baskılara karşı dirençlerini sürdürüyor. Siyasi tutsaklar, hayatına sahip çıkarak bir erkeği öldürmek zorunda kalmış kadınlar, geri gönderme merkezlerindeki mülteci ve göçmen kadınlar ve hapishanelerdeki LGBTI+ları oraya getiren koşullarda pek çok farklılık olsa da, hapishanede bilgiye erişimde zorluklar, yakınlarıyla görüşme kısıtları, telefon görüşmelerine getirilen kısıtlamalar, avukat görüş odalarının camlarla kapatılması, içerideki ihtiyaçların karşılanmasına ve mektuplara getirilen keyfi sınırlamalar uygulanıyor. Tutsak trans kadınlar ihtiyaç duyduğu hormonlara erişememe ve cinsiyet kimliğini ifade edememe gibi yaşamsal zorluklara maruz kalıyorlar. Mülteci ve göçmen kadınlar dil sorunu nedeniyle de pek çok hak kayıplarına uğruyor. İzolasyon ile birlikte dışarıdan ekonomik desteğin gelmediği koşullarda hapishanede ciddi yoksulluklar yaşanıyor. En sıradan ihtiyaçlarını, kitap, gazete gibi içeriye alınmasında yaşanan zorluklardan, vegan yiyeceklere, temiz su ve ped ihtiyacına erişilememesi, kantinlerde satılan ürünlerin fahiş fiyatları, sağlığa erişim hakkının zorlukları, ailelerden çok uzak hapishanelere gönderilmeleriyle ziyaretçi engelleri, cinsiyet kimliği nedeniyle istediği yerin tercih edilememesi ve keyfi tecrit koşullarından derhal vazgeçilmelidir.’

Haber Muhabiri: Merve Hatice USLU