Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

Antalya spor turizminde de marka

Varsayılan Resim

SAYD Başkanı Sefa Altınay ile turizmin bugününü ve geleceğini konuştuk. Altınay spor turizminde de marka şehir olan Antalya'nın sadece takımları ağırlamakla değil, takımları izleyen taraftara tanıtım yaparak da kazandığını belirtiyor.
Seyahat Acenteleri Yöneticileri Derneği (SAYD) Başkanı Sefa Altınay, turizmde yaşanan sıkıntıları, turizmcilerin 2019 turizm sezonundan beklentilerini, Pazar çeşitliliği, Antalya’ya daha çok turist çekmenin alternatif yollarını ve spor turizmini geliştirmek için yapılan çalışmaları anlattı. Altınay Antalya’nın spor turizminde marka bir şehir olduğunu belirterek ‘Antalya’ya gelen takımlar sadece takım olarak gelmiyor onların antrenmanlarını izleyen taraftarlar da Antalya’yı izliyor ve bu da tanıtıma ciddi katkı sağlıyor’ dedi.

– 2019 turizm sezonundan neler bekliyorsunuz?

2019’dan beklentiler oldukça yüksek. 2019 için birkaç hedef var. Birincisi kar oranlarını yükseltmek, ikincisi Avrupa pazarını tekrar geri kazanmak üçüncüsü de geçtiğimiz son üç yıldan ders çıkarıp pazar çeşitliliği yaratmak, tek bir pazara bağlı kalmamak ve pazar çeşitliliğini yaparken de iyi tanıtım yapmak. Çünkü 2019 sezonunu turizmci, otelci, acenteci dört yıldır bekliyor. Her şeyden ziyade turizmci para kazanmak istiyor. Bunun gerçekleşebilmesi için fiyatların çok kırılmaması ve belli bir seviyede tutulması gerekiyor ki Antalya destinasyonu da turizmde tekrar hak ettiği bir fiyat dilimine otursun. Otellerin doluyor olması tek başına bir şey ifade etmiyor.

– Pazar çeşitliliğinden bahsettiniz. Pazar çeşitliliği konusunda turizmciler ne öneriyor? Beklentileri neler?

Antalya’yı Antalya yapan çok özelliği var. Kemer, Belek, Side, Alanya hepsi ayrı birer marka. Bu markaların ayrı ayrı pazarlanması gerekiyor. Turiste Antalya’yı Türkiye diye pazarladığınız zaman Antalya’nın vurucu gücü kaybediliyor. Destinasyonlar kendi isimleriyle pazarlanmalı. Belek, Belek olarak pazarlanmalıdır. Tabii sadece afişler, güzel fotoğraflar, Antalya, Kemer, Side, Belek yazmak yetmiyor. Bu destinasyonların yaşaması gerekiyor, insanların buraya gelmesi için farklı motivasyonlara ihtiyaçları var. İnsanlar şu an otele geliyorlar. ‘Türkiye’ye Antalya’ya gidiyorum’ demiyorlar.

– Antalya’ya gelen turist şehre pek inmiyor. Sebepleri neler olabilir?

Şehrin turistle kucaklaşması için şehre turisti çekecek ciddi aktiviteler yapılması gerekiyor. Turist akşam olduğunda ‘Kaleiçi’ne, Muratpaşa meydanındaki festivale, Lara plajındaki plaj voleybolu organizasyonunu izlemeye gitmem lazım’ demelidir. Antalya’da yeme, içme kültürü, meyve, sebze bu organizasyonu yapabilecek yetenekte insanlar var. Çok güçlü bir Ticaret Odası, çok güçlü bir belediye başkanımız var. Antalya’da turisti çekecek toptan bir cazibe merkezi yaratılmadığı müddetçe olmuyor. Şehrin bu yönü biraz eksik. Sanat kültür şehirde dar bir çevrede kısıtlı kalıyor. Sanat ve kültürü şehir içinde halka yayma turiste ulaştırma çabaları var göz ardı edemeyiz. Fakat bu konuda biraz eksik kalınıyor. Burada ilave bir şeylerin yapılması lazım. Antalya’nın tanıtımının çok iyi yapılması gerekiyor. Gerekiyorsa gidip otelcilerle görüşüp, otellerin içerisinde Antalya’nın zenginliklerini, belediyeler ve kurumların anlatması lazım. Bütün gün havuz başında yatan turist görsün ki akşam Muratpaşa meydanında bir organizasyon var. Onu merak etsin, şehre insin. Turistin şehirle entegre olması gerekiyor.

– Her şey dahil sistemi ile gelen turistler otelden dışarı çıkmıyor. Bu durumdan esnaf dertli ve genelde acenteler suçlanıyor. Sizin bu konudaki düşünceleriniz neler?

Her şey dahil sistemi ile gelen turist otelden çıkmıyor. Organize olarak seyahat acenteleri gelen turistin yüzde 10’unu dışarı çıkarabiliyor. 2019 yılında Antalya’da 12 buçuk milyon turisti yakalayacağız gibi görünüyor. Hatta geçebiliriz de yılsonuna kadar. 1 milyon 200 bini organize turlara katılıyor. Perge, Aspendos, Demre, Antalya, Myra gezilerine rafting, mavi yolculuk, safari gibi turlara katılıyor. Geriye kalan 11 milyon turist serbest. Ya otelde ya da münferit olarak bir yerlere gidip geliyor. O anlamda özellikle şehir esnafının ‘acenteler turisti turlara götürüyor, şehre getirmiyor’ söylemi de pek doğru değil. Çünkü biz turistin ancak yüzde 10’una dokunabiliyoruz. Geriye kalan yüzde 90’ı münferit hareket ediyor. Turistin şehirle buluşmamasının asıl sebebi her şey dahil sistemi. Bu Antalya’ya özgü bir sistemdi, dünya geneline yayıldı, şu an bundan pek geri dönüş varmış gibi görünmüyor. Ama her şey dahil sisteminde gelen turistin bir hafta on gün otelde kalması, hiç çıkmaması ve fiyatların da maliyetine olması otele de şehre de hiçbir şey kazandırmıyor. O noktada en azından otel işletmecilerine bir şey kazandırması için otellerde karlılık oranlarının yakalanması, bunun için fiyatların artması gerekiyor. Şehir genelinde de turisti şehre çekebilmek için her şey dahil sistemine rağmen bir takım aktiviteler yapılması lazım. Bununla ilgili çalışmalar başladı. Kaleiçi festivali var, belediyeler kendileri organizasyonlar, kermesler yapıyorlar. Daha iyi olacağını ümit ediyoruz. Toplu taşıma biraz daha gelişti. Kundu-Lara artık otobüs ve dolmuşlarla şehre bağlandı. Raylı sistemle bir yerlere ulaşılabiliyor. Bu daha da gelişecektir. Esnafın dışında aslında kentin tamamı bu konudan dertli. Duruma sadece ekonomik açıdan bakmamak gerekiyor. Sokakları turist ile dolu bir Antalya’da gezmek daha keyifli olur. Kaleiçi’nin sokakları turist ile dolu olsa bizler gezerken daha fazla keyif alırız. Şehir kültür mozaiği haline gelir. Şehre akan turist şehrin sosyal yönünü geliştirir.

– Şu anda turizmcilerin, seyahat acentelerinin yaşadıkları sıkıntılar neler?

Sıkıntılarımız tabii ki var. Sıkıntı yoksa iş yok demektir. İş olduğu zaman sıkıntı oluyor. Zira yürüyen bir işin daha iyi yürümesine engel teşkil eden unsurlar karşımıza çıkıyor. Özellikle biz SAYD olarak buna çok vurgu yapıyoruz. Seyahat acentelerinin çok ciddi sıkıntıları var. Son dönemde yapılan şehirlerarası taşıma yasasının tur ve transfer otobüslerine de uygulanmak istenmesi nedeniyle ciddi bir kriz yarattı. Bu nedenle yılbaşına kadar ertelendi. Bu konuda bir takım düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Özellikle dövizle borçlanmış olan işletmeler son döviz hareketliliğinde sıkıntılar yaşadı. Bunun dışında yazın tam kapasite çalışan turizm işletmeleri, kışın yarım kapasite hatta yarım bile değil 3’te 1 kapasite çalıştığı zaman tabii ki personel çıkarma ve tekrar personel alma durumları oluşuyor. Bu çok tercih edilen bir şey değil. Özellikle kış döneminde faaliyeti olmayan turistik işletmelerin otel, seyahat acentesi de olabilir, bir takım teşvike ihtiyacı var. Bir takım işletmeler personellerini Ekim-Kasım sonunda çıkartmak zorunda kalıyor. Nisan’da geri alıyorlar. Bu dönem içerisinde çalışanlar işsiz kalıyor, gelirleri olmuyor. Diğer taraftan işletme tekrar çıkardığı kişiyi geri alamayabiliyor. Kişi sektör değiştiriyor. Başka bir işyerine başlıyor. O anlamda işletmelerde bir takım personeli daimi ikame etmek istiyorlar. Bunun için Sigorta teşvikleri olabilir, kış döneminde, kışın faaliyette olmayan işletmelerin, personelinin sosyal güvenlik maliyetini devlet üstlenebilir. Bu durumda üzerinde Sigorta maliyetleri olmayan personel işletmede devam edebilir. Bu yönde çalışmaların yapılması lazım. Kalifiye eleman ihtiyacı var. Özellikle otel işletmecileri bundan çok yakınıyorlar. Son 10 yılda otel sayısı inanılmaz bir sayıda arttı. Ama kalifiye personel bu oranda gelmiyor. Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Turizm Meslek Liseleri ve Turizm Meslek Yüksekokullarına olan ilgi daha azaldı. Bundan 5-6 yıl öncesine kadar gençler bu sektörü daha çok ilgi gösteriyorlardı.

– Antalya’ya takımlar kamp yapmaya geliyor bu sene beklenti ve talep ne yönde?

2 bin futbol takımının Antalya’ya kamp yapmak için gelmesi bekleniyor. 15 Aralık 15 Mart tarihleri arasında Antalya’ya gelecek olan takımlar Antalya’da kampını yapacak.

– Takımlar ağırlıklı olarak nereden gelecek?

Batı Avrupa, Orta Avrupa, Doğu Avrupa ve Rusya federasyonu, Türkiye cumhuriyeti dahil olmak üzere yakın doğudan da takımlar gelmeye başladı. Uzak doğudan Kore’den, Çin’den tek tük takımlar geliyor. Futbolda, Antalya futbol kamplarıyla birlikte bir marka. Her sene muhakkak Antalya’ya yeni futbol tesisleri yapılıyor. Oteller, yaz kampları için futbol sektörüne giriyor. Çünkü gelen takımlar minimum bir hafta ile bir ay arası kalıyorlar. Gelen takımlar 25 kişi ile 80 kişi arasında oluyor. Ve bu gelen takım aslında tek başına gelmiyor. Çünkü o şehrin takımı Antalya’ya kampa geldiği zaman taraftarı gelmese de medyadan sürekli antrenmanları, kampı, kampta neler olduğunu, dostluk maçlarının nasıl sonuçlandığını takip ediyorlar. Yani o gelen 25 kişi tek bir 25 kişi değil. Onların arkasında burayı takip eden en az 15-20 kişi daha var. Bu anlamda Antalya bu konuda ciddi bir tanıtım yapıyor. Tanıtım için spor turizmi, özellikle futbol turizmi çok çok önemli. Golf tesislerimiz tekrardan doldu. Bu çok sevindirici bir şey. Bu tabi tek başına olmuyor. Ülke imajının tekrar özellikle Avrupa da düzeldi. Bir diğer sebep de Antalya’daki tesisler Avrupa’nın hiç bir yerinde yok. Diğer taraftan da uluslararası organizasyonlar yapılıyor. Sadece golf ve futbol değil tabi ki yüzme, basketbol, kayak kampları, bisiklet, triatlon, plaj voleybolu, plaj hentbolu da yapılıyor. Antalya’da spor turizmi birliğimiz var. Bu yönde ciddi çalışmaları var. Spor turizmi çok önemli. Bunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Normal deniz, kum, güneşin dışında Antalya’nın sunabileceği pek çok şey var. Aslında deniz, kum, güneşte biz gelinebilecek noktaya geldik. Bundan sonra kaliteyi muhafaza etmek gerekiyor. Şimdi önemli olan Antalya için turizmin Kasım ve Mayıs arasında nasıl olacağıdır. Yazın zaten doluyor tesisler. Ama kış döneminde turizmi nasıl hareketlendiririz, bu otelleri nasıl dolu hale getiririz. Asıl amacın bu olması gerekiyor. Biz turisti Perge’ye nasıl götürürüz. Alman Süperlig-1. Lig takımlarını buraya nasıl getiririz. Bunlara kafa yormak lazım. Yoksa 50- 60 euroyu verdiğiniz zaman o tesislerin dolmama şansı yok.

Deniz TOPKAYA

Haber Muhabiri: Mehmet USLU