Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, Antalya'da kültür politikasının olmadığına dikkat çekerekkent kimliğine göre köklü kültür politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
ANTALYA Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt ile Antalya Kent Konseyi’nin kurulma amaçları, genel anlamda yapılan çalışmalar ve öneriler üzerine sohbet ettik. Antalya’da kültür politikasının olmadığını söyleyen Kurt, ‘Kentte günübirlik sunum, sanatsal faaliyetler mutlaka olmalı ama onun dışında kent kimliğine köklü kültür politikalarının olması gerekir’ dedi.
-Antalya Kent Konseyi ne zaman kuruldu? Kurulma amacı nedir?
Kent Konseyi adıyla 1997 yılında ilk kurulan platform Antalya Kent Konseyi’dir. Kentleri 21. Yüzyıl’a hazırlayacak, kalkınma strateji ve planlarının, sürdürülebilir kent kavramına uyumlu biçimde, çevresel faktörler ışığında, yerel sivil örgütlerin katılımı ile hazırlama mekanizmalarının kurulması ve geliştirilmesidir biçiminde özetleyebiliriz. 1997 yılının Mart ayında oluşturulan Antalya Kent Konseyi, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’nın çağrısı ile meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin katıldığı çalışma gruplarının yanı sıra; kadınlar, gençler, emekliler ve mahalleler düzeyinde örgütsüz halk kesimlerinin temsil edildiği meclisler kanalıya yaygın ve etkin katılımı sağlıyor. Antalya Kent Konseyi gerçekleştirdiği uygulamalar ile sürdürülebilir kalkınma ve yerel demokratikleşme doğrultusunda, başarılı bir kent platformu örneği oluşturuyor.
-Kent kültürü konusunu gündeme getiriyorsunuz…
Kentte yaşayanlar kadar, yaşayacak olanların da dikkate alınması; göç, çarpık kentleşme, kent yoksulları ve dezavantajlı kesimlerin korunarak kentle bütünleşme sorunlarının aşılmasının ötesinde, gelecek nesillere yaşanabilir bir kentin bırakılmasını gerektiriyor. Bu yaklaşım, kent varlıkları ve değerlerini geçmişin mirası olduğu kadar, geleceğin emaneti olarak koruyup geliştirmemize vesile olacak. Bunun için katılımcı yerel demokrasi ile kentin ortak çıkarları ve toplum yararını esas alan kent etiği, kent kültürü ve kentlilik bilinci ile kent kimliği ön plana çıkarılmalı.Kentte günübirlik sunum, sanatsal faaliyetler mutlaka olmalı ama onun dışında kent kimliğine uygun köklü kültür politikalarının olması gerekir. Kentsel rantların toplum yararı doğrultusunda dengeli dağılımı sağlanarak, kentsel hizmetlere erişimdeki eşitsizlikler en alt düzeye indirilmeli. Bu bağlamda, çok merkezli kentsel gelişme ile birlikte kentsel yaşam kalitesinin gereği olan tüm hizmetlere ulaşılabilirliğin herkes için sağlanması bütünsel bir yaklaşımla ele alınmalı.
-Antalya Kent Konseyi tarım ve turizm ekonomisinde neyi öneriyor?
Antalya Kent Konseyi, turizm ve tarımın kent ekonomisindeki yerini dikkate alarak, yerel toplumun yararını ve çevrenin en etkin biçimde korunmasını amaçlayan, sürdürülebilir tarım ve turizm üzerine kurulu bir bölgesel kalkınmayı öneriyor. Bu amaçla oluşturulan çalışma gruplarında, geniş katılımla hazırlanmış uzun vadeli politika perspektifleri doğrultusunda öncelikli gündem çalışmaları ile birlikte güncel konulara yönelik ortak görüş ve önerilerin oluşmasını sağlıyor. Ayrıca, kırsal kesimde biyolojik çeşitliliğin korunmasına duyarlı olarak yörenin ekonomik ve sosyal koşullarına uygun tarımsal yapılanmayı öneriyoruz. Tarımsal yapılanmayla birlikte bitki sağlığı ve veterinerlik, gıda güvenliği tedbirlerini, organik tarım uygulamalarını ve katma değer artışı sağlayacak tarımsal sanayi yatırımlarını ön plana çıkaran kırsal gelişme politikalarının geliştirilmesi de önerilerimiz arasında. Diğer taraftan, kıyı bandı ile sınırlı turizmin hem yöresel hem de 12 aya yayılacak şekilde kente ve kırsal alanlara olan katkılarının arttırılmasınıhedefliyoruz.
Gürültü ve görüntü kirliliği konularında çalışmalarınız var mı?
Önümüzde yerel seçim süreci var. Seçim arabalarının yaşlıyı hastayı, küçük çocukları rahatsız eden seslerle vatandaşı rahatsız etmemeleri gerekiyor. Gürültülü araç kullanımından vazgeçilmeli. Ülkemizde ekonomik krizin yaşandığı göz önüne alınarak afiş, bayrak ve gereksiz kağıt kullanımının da önüne geçilmeli.
-Tarihi dokuların korunması isteniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Kent merkezindeki tarihi ve kültürel varlıklarımızın görünür hale getirilmesini istiyoruz. Tarihi dokulara zarar veren kullanımlardan uzak durulmalı. Örnek olarak kentin merkezinde yer alan Kaleiçi’nde duvarlara asılan afişler,çiviler tarihi dokulara zarar veriyor. Tarihi dokuların korunması hem turizm hem de kültürel varlıkları koruyabilmek ve gelecek nesillere aktarabilmek için çok önemli.
Deniz TOPKAYA