Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

​Antalya’nın kültürel yapısına güveniyorum

​Antalya’nın kültürel yapısına güveniyorum

Arzu TAŞKIN
Hakan Aysev, Antalya’ya olan sevgisini, bu kente armağan ettiği ‘Hakan Aysev Akademi’ ile taçlandırdı. Akademide, onun başkanlığında profesyonel eğitmenlerle geleceğin sanatçıları yetiştiriliyor. Biz onu yıllar önce ‘Türkiye’nin Pavarotti’si’ diye tanıdık, çok sevdik ve o artık Antalya’da. Zarif eşi Banu Karaca ile birlikte kurdukları ‘Hakan Aysev Akademi’ üzerine kendileriyle güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Antalya seyircisinin sanata olan sevgi ve ilgisine güvenen Hakan Aysev, bundan cesaret ve enerji aldığını ifade etti.
“Sanat özgür bir ruh yapısı ister.” “Sanat yaparken, sanatı öğrenirken dar alanda olamazsınız.”
Hakan Aysev Akademiyi Antalya’da kurmaya nasıl karar verdiniz?
Hakan Aysev: Üç ay önce Antalya Senfoni Orkestrası ile Antalya’ya konsere geldim. İstanbul’dan sıkılıp Urla’ya kaçanlardandım. Üç seneden beri Urla’da yaşıyorum. 7 senedir Banu ile sahnede birlikte çalışıyoruz ama geçen sene evlendik. Banu İstanbul’da yaşıyor ve biz ortak bir yaşam alanımız olsun istedik. Huzurlu bir şehir olsun derken Antalya’ya geldiğimizde “Neden burası olmasın?” diye düşündük. Maalesef kaybettiğimiz, kardeş gibi sevdiğim bacanağım emlak işleri ile uğraşıyordu. Çok uygun bir yer var dedi ve bize bu binayı gösterdi. Lokasyon çok güzel, gördük, aşık olduk, çok sevdik ve gerçekten burada ikimizin de şehir olarak tatmin olabileceğimizi düşündük. Ben yıllardan beri konser için Antalya’ya gelir giderim ve kültürel altyapısına çok güvendiğim bir şehirdir. Antik tiyatroları, şehirleri ve kalıntıları ötesinde doğru şey sunulduğunda Antalya seyircisinin her zaman çok ilgiyle sanat aktivitelerini takip ettiğini gözlemlemişimdir, bu da bana enerji ve cesaret verdi. Neden olmasın dedikten sonra aldık ve inşaatına girdik. Her yerde iki artı bir dairelerde bile sanat merkezleri açılmaya çalışıyor ama bu işi düzgün yapmak lazım. Özellikle bale salonunun gerçekten profesyonel olması lazım. “Bunlar çocuk nasıl olsa, bir şey olmaz” diye düşünmemek gerekir. Her ayrıntıyı düşünerek tasarladık. Özel barları Ankara’dan getirdik, özel kaplamalar yapıldı, sınıflar çok geniş düşünüldü. Çok küçük yerde olmasın istedik. Çünkü sanat özgür bir ruh yapısı ister. Sanat yaparken, sanatı öğrenirken dar alanda olamazsınız. Biz de bütün bunlara dikkat ettik ve büyük bir inşaata girip burayı yarattık.Antalya’nın mevcut sanat kurumlarının yapısını nasıl buluyorsunuz?
Banu Karaca: Ortaokul, lise dönemlerim burada geçti. Tabii ki doğru öğretmeni bulmak ve gelişmek isteyen biri için kısıtlı bir şehirdi Antalya. Şu anda hala görüyorum ki sanat merkezleri açılmış fakat içleri çok itinalı hocalarla donatılmamış. İtinalı olmak lazım, herkes mezun olduğu sanat dalının dersini vermeli. Herkes yarım bildiği ya da hobi olarak çaldığı enstrümanın dersini vermemeli. Zaten tüm enstrüman çalanlar şan dersi verdiğini söylüyor. Bize gelen Cvlerde bile ‘Şan dersi verebilirim’ yazıyor. Bunlar hoş değil. Tamam, belki buraya gelen herkes bir virtüöz olmayacak, o işin sanatçısı olmayacak ama bütün sanatçıların kaygılandığı ya da serzenişte bulunduğu bir durum var: Kendilerini anlayan seyirciyle buluşamadıklarını söylüyorlar. Halbuki bizim o seyircileri değiştirmemiz gerekiyor. Sanatla tanıştırmazsak o zaman kişiler sanatı hiç aramaz ya da hiç öğrenmemiş biriyle aynı seviyede o sanat ona yeterli olur. Bir insanın daha ileri seviyede bir sanatı dinlemek, izlemek ve görmek istemesi belirli bir kültürü gerektirir. Siz, ‘Hakan Aysev Akademi’de çocukların eğitiminde neleri amaçlıyorsunuz?
Bir çocuğun yeteneği vardır, kemana başlamıştır ama azim yoktur, o aşkı yoktur ve bir süre sonra bırakabilir, hobi olarak devam eder. Bir gün, gerçekten eğitimine devam eden bir keman sanatçısı ile karşılaştığında onun vazgeçtiği yoluna devam ettiğini, ne tür zorluklarla, nelerle karşılaştığını bilecektir. O nedenle bizim buradaki amacımız sadece biz burada virtüözler, divalar yetiştireceğiz demiyoruz. Evet inşallah o da olur, o kadar yetenekli ve azimli öğrenciler gelirse biz onların önlerini açabilecek kapasiteye bilgi ve eğitim olarak sahibiz. Ancak diğer taraftan da işte o dinleyicileri ve izleyicileri değiştirmek istiyoruz. Asıl amacımız şu anda bunlar.
Bu keyifli söyleşimize yarın devam edeceğiz. Bu arada Hakan Aysev Akademi’de Yaz Okulu kayıtları başladı. Enstrüman, Bale, Resim, Drama, Koro, Solfej, İngilizce, Modern Dans, Zumba, Yoga- Plates alanlarında 5-12 yaş arası için 3 ay süreyle haftada 5 gün, günde 6 saat eğitim için dilerseniz siz de çocuklarınızın sanatla gelişimine katkıda bulunabilirsiniz.

Haber Muhabiri: Mehmet USLU