Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

Avukatlar isyanda

Varsayılan Resim

28 Mart'ta yapılması planlanan Baro seçimleri yine ertelendi. Bu kez de Pazar günü sokağa çıkma yasağına takılan avukatlar seçimlerin ertelenmesine isyan etti
21 -22 Mart 2021 tarihinde yeterli çoğunluk sağlanamadığı takdirde 27- 28 Mart 2021 tarihlerinde yapılmasına karar verilen Baro seçimleri, o tarihlerde sokağa çıkma yasağı olduğu gerekçesiyle 3’üncü kere ertelendi. Ayrıca seçime 300 kişi katılma sınırı da getirildi. Yüksek Seçim Kurulu’nun böyle bir karar veremeyeceğini söyleyen Baro başkan adayları tepkilerini dile getirdi. ‘YASAK BAHANE EDİLDİ’ Seçimlerin 3’ünce defa iptal edildiğini vurgulayan Avukat Hüseyin Geçilmez, ‘Bu defa seçim tarihinin sokağa çıkma yasağına denk geldiği gerekçe gösterildi. Sokağa çıkma yasağı olmasaydı, hangi bahaneye sığınırlardı kestirmek zor değil. 300 kişi sınırlamasının da herhangi bir bilimsel dayanağı bulunmuyor. İleride bu defa karşımıza sayı sınırlamasıyla çıkmaları da çok yüksek bir ihtimal. Şimdiden belirtelim; binlerce insanla kongreler yapılırken, barolara 300 kişi sınırlaması getirmek hiçbir şekilde açıklanamaz. Bir seçimin 3 defa iptal edilmesi gibi bir durumun sanırım başka bir örneği olmamıştır. Elbette olağanüstü bir süreçten geçiyoruz ama bu sürecin olağanüstülüğü nedense herkese eşit şekilde yansımadı, bundan sonra da yansıyacak gibi görünmüyor. Siyasi partiler tıklım tıklım salonlarda kongrelerini yaptılar hem de gözümüze sokulur gibi, hiç sakınmadan, umursamaz bir şekilde yapıldı. Bu çok büyük bir ayrımcılıktır, adaletsizliktir ve eşitliğe aykırı bir durumdur’ ifadelerini kullandı. ‘ISRARIMIZ DEVAM EDECEK’ ‘Biz seçimlerimizi yapmak istiyoruz’ diyen Geçilmez, ‘Baromuz her türlü önlemi titizle alacaktır, bu nedenle herhangi bir risk oluşacağını düşünmüyoruz. Daha önce de dile getirdiğimiz üzere, oy verme işleminin alışveriş merkezlerine, markete ya da adliyeye gitmekten daha riskli olduğunu düşünmüyoruz. Ayrıca belirtmek gerekirse seçimlerin iptal edilmesi aynı zamanda usul ve yasaya aykırı şekilde gerçekleştiriliyor. Kanunla düzenlenen bir seçim düzenlemesi, hıfzıssıhha kurulu kararıyla iptal edilemez. Bu bizim gibi hukuk örgütleri için çok daha anlaşılması güç bir durum. Siyasi partilerin kongreleri nasıl yapılıyorsa, baroların seçimlerinin yapılması da aynı şekilde mümkündür. Eşitlik ve adalet bu vesileyle ağır zarar gördü. Adalet sisteminin en önemli sacayaklarından birisi olan avukatların, böyle bir eşitsizliğe maruz bırakılması kabul edilemez’ diyerek seçimlerin yapılması için ısrarlarını devam ettireceklerini belirtti. KONGRELERE TEPKİ Diğer aday Avukat Mehmet Kaya ise ‘Hukuk reformu yaptık diyerek, uzay çağı yalanıyla hukukta kaos yaratıp, en temel seçme ve seçilme hakkını dahi genelge ile yok ediyorsanız, size gülerler’ dedi. Kaya, ‘Siz, bu tavrınızla sadece kendi kendinizi kandırıyorsunuz. Lütfen kendi yalanlarınıza inanıyormuş gibi yapmaya da devam edin. Baro seçimlerini 2020 Ekim ayından beri salgın bahane ederek yasanın emredici hükmüne rağmen yaptırmayan siz iktidarın partisi ve lideri, binlerce insanla salgın yokmuş gibi parti kongrelerini ‘lebaleb’ yapmaktayken Anayasal kurum olan Baroların seçimlerini ‘300 kişiyle sınırlı’ şekilde yapabilirsin denmesi doğru bir yaklaşım değildir. Barolar bu kısıtlamaya rağmen seçim yapmak istese bu kez de YSK, ‘Pazar günü sokağa çıkma yasağı var yapamazsın’ diyor’ dedi. ‘YÜKSEK KURULUNUN KARAR VERME YETKİSİ YOK’ Aday Avukat Makbule Tanış da 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun ‘Seçimlerin Yapılması’ başlıklı ek maddesinde ‘Üye sayılı 400’ü aşan barolarda görüşmeler Cumartesi günü sonuçlandırılır ve seçimlere Pazar günü 09.00’da başlanır. Oy verme işi saat 17.00’de de sona erer’ denildiğini söyleyerek, ‘İçişleri Bakanlığı’nın Yüksek Seçim Kurulu’nun talebi doğrultusunda Valiliklere gönderdiği genelgede ‘7-14-21 ve 28 Mart 2021 tarihlerinde yapılacak olan muhtarlık ve ihtiyar heyeti/meclisi üyeliği seçimleri ile halk oylamasında görev alacak kişiler ile seçmenler, yüksek ve çok yüksek risk grubunda yer alan illerde sokağa çıkma kısıtlamalarından muaf tutulacak’ denildi. Bu durumda Yüksek Seçim Kurulu’nun böyle bir karar verme yetkisi yok. Bu çelişkiyi izah etmek mümkün değil’ diyerek açıklama yaptı. ‘ANLAŞILIR DEĞİL’ Riskli bölgelerde seçimlerin kişi başı 8 metrekare alanla 300 kişi ile sınırlandırılmasının da anlaşılır bir şey olmadığını kaydeden Tanış, ‘Baro seçimleri Covid-19 riskiyle yaptırılmazken, siyasi partilerin seçimlerinin yapılmasına izin verilmesi, baro seçimlerinin belirsizliğe itilmesi, temel haklar kapsamında seçme ve seçilme hakkının kullanılmasının genelgelerle askıya alınması son derece tehlikeli olup hukuk devletinde kabul edilebilecek bir durum değil’ dedi. ÖZEL/Dilan ERAY

Haber Muhabiri: Mehmet USLU