Antalya'da, Ayşenur Güven'e (22) cinsel saldırıda bulunup, intihar etmesine neden olduğu suçlamasıyla yeniden tutuklu yargılanan ve 14 yıl hapis cezası verilen kuzeni Selahattin S.'ye (30), üst mahkeme tekrar tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Kararın ardından Ayşenur'un ailesi ve STK temsilcileri adliye önünde toplanarak protesto etti
ANTALYA’da, Ayşenur Güven’e (22) cinsel saldırıda bulunup, intihar etmesine neden olduğu suçlamasıyla yeniden tutuklu yargılanan ve 14 yıl hapis cezası verilen kuzeni Selahattin S.’ye (30), üst mahkeme tekrar tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Kararın ardından Ayşenur’un ailesi ve STK temsilcileri adliye önünde toplanarak protesto etti. Karara tepki gösteren baba Sezer, ‘Ödül verilir gibi ceza veriliyor. Benim can güvenliğim yoksa, namuslu kişiler sokakta gezemeyecekse ne diye bu kanunlar var.’ dedi.
Antalya’nın Alanya ilçesinde yaşayan ve 2017 yılında ‘Ben bir şeytanın eline düştüm’ yazan not bırakarak intihar eden Ayşenur Güven’in ölümüyle ilgili olarak tutuklanan Selahattin S., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ayşenur Güven olaydan bir süre önce ailesine amcasının oğlu Selahattin S.’nin istismarına uğradığını söylemiş, çocukluğunda yaşanan bu olayın ardından, evlendikten sonra da tecavüze maruz kaldığını anlatmıştı. İtiraflarından 3 gün sonra Ayşenur’un intihar etmesi üzerine ailesi istismar, tecavüz ve ölüme sebebiyet verdiği iddiasıyla amcaoğlu Selahattin S. hakkında şikayetçi olmuş, Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada mahkeme heyeti 14 yıl hapse karar vermişti.
Yargıtay 14. Daireden döndü
Selahattin S. tarafından ‘Elimde video ve fotoğraflar var’ diyerek tehdit edildiğini söyleyen Ayşenur Güven’in başından geçenleri eşi, babası, erkek kardeşi ve dayısına anlatmasıyla başlayan hukuk mücadelesinde ilk bozma kararı Yargıtay 14. Daireden geldi. Yargıtay, ölüm nedeniyle tanık kalmadığından cezanın bozularak sanığın beraatı yönünde yargılamanın yeniden yapılmasını istedi. Yargıtay 14. Dairenin kararından sonra Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesi davayı yeniden görüşmek üzere 14 Aralık 2019 tarihinde yeniden toplandı ve direnme kararı verdi. Direnme kararından sonra sanık Selahattin S. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu karardan 20 gün sonra dün gece Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi sanığın tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmesine karar aldı. Sanık avukatının itirazını değerlendiren mahkeme Selahattin S.’nin denetimli serbestlik kapsamında adli kontrol şartı ile salıverilmesine karar verdi. Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararına savunma avukatlarının itiraz hakkının bulunmadığı öğrenildi.
Mahkemenin verdiği karara tepki gösteren Ayşenur Güven’in babası Mustafa Sezer, kardeşi Zehra Sezer, davayı takip eden avukatlar, STK temsilcileri, siyasi parti ilçe başkanları ve çok sayıda yakını adliye önüne gelerek durumu protesto etti.
Avukat Güzel: ‘Bu karara karşı hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz’
Ayşenur’un davasını üslenen avukat Zeynep Kıvanç Güzel, burada yaptığı açıklamada kararın vicdansızlık olduğunu savundu. Güzel, ‘Kamuoyunun bildiği gibi Ayşenur Güven dosyasında vicdanları sızlatacak bir Yargıtay kararıyla sanık serbest bırakılmıştı. Hatta ilk karar bozma sonrasında sanık gelmeyerek ve sonrasında tutuklama kararı olmasına rağmen firar ederek kaçmıştı. Kolluk kuvvetleri tarafından uzun süren araştırmalar sonucunda yakalanmış ve cezaevine gönderilmişti. Sanığın cezaevinde olması bir nebze de olsun vicdanları bir nebze de olsun rahatlatmıştı. Maalesef bugün sanığın itirazı üzerine Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye ve elektronik kelepçe ile ev hapsine karar verilmişti. 14 yılla yargılanan ve özellikle cinsel istismar suçuyla yargılanan bir kişinin tahliye edilmesi ne hukuka, ne akla, ne vicdana uygundur. Bu kararla sanık adeta ödüllendirilmiştir. Kaçma iradesini ortaya koyan sanığın kaçmasının önü de açılmıştır. Ayrıca bu kararla toplumun suçlular cezasız kalıyor algısı da maalesef artmıştır ancak bu bir son değildir. Her zaman olduğu gibi bu sürecin takipçisiyiz. Yargının toplum vicdanını sızlatan ve hukuka güveni sarsan bu karara karşı hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz’ dedi.
Baba Sezer: ‘Bu yanlış karardan dönülerek sanığın tutuklanmasını talep ediyorum’
Baba Mustafa Sezer, olayın hala şokunu yaşadığı belirterek, ‘Adalete güvendik, tutuklandı. Şükür, ben yandım, başka canlar yanmasın dedik. Ordu’dan gencecik bir kız 2 defa cezaevinden kaçan bir zanlı tarafından bıçaklanarak öldürülüyorsa ben bu adalete güveniyorum diyeceğim ama güvenemiyorum. Çünkü adamlara ödül verilir gibi ceza veriliyor. Benim can güvenliğim yoksa, namuslu kişiler sokakta gezemeyecekse ne diye bu kanunlar var. Neymiş efendim, cezaevlerinden kalabalık oluşuyormuş, biraz tahliye edilmesi gerekiyormuş. Bunu da cinsel istismar suçları, çocuk tacizleri, dolandırıcılık, terör suçları muaf dışı olacakmış. Nerede bu kanun? Yargıtay yetkililerinden 2 üye ret kararı verdiği halde bu kişi bırakılıyor. Yerel mahkeme tekrar tutuklama kararı verdiği halde. Yetkililere buradan sesleniyorum. Kendi yakınınız aynı olayla karşı karşıya olsa aynı kararı alabilir misiniz? Veremezsiniz. Çünkü insanda vicdan olmalı. Bu olayın tekrar ele alınıp bu yanlış karardan dönülerek sanığın tutuklanmasını talep ediyorum’ diye konuştu.
Kız kardeşi Sezer: ‘Adalet yerini bulsun’
Kız kardeşi Zehra Sezer de, ‘Sanık tutuklanmadan önce de kaçak yaşamıştı. Tutuklandıktan sonra da serbest bırakıldı. Biz şimdi bundan ne anladık. Benim yedinci sınıfta bir kardeşim var. Ben varım. İkimiz de açık hedefiz. Şu anda kardeşim de ben de tedirginiz. Ben kendimi yine savunabilirim ama kardeşim savunamaz. Biz yetkililerden yardım istiyoruz. Adalet yerini bulsun. İllaki benim ya da kardeşimin, birinin yok olması mı lazım? Biz ablamı kaybettik. Bir can daha vermek istemiyoruz’ ifadelerini kullandı.
Haluk Levent sosyal medyadan tepki gösterdi
Ayşenur Güven’in davasında sanık Selahattin S.’nin tutuksuz yargılanma kararına bir tepki de sanatçı Haluk Levent’ten geldi. Ayşenur Güven davasının yakından takip ederek destek veren Levent, sosyal medya hesabı üzerinden şu ifadeleri kullandı: ‘Hala Ceren Özdemir’i konuşurken Ayşenur’un hayatını karartan adamı serbest bırakmak. ‘Ayşenur’a hiç mesaj atmadım’ deyip araştırıldığında 1612 mesajı ortaya çıkan adamı tahliye etmek. Ey yetkililer! Yahu vicdan, vicdan’ dedi.