Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

Bu alışkanlıklarınız varsa, risk altındasınız

Varsayılan Resim

Araştırmalara göre son 50 yılda sprem sayısında yüzde 50 azalma var. Bu azalmanın başlıca nedenleri arasında ise üreme sağlığını tehdit eden alışkanlıklar geliyor
HİÇ kuşkusuz çocuk sahibi olmak çoğu çiftin hayali. Ancak bu her zaman kolay olmayabiliyor, zira ülkemizde her 100 çiftten 10-15’inde infertilite (kısırlık) sorunu yaşanıyor. Nedeni kimi zaman kadından, kimi zaman erkekten kaynaklanan infertilite probleminde sperm sayısının ve kalitesinin düşmesi önemli bir yer tutuyor. Öyle ki yapılan araştırmalar son 50 yılda sperm sayısının yüzde 50 oranında azaldığını gösteriyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Alagöl günümüzde sperm sayısı ile kalitesinin düşmesinde hatalı alışkanlıkların da önemli bir yer edindiğine dikkat çekerek, ‘Üstelik üreme sağlığını tehdit eden alışkanlıklar günümüzde gittikçe yaygınlaşıyor. Bu nedenle infertilite sorunu yaşayan erkeklerde öncelikle yaşam alışkanlıklarının gözden geçirilmesi gerekiyor’ dedi. Peki erkeklerin baba olmalarını önleyen faktörler neler? Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Alagöl sperm sayısını ve kalitesini düşüren etkenleri anlattı.

SİGARA VE ALKOL

Sigarada bulunan karbonmonoksit gibi zararlı maddeler testise ulaşan oksijen miktarını azaltarak sperm yapımını olumsuz etkiliyor. Prof. Dr. Bülent Alagöl, ‘Ayrıca benzopiren, kadmiyum, karbonmonoksit gibi metabolitler de spermde DNA kırıklarına neden oluyor, bunun sonucunda spermin sayı ve kalitesini düşürüyorlar. Uzun süreli ve aşırı alkol tüketimi de karaciğer ile hormon dengesini bozarak sperm sayısını düşürmesinin yanı sıra anormal sperm üretimine yol açıyor’ diyerek konuya dair uyarıda bulundu.

AŞIRI KİLOLU OLMAK

‘Aşırı kilo, özellikle de göbek çevresindeki yağlanma, testis ısısının artmasına ve östrojen miktarında artışa sebep oluyor’ diyen Prof. Dr. Bülent Alagöl, ‘Erkeklerde beden kitle indeksinin artması aynı zamanda androjen hormon seviyesini de düşürüyor. Tüm bu faktörler sonucunda sperm sayısı azalırken, kalitesi de düşüyor. 30-37 yaş aralığındaki erkekler üzerinde yapılan bir çalışmada; kilolu erkeklerde (BKİ: 25.1–30.0 kg/m²) sperm konsantrasyonu ve total sperm sayısı normal kiloda (BKİ: 20.0–25.0 kg/m²) olan erkeklere oranla daha düşük bulunmuş. Aynı çalışma; obezite sorunu olan erkeklerin testosteron hormonlarının da yüzde 25-32 oranında daha az olduğunu belirlemiş’ diye ekledi.

ISIYI ARTIRAN FAKTÖRLER

Testis skrotumda (torba) yer aldığı için vücut sıcaklığının 2-4 derece altında oluyor ve bu sıcaklık sperm yapımı için ideal sıcaklığı sağlıyor. Ancak saunanın sık kullanılması, uzun süreli oturmak, araba kullanmak, sıkı ve dar kıyafetler giymek skrotal ısıyı arttırarak sperm yapım mekanizmasında sorun oluşturabiliyor. Prof. Dr. Bülent Alagöl, ‘Bu nedenle sauna ve jakuzi gibi ortamlarda 30 dakikadan fazla kalınmamasına dikkat edilmeli. Araba kullanırken 3-4 saatte bir mola verilmeli’ diye konuştu.

EGZERSİZİ ABARTMAK

Yapılan araştırmalar; düzenli egzersizin stres hormonu olarak da bilinen kortizol ve testosteron seviyelerini yükselttiğini, bunun sonucunda da sperm kalitesinin arttığını gösteriyor. Egzersiz sayesinde aynı zamanda spermlerin hareketleri de hızlanıyor. Prof. Dr. Bülent Alagöl aşırı yapılan egzersizin ise tam aksine erkeğin doğal üreme kapasitesini azalttığı uyarısında bulunarak ‘Sperm kalitesini artırmak isteyen erkeklere egzersizi kesinlikle öneriyoruz. Ancak gereğinden fazla, özellikle de vücudun dayanıklılığını artırma amaçlı yapılan uzun süreli egzersizler ve kas yapımı için kullanılan bazı ilaçlar hormon dengesini değiştirerek testosteron miktarını azaltıyorlar. Buna paralel olarak sperm üretimi olumsuz yönde etkileniyor’ dedi.

CEP TELEFONLARI VE BİLGİSAYARLAR

Mobil telefonlardan ve dizüstü bilgisayarlardan yayılan radyofrekans, elektromanyetik ve radyasyon dalgaları testis dokusuna zarar vererek sperm yapımını kötü yönde etkiliyor. ‘Dizüstü bilgisayarların erkeklerde infertiliteye neden olduğuna dair iddialar, bu cihazların kullanım sürecinde ısıl etkilerine bağlı olarak sperm yapım sürecinin bozulmasına dayandırılıyor’ diyen Prof. Dr. Bülent Alagöl şu bilgileri verdi: ‘Isının çoğunlukla geçici olarak sperm sayısı ya da hareketliliği üzerinde olumsuz etkisi olabileceği yolunda yayınlar var. Kalıcı kısırlığa yol açtığına dair kanıta dayalı bilimsel veri mevcut değil. Endişeler günümüz itibariyle teorik düzeyde. Diz üstü bilgisayar kullanırken skrotal ısı artışına neden olduğu için bacakların kapalı olmamasına dikkat edilmeli ve yarım saat aralıkla ayağa kalkıp dolaşılmalı. Bunların yanı sıra cep telefonu kullanımının gün içinde 60 dakikayı geçmemesine özen gösterilmeli’

STRES

‘İnfertilite ile psikolojik stres arasındaki ilişki karmaşıktır’ diyen Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Alagöl sözlerine şöyle devam etti: ‘Stres infertilite nedeni iken, infertil olmak da strese yol açabiliyor. Psikolojik stres, sperm yoğunluğunun, hareketliliğinin ve oranının azalmasına, anormal sperm üretiminin de artmasına neden olabiliyor. İmpotans (ereksiyon kaybı), cinsel ilişkide performans azalması, anksiyete gibi stres faktörleri de doğal hamilelik oluşmasını önleyebiliyor. Yapıştırıcılar, boya çıkarıcılar, temizleme ve yağ giderici maddeler, boya, vernik, cila ile reçinelerin içerdiği çözücüler, mikroelektronik devrelerde bulunan bifeniller de sperm yapımını bozan etkenlerden. Bunların yanı sıra doğada yaygın olarak yer alan kurşun, civa, kadmiyum, arsenik ve krom gibi ağır metaller de spermatogenesisin, bir başka deyişle sperm yapımının birçok aşamasında etkili oluyor.’

Haber Muhabiri: Melike Gül Yiğit