Nöbetçi Eczaneler
Antalya'da her proje ve ihalede olan, yine oldu. Sahil'in işletme ihalesi biter bitmez 'istemezük korosu' karalama kampanyası açtı.
YİNE SALDIRI BAŞLADI
ANTALYA’DA Büyükşe-hir Belediyesi’nin her yatırım, proje ve ihalesinde artık kanık-sanan ‘istemezük’ korosu yine işbaşı yaptı. Konyaaltı Sahili projesinin işletilmesi ihalesi de 8 milyon 500 bin lira gibi yük-sek bir bedelle sonuçlanmasına rağmen, acımasız eleştirilerden kurtulamadı.
ŞARTNAME BELLİYDİ
ŞARTNAMEDE yer alan koşulları sadece birkaç firma-nın yerine getirebileceğini id-dia ederek ihaleyi eleştiren bir kesim, sosyal medyada hareke-te geçti. Oysa ihaledeki 1500 yataklı otel ve seyahat acentesi işletmeciliği şartını yerine ge-tirebilecek çok sayıda firma ol-duğu biliniyor.
Bu ilk değil
SAHİL ihalesiyle karalama kampan-yası başlatanların hedefi yine Başkan Menderes Türel oldu. Büyükşehir’in her ihalesinde Türel hedefe koyulu-yor. Bu ihale için de ‘Türel’e yakın firma kazandı’ deniyor. Oysa ATSO Başkanlığı ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcılığı da yapan Türel’i turizm camiasında, tanımayan firma sahibi ve yöneticisi yok denecek kadar az.
HAŞMET ÖYKEN
Aklınızı başınıza alın!
Bu şehir kendisine hizmet edenleri, taş üstüne taş koyanları da unutmayacaktır, elini taşın altına sokmayanları, olup biteni seyredenleri, hainlik edenlerini de!..
Günlerdir Konyaaltı sahilini, yağmur, çamur, fırtına demeden sezona yetiştirmek için çalışıyorlar.
Ne var ki emeğe, yapılana, proje üretene ve yaşadıkları kente saygıları olmayan güruh, o malum istemezükçü tayfa da çalışıyor!..
Artık gelinen noktada ‘ayıp’ demekten başka çare kalmadı.
Bir şehrin geleceğini kilitlemeye çalışmak… Bu şehrin ana damarı, beslendiği en büyük gelir kaynağı turizmin gırtlağına basmaya çalışmak bu olsa gerek.
Dikkat edin Antalya üzerine kirli bir oyun oynanmaya çalışılıyor.
Türkiye’nin en itibarlı firmalarından biri Konyaaltı sahiline teklif veriyor kırk dedikodu üretiliyor, iftira ve sataşma yapılıyor.
Bırakın ulusal bir internet sitesinin konuyu Yeşilçam’ın eski oyuncularından birinin adından dolandırıp işi siyasete getirdiğini, bizim istemezükçü tayfa da Antalya’dan çatlak ses veriyor.
Neymiş; ihaleye giriş için aranan şartları taşıyan birkaç firma varmış.
Bunun için oturup araştırmaya gerek yok.
Bu şehir turizm şehri. Bırakın Türkiye’yi Antalya’da istenilen şartları taşıyan ve Antalya’da yatırımı olan onlarca firma sayarım.
Şimdi, Pegas, Anex, Rixos, Özkaymak, Ceylanlar, Ets, Diana… Bunların hem yatak kapasiteleri ihaleye girmeye yeter hem de A grubu seyahat acenteleri yok mu?
Birkaç turizmciyle görüştüm bu şartlara haiz altmışın üzerinde firma vardır dediler.
Mesele pişmiş aşa su katmak, mesele yatırımcıyı ürkütmek mesele işi geciktirip Konyaaltı sahil projesini sezona inşaat halinde sokmak. Mesele Menderes Türel’i açığa düşürmek.
Eğer bu firma ihaleye katılmasaydı, ya da ihaleye katılan hiçbir firma olmasaydı. Başkan Türel bu süreci yönetememiş olacaktı onların hesaplarına göre.
Yok öyle bir şey!
Bu ihanete hiç kimse sessiz kalmaz. Turizmden beslenen de sessiz kalmamalı, turizmci de.
* * *
Bu ihaleyi neden bu kadar kaşımaya çalışıyorlar onu siz düşünün.
Bakın ihaleyi Fettah Tamince alsaydı aynı iftira ve dedikoduları yapmayacaklar mıydı?
Tamince, Menderes Türel’in yakını arkadaşı, hükümete yakın değil mi?
Su Otel’in sahipleri Ünallar alsaydı yine Başkan Türel’in yakın arkadaşı aynı zamanda Antalyaspor’un başkanı Cihan Bulut’a dünür değil mi?
Peki Diana Turizm’in sahipleri Tombullar, bu turizm firmasının sahiplerinin damadı AHK’nın sahibi Haldun Kilit değil mi? Haldun Kilit Menderes Türel’in çocukluk arkadaşı değil mi?
Ya bakın Menderes Türel bu şehrin çocuğudur. Ve bu şehirde ATSO Başkanlığı yapmıştır. Antalya’nın ve dolayısıyla tüm ülkenin işadamlarını ve yatırımcılarını tanır. Dahası, Türel Ak Parti’de Genel Başkan Yardımcılığı, milletvekilliği yapmıştır. Pozitif ve sevilen bir siyasetçidir…
Bir yasa mı çıkartmalı Menderes Türel’in tanıdıkları, arkadaşları yatırım yapamaz, ihaleye giremez diye.
İhale şartlarına uygun 50 şirket varsa zaten 48’i Menderes Türel’in ya arkadaşı ya da aile dostudur.
Saçmalamayalım. Ki Antalya’ya vakit kaybettirmeyelim…
Şimdi eğer Konyaaltı Sahili ihalesine çomak sokacaksak, bu şehrin ekmeğini yiyen diğer turizmcilere soralım ‘niye bu ihaleye girmediniz’ diye!
Keşke 10 firma ihaleye katılsaydı da daha fazla rakama kiralansaydı sahil. Antalya daha çok kazansaydı. Çatır çatır pazarlıklar yapılsaydı.
Asıl konuşacaklar konuşmuyor, siyasilerle kişisel hesapları olanlar ortalığı karıştırıyor.
* * *
Konyaaltı Sahili Antalya için önemli bir değer. Dünyada eşi benzeri olmayan bir güzellik.
Böyle bir yer, parasının kaynağı belli olmayan at hırsızlarına mı verilecekti yoksa uyuşturucu tacirlerine mi?
Beach Park’ın son halini hepiniz hatırlıyorsunuz. Polis buradaki mekanlara her gece uyuşturucu baskını yapmıyor muydu? Silahlar patlayıp, işletme sahipleri ve halk sahilden çekilmemiş miydi?
Taksiciler mafyacılığa, içerdeki dükkanlar kadın satıcılığına soyunmamışlar mıydı?
Şimdi bu ülkenin en eski ailelerinden, bu ülkede turizm yapılmadan önce otel işleten seçkin bir aile Alkoçlar bir Antalya firması ile ortaklık yapıp ellerini Antalya’da taşın altına koydular.
Konyaaltı Sahili için koyulan kıstaslar bu ihaleye girecek güvenilir ve prestijli bir firma olması açısından doğru belirlenmiştir. Aranan şartları taşıyan firma da aslanlar gibi gelip ihaleyi almıştır. Her yatırımcıya yaptığımız gibi daha işin başında bu insanları tu kaka ilan etmek üzerlerine yürümeye çalışanlara sessiz, iftiralara seyirce kalmak bize yakışmaz.
Herkes aklını başına alsın.
Söz konusu Antalya.
Ve Antalya’nın geleceğidir…