CHP zarflarından ne çıktı?

CHP’de il ve ilçe yöneticileri Pazar günü 105 aday adayını oyladı. Yeniden aday adayı olan mevcut 4 milletvekili ise oylama dışı tutuldu. Her yönetici, 1 kadın, 1 batı, 2 doğudan isim olmak üzere en fazla 10 aday adayını pusulaya yazıp İl Başkanı Nuri Cengiz’e teslim etti. Nuri Cengiz bu oyları sayıp, en fazla oy alan 10 ismi kapalı bir zarfla genel merkeze götürecekti. Aslında il başkanına verilmiş çok önemli bir inisiyatif, yetki, güç bu. Koy cebine zarfı, ‘bunlar il ve ilçe yöneticilerimizin belirlediği 10 isim’ diye genel merkeze teslim et. Fakat Nuri Cengiz’in hesapladığı listenin daha mürekkebi kurumadan yazılan isimler kulislere düştü. Yani il başkanı bu listeyi paylaştı. Kendine verilen kalemi tek başına kullanmak, kimseye hesap ve bilgi vermeden Ankara’nın yolunu tutmak yerine, sıralamayı muhtemelen birilerine aktardı. Aktarılan liste de yıldırım hızıyla dağıldı kulislerde. Elden ele, kulaktan kulağa, telefondan telefona yayılan temayül sonuçları CHP içindeki dinamikleri görünür hale getiriyor.

Kadın aday talebi liste başı

Önce bana ulaşan listeyi aktarayım: Listenin ilk iki sırasında Manavgat eski ilçe başkanı Aliye Coşar ve Kadın Kolları eski il başkanı Nilüfer Deveci yer alıyor. Oyları eşit… Bu iki ismin listenin en başında yer alması CHP örgütlerindeki seçilebilir sırada en az bir kadın aday talebinin boyutunu gösteriyor. CHP’nin Antalya örgütlerinde ve tabanında bu istek artık bir temenni olmaktan çıkmış, net bir talep haline gelmiş durumda. Kadın Kolları ve Manavgat bölgesinin etkisini göstermesi açısından da dikkate değer bir sonuç… Üçüncü sırada da eşitlik var. Birleşik Kamu-İş eski genel başkanı Mehmet Balık ve eski il başkanı Nusret Bayar, üçüncü sırayı bölüşüyor. Biri doğudan, diğeri batıdan… Anlaşılan o ki, Serik civarı bu seçimlerde Mehmet Balık’a yol veriyor. Batı ise Nusret Bayar diyor. Fakat bu iki ismi doğu ya da batıyla sınırlamak doğru olmaz. Her ikisinin de coğrafyayı aşan tanınırlıkları ve taban üzerinde etkisi var.

CHP’nin röntgenine bakmak

Beşinci sırada eski milletvekili Devrim Kök, altıncı sırada Gazipaşa’dan diş hekimi Murat Özçelik, yedinci sırada Yüksek Disiplin Kurulu üyesi, Kepez eski ilçe başkanı Garip Erdoğan, sekizinci sırada ise başka bir Serikli, doktor Sevindik Gizli geliyor. Dokuzuncu sıra Ziraat Mühendisleri Odası eski başkanı Vahap Tuncer’de. Gelelim onuncu sırayı. Eşit oy alan dört isim sıralanıyor burada: Asım Bozkurt, Hasan Ercüment Taşdemir, Kemal Bilal Öner ve Yaşar Müncester… Eşit oylar nedeniyle 10 kişilik liste, 13 sıraya çıkmış durumda. Bu temayül sonuçlarıyla ilgili çok şey söylemek mümkün… En başta söylediğim gibi, bu liste CHP içindeki dinamikleri, güç merkezlerini veriyor. Yani partinin röntgenini çıkartıyor. Yakın zamana kadar kurgulanmış olan bazı güç dengeleri ve ittifaklar epeyce değişmiş, bozulmuş ya da başka bir kanala geçmiş. Artık yeni hesapların söz konusu olduğunu anlıyoruz. Belli ki tarlada taş gibi duran domatesler, tezgaha çıkınca cıvımış.

Son düzlükte değişen hesaplar

Temayülden çıkan isimler arkada duranların da imzasını taşıyor. Fakat daha önemlisi ilk 10’a giremeyenler. Örneğin aday adayları tanıtımında çokça alkış alan eski il başkanı Ahmet Kumbul burada yok. Niye yok? Şimdiye kadar Ahmet Kumbul’un arkasında duran, hatta sırtında taşıyan Serik, son düzlükte niye kanal değiştirdi? Konyaaltı etkili olamadı mı, olmadı mı? Çünkü olamamak ayrı, olmamak ayrı… Birincisinde destek var, ama yetmiyor; ikincisinde ise çaba yok ya da adres değişikliği söz konusu. İlk 10’da olmayan bir diğer isim ise Figen Çalıkuşu. Son iki seçimde tam sınırda kalan Çalıkuşu, bu sefer il ve ilçe örgütlerinden sarı kart görmüş gibi duruyor. Niye? Yapılan son ön seçimde Deniz Baykal’dan bile fazla oy alarak ilk sıraya yerleşen ‘halkın doktoru’ Niyazi Nefi Kara da sıralama dışı. Bir başka sürpriz de Polat Balkan. Önceki dönem Antalya Baro Başkanı Balkan CHP’de bir karşılık bulamamış gözüküyor. Balkan’ın yürüttüğü hak, hukuk, adalet mücadelesi, TBB eski başkanı Metin Feyzioğlu’na karşı açtığı bayrak, iktidara ve sermaye odaklarına karşı duruşu CHP’lilerin ilgisini çekmedi mi? Eğer çekmemişse, bu vahim. Fakat daha da vahimi, CHP içindeki yarışın bu saydığım duyarlılıklarla değil, çok daha başka hesap ve beklentilerle yapılıyor olması ihtimali… Soruyu başka türlü de sorabiliriz: CHP’de filler mi kapıştı? Bu şaşırtıcı değil. Asıl önemlisi; fillerin hesabı ne?

Yazan/İdris Özyol