Çocuk istismarı kabul edilemez

stanbul'da bir kız çocuğunun altı yaşındayken evlendirildiği iddiası Türkiye'nin gündemine oturdu. TOCİN Başkanı İlyas Daştan bu durumun asla kabul edilemez olduğunu söyledi
GEÇTİĞİMİZ günlerde Türkiye, bir kız çocuğunun 6 yaşındayken evlendirildiği iddiası ile sarsıldı. Altı yaşındaki bir çocuğun sistematik bir şekilde istismara uğradığını kaydeden bu durum tepki toplarken Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Derneği Başkanı İlyas Daştan, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni hatırlatarak bu durumun kabul edilemez olduğunu söyledi. Daştan, devletin kurumlarının harekete geçmesi gerektiğini aktardı. KABUL EDİLEMEZ Yaşanan durumu kabul etmediklerini ifade eden Daştan, bu durumu Uluslarası Çocuk Hakları Sözleşmesi kapsamında değerlendirmek gerektiğini söyledi. Daştan, ‘Çocuk Hakları Sözleşmesi uluslararası bir metindir ve Türkiye de buna dahildir. Çocuğun yaşama hakkı, korunması, istismarla ilgili her türlü kötü muameleden korunmasını bunun doğrudan devletin görevi olduğunu söyler. Çocuğa kötü davranan aile bile olsa devlet bununla ilgili işlem yapmak zorundadır. Bu tarz durumlar bütün kurumları ilgilendiriyor. Bir diğer unsur da çocuk, kadın, yaşlı, engelli dediğimiz zaman doğrudan bir Bakanlığımız mevcut. Bakanlığımız taraf olmakla birlikte önlemini alması gerekiyor. Bu olay ortaya çıktı, aile, cemaat kim olursa olsun önüne geçmek için harekete geçmesi lazım. En çok yaygarayı onların koparması gerekiyor. Toplum hemen örgütleniyor. Ama resmi kurumlar, bakanlık, Meclis gibi idari kuruluşlar ulusal, toplumsal, eğitsel bütün önlemlerini almalı’ ifadelerini kullandı. Anayasaya göre uluslararası sözleşmelerin kanundan bile üstün olduğunu vurgulayan Daştan, ‘Ama bu kararlar yeterli derecede işleniyor mu işlemiyor mu bu ayrı bir tartışma konusu. Çocuk Hakları Sözleşmesi varken de gereğinin yapılması gerekiyor. Bizim genel görüşümüz bu. Sözleşmenin bir takım maddeleri var, devletin yerine getirmesi gereken görevleri var. Sivil toplum örgütlerinin de bunların olup olmadığına dair denetleme gücü var. Sivil toplum kuruluşları bunu yapıyor. Görevini yerine getiriyor. Ama ortada başka bir mekanizma eksikliği var. Bizim bu yüzyılda konuşuyor olmamız bile çok saçma. Durum hiçbir şekilde açıklanacak bir şey değil. Eğitimsizlik ve yozlaşmışlık toplumu bu şekilde etkiliyor. Eşitlik, kadın haklarını anlatmaya çalışıyoruz ama burnumuzun dibinde olanlara bakın’ şeklinde aktardı. ÖZEL/Dilan ERAY