Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'da düzenlenen Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katıldı. Erdoğan katılımcılara, 'Tüm Avrupa halklarını tatillerini geçirmek üzere ülkemize beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum' dedi.
GÜNEY Doğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Zirvesi Dışişleri Bakanları Toplantısı, Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki NEST Kongre Merkezi’nde başladı.
Zirvenin ve istişarelerin Türkiye ve bölge, tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, ‘ Küresel korona virüs sebebiyle son 1.5 yıldır yüz yüze toplantılarımızı ya ertelemek ya da çevrim içi yapmak durumunda kaldık. 4 milyon kişinin hayatına mal olan salgın etkisini sürdürse de aşılamanın yaygınlaşmasıyla virüse karşı önemli bir mevzi kazandık. Fiziki olarak bu toplantıyı düzenlemek ayrı bir mutluluk kaynağıdır. Bu salgının üstesinden dayanışma ve işbirliğiyle gelmeyi ümit ediyoruz. Her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduğuna dair güçlü inancımızı, aydınlık ve sağlıklı yarınlara dair umutlarımızı da arttırıyor. Ziyaretiniz sırasında salgına karşı aldığınız tedbirlerin ve güvenli turizm sertifikasyon programımız kapsamındaki uygulamaları da yakından görme fırsatı bulacaksınız. Başta siz dostlarımız olmak üzere tüm Avrupa halklarını tatillerini geçirmek üzere ülkemize beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum’ diye konuştu.
‘BÜYÜK BİR AİLE OLDUK’
Güney Doğu Avrupa’da barış, güvenlik ve istikrar ortamını sağlam temeller üzerine inşa etmek amacıyla 1996 yılında Güney Doğu Avrupa İş Birliği sürecini hayata geçirdiklerini hatırlatan Erdoğan, ‘İyi komşuluk ilişkilerini esas alan iş birliği sürecinin bu sene 25. kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz. Sürecin bu günlere gelmesinde emeği ve katkısı bulunan tüm devlet ve hükümet başkanlarına, bakanlara, diplomatlara şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. 7 ülkenin öncülüğünde çıktığımız bu yolda 25 yıl içinde 13 katılımcıya sahip büyük bir aile olduk. Siyasi kriz dönemlerinde dahi bölge ülkelerinin aynı masa etrafında buluşabilmesini konuşabilmesini hedefledik. Bölgenin son çeyrek asırdaki tecrübelerine baktığımızda sürecin iş birliği ve diyalog formu olan özelliğini layıkıyla yerine getirdiğini görüyoruz’ dedi.
‘TAM ÜYELİK MÜCADELEMİZ ARTIK NETİCELENMELİ’
Bütünleşme sürecinde batı balkanlar ve Türkiye şeklinde yapılmak istenen suni ayrımları ortak değerlendirmelerle bağdaştıramadıklarını ifade eden Erdoğan, ‘Türkiye’nin tam üye olarak yer almadığı bir AB’nin, çekim ve güç merkezi hedefine ulaşması da mümkün değildir. Karşılaştığımız onca haksızlığa rağmen yarım asırdır ısrarla ve sabırla sürdürdüğümüz tam üyelik mücadelemizin artık neticelenmesini istiyoruz. Birliğin içerisinde düştüğü stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını, olumlu gündem çerçevesinde katılım sürecini ilerletmesini bekliyoruz. Türkiye, Güney Doğu Avrupa’da yürüttüğü ikili ve çok taraflı faaliyetlerinde her zaman işbirliğini ve ortak çıkarları gözetmiştir. Türkiye, Bosna Hersek- Sırbistan ve Türkiye-Bosna Hersek- Hırvatistan arasında tesis edilen üçlü mekanizmalar bunun en güzel örnekleridir. Bölgeye yönelik girişimlerimiz birilerince farklı yansıtılmak istense de hiçbir surette diğer inisiyatiflere rakip ve alternatif değildir. Bilakis faaliyetlerimiz yürütülmekte olan diğer çabaları güçlendirmiştir’ ifadelerini kullandı.
‘SORUMLULUĞA HAZIRIZ’
Küresel ölçekte artan ırkçılık, İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığının giderek milli güvenlik sorununa dönüştüğüne değinen Erdoğan, ‘GDA tehdit ve sınamalardan fazlasıyla nasibini aldı. Vatandaşlarımızın kültürlerini daha yakından tanımalarını sağlayacak projelere odaklanmamız bu bakımdan büyük önem taşıyor. Farklı inançların ve kültürlerin asırlardır barış içinde yaşatmış bir ülke olarak, kültürel ırkçılıkla mücadele konusunda da sorumluluk üstlenmeye hazırız’ ifadelerine yer verdi.