Turist taleplerindeki değişimler turizm işletmelerinin yenilikçi ve farklı alanlarda hizmet sunmaya başlamalarına sebep olmuştur. Ayrıca Z Kuşağı olarak ifade edilen günümüzün gençleri günlük aktivitelerin monotonluk arz ettiği süslü otellerde pahalı tatiller yarine kırsal alanlarda yapılan turizm türlerine yönelmektedir. Kırsal ve doğal alanlarda gerçekleşen kampçılık ve karavan turizmine ilginin büyümesi kırsal alanlarda yaşayan halkında turizm gelirlerinden faydalanmasına yol açmaktadır. Özellikle hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirlik esaslarını dikkate alan ve gelecek nesillerin de doğal kaynaklara ulaşmasını önemseyen kamp ve karavan turizmi gibi niş turizm türleri kırsal kalkınmayı sağlayacak ve bununla birlikte şehirlere göçü engelleyecek özellikleri bünyesinde barındırmaktadır. O nedenle kamp ve karavan turizmi başta ülkemiz ve ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkeler açısından önemli bir turizm enstürmanı olarak öne çıkmaktadır. Covid vb. salgın hastalıkları sürecinde insanların birbirlerine sosyal mesafe koyma zorunluluğunun olmasından dolayı, toplu olarak bir arada yaşayamadıkları için turizmde alternatif olarak Karavan turizmi özellikle pandemi sürecinde ve sonrasında daha da önem kazanarak sürekli gelişme göstermektedir. Antalya özeline baktığımızda karavan turizmi, deniz, güneş, kum üçgenine yani sahil şeridine sıkışmış durumdadır. Oysa Antalya’nın Gazipaşa’dan Kaş’a kadar uzanan bütün ilçelerinde denize, mağaralara, milli parklara, antik kentlere, 30- 45 dakika da ulaşabileceğimiz, kanyonları, raftingciler için çok güzel doğal parkurları olan, tarih ve doğal güzellikleri ile dolu birçok yaylası vardır. Karavanı ile yaylaya gelen turist sebze, meyvesini buradaki üreticiden alacak, market ihtiyaçlarını yayladaki bakkaldan alacak, yöresel ürünleri görecek, öğrenecek evine giderken götürecek, daha sonraki süreçte sipariş yolu ile sürekli alacaktır. Böylece hem sahil şeridinde karavan park sıkışıklığı önlenmiş olacak, hem de yaylada yaşayan üreticilerimizin, esnafımızın ekonomik refahını arttırmaya, kırsal kalkınmaya katkı sağlanmış olacaktır.
YÖNETİCİ ÖZETİ
İnsan düşüncesinin ve hayalinin ötesine doğru evirilen teknolojik devrime koşut; sadece coğrafi kısıtların ve sınırların değil yönetim düşüncesinin de aşılmasının önünü açmıştır. Artık insanlığın kaderini coğrafya değil özgür insanın icadı demokratik yönetim şekilleri belirlemektedir. Gelişmiş ülkelerin gelişmişliğinin altında demokratik toplumların her alandaki üretimine ve üretimden doğan gelirin yeniden eşitçe dağıtılması düşüncesi yatmaktadır. Bu araştırma raporu ülkemizde coğrafi sınırlarla kısıtlanmış kalkınma dinamikleri yerine stratejik noktalar üzerinden belirlenecek kalkınma modelleri benimsemek zorunluluğuna işaret etmektedir. Kırsal kalkınma modeli olarak günümüzde öne çıkan en etkileyici model kırsal kalkınma kooperatifleridir. Bu unsurlar düşünüldüğünde bu çalışmada ülkemizin önemli bir turizm destinasyonu olan Antalya İlinde deniz-kum- güneş üçlüsünden oluşan kıyı ve kitle turizmi dışında kırsalda kamp ve karavan turizmi işletmeciliğinin kooperatifler yolu ile yapılarak kırsal kalkınmaya örnek model oluşturması amaçlanmıştır. Çalışmada Antalya ilinin doğal güzelliklere sahip, kısal unsurları bünyesinde barındıran 11 ilçesinde 14 kırsal destinasyon belirlenmiş ve kırsaldaki halka sağlayacağı katkılar ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bununla birlikte kamp ve karavan turistlerinin Antalya ilini daha fazla tercih etmelerini sağlayacak Kırsal Kamp ve Karavan rotaları belirlenmiştir. Bu araştırma raporunun uygulanması ile Antalya ilindeki kırsalda yaşayan insanlara tarım dışı ek gelir sağlanması sağlanarak başta il merkezi ve turizm destinasyonlarına göç engellenecek, kırsalda ekolojik ve ekonomik sürdürülebilirlik alt yapısı oluşturulacak, kırsalın turizmle tanışma imkanı sağlanacak, kırsal kooperatifçiliğin ve kırsaldaki kadın kooperatifçiliğinin gelişimi hızlandırılarak kadın yoksulluğunun engellenmesinin önü açılacaktır. Ayrıca kırsalda pansiyon, restoran, kafe gibi aile işletmeciliğinin oluşumu ve başta tarım ürünleri olmak üzere yerel ürünlerin aracısız satışı sağlanacaktır. Covid vb. salgın hastalıkları sürecinde insanların birbirlerine sosyal mesafe koyma zorunluluğunun olmasından dolayı, toplu olarak bir arada yaşayamadıkları için turizmde alternatif olarak Karavan turizmi özellikle pandemi sürecinde ve sonrasında daha da önem kazanarak sürekli gelişme göstermektedir. Başta ABD, Avusturalya ve Avrupa Birliği ülkelerinde kamp ve karavan turizmine geçmişten itibaren olan ilgi daha da artmıştır. Avrupa Karavan Federasyonu verileri, Birlik üyesi ülkelerde tescil edilmiş karavan sayısını 2019 yılına ait verilerde 5,683,860 adet olarak açıklamaktadırlar. Alman Karavan Endüstri Derneği güncel verilerine göre yıllık periyoda baktığımızda Eylül 2020 Mart 2021 arasında Avrupa Birliğinde tescil edilen karavan sayısı bir önceki yıla göre % 33,7 oranında artmıştır. İngiltere vatandaşlarının %11’i tatillerinde karavan parklarda konaklamaktadırlar. Ülkeye gelen turistlerin yaklaşık %35’i de kamp karavan turizmi amaçlı ülkeye seyahat etmektedir. Bugün Avrupa’nın en büyük kamp alanı olarak bilinen Hırvatistan Zadar’daki Zaton Karavan Kamp alanı, 6.000-7.000 karavan ve 10.000-15.000 çadır kapasiteli bir alandır. Kamp ve karavan turizminden en fazla gelir elde eden ülkelerden biri de Avusturalya’dır. Avusturalya yereldeki kamp ve karavan turizminin gecelik konaklamasından 50.6 milyon dolar, günlük gezilerden 12.6 milyon dolar, ziyaretçi harcamalarından 7.4 milyon dolar ve kamp ve karavan malzemeleri ile birlikte bu endüstrinin tamamından ise yıllık 23.8 Milyar dolar gelir elde etmektedir. Avusturalya’nın kırsaldaki kamp ve karavan turizminden elde ettiği gelir ayrıntılı olarak aşağıdaki şekilde yer almaktadır. 15.000 çadır kapasiteli bir alandır. Kamp ve karavan turizminden en fazla gelir elde eden ülkelerden biri de Avusturalya’dır. Avusturalya yereldeki kamp ve karavan turizminin gecelik konaklamasından 50.6 milyon dolar, günlük gezilerden 12.6 milyon dolar, ziyaretçi harcamalarından 7.4 milyon dolar ve kamp ve karavan malzemeleri ile birlikte bu endüstrinin tamamından ise yıllık 23.8 Milyar dolar gelir elde etmektedir. Avusturalya’nın kırsaldaki kamp ve karavan turizminden elde ettiği gelir ayrıntılı olarak aşağıdaki şekilde yer almaktadır.
Şekil 1.
Avusturalya Kamp ve Karavan Gelirleri
ABD Park Hizmetleri 776 adet kamp yeri ve 26.830 kamp ünitesi ile hizmet vermektedir. Bu kamplar da konaklama türlerine göre sınıflandırılır. Bazı alanlar ekolojik duyarlılık nedeniyle sadece çadırlara izin verirken bazı ticari kamplar, karavan ve çadır konaklamalarını birlikte sağlar. Ülkemizde maalesef yeteri kadar karavan parkı ve kamp alanı bulunmamaktadır. Türkiye’de kampingler Turizm belgeli ve Belediye belgeli olarak sınıflandırılmaktadır. Ülkemizde 13 adet Bakanlık belgeli ve 66 adet belediye belgeli olmak üzere toplam 79 adet kamp ve karavan tesisi bulunmaktadır. Ülkemizde Trafik tescile kayıtlı 6744 adet çekme karavan, 1247 adet motokaravan olmak üzere toplam 7991 adet karavan bulunmaktadır. Tüm bu karavanlar için bile toplam 7991 adet park alanı belirlendiğinde bile, ülkemizdeki karavan parkının çok düşük sayılarda olduğu görülmektedir. Avrupa Birliği ile yapılan kıyaslamalarda yakın ekonomik büyüklükler ve sosyolojik değişimler yaşadığımız Portekiz’in toplam karavan parkı 28,000 ve yine diğer bir karşılaştırma yapacağımız ülke olan İspanya’nın toplam karavan parkı 300,000 adettir. Bize en yakın ülke 12,000 adet ile Slovenya ülkesidir. Slovenya 2,081,000 nüfusa sahip, toplam gayri safi milli hasılası 5,5 milyar dolar olan bir ülkedir. Türkiye, 83 milyon nüfusa sahip ve 762 milyar dolar gayri safi milli hasıla üreten bir ülkedir. (TOBB, 2021:9-10). Ayrıca Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında mevcut karavan parklarında elektrik temini, karavanların temiz su depoları için temiz su temini ve atık boşaltma yerlerinin bulunmaması gibi alt yapı sorunlarının olduğu görülmektedir. Ülkemizde karavan araç tanımlarının karayolları kanununda net unsurlar taşımaması, eski ya da bakımsız minibüs ve panel-van araçların kontrolsüz şekilde karavana dönüştürülmesi ayrı bir sorun olarak görülmektedir. Bu nedenle hızlı bir şekilde Karayolları kanununda net karavan tanımı yapılmalıdır. Ülkemizin sahip olduğu turizm değerlerini daha iyi değerlendirebilmek ve yeni gelir imkanları oluşturabilmek için kamp ve karavan turizmi için gerekli fiziki ve hizmet altyapısı imkanlarının geliştirilmesi gerektiği açıkça görülmektedir. Altyapının gelişmesi durumunda Türkiye Avrupalı karavan kullanıcıları tarafından tercih edilebilecek destinasyonlara sahiptir. Kamp ve karavan alanları altyapısının gelişmiş olduğu Avrupa’daki alanlar incelendiğinde bir karavan kullanıcısının tüm ihtiyaçlarını giderebildiği ve kaliteli zaman geçirebildiği görülmektedir (KUZKA, 2021:2). Antalya özelinden baktığımızda Antalya kırsalında kamp ve karavan alanlarının çoğunlukla denize kıyı kesimlerde bulunduğu görülmektedir. Ancak bu alanlar alt yapı ve sayı olarak çok turist çeken ve ülkenin turizm başkenti haline gelmiş bir il için yeterli değildir Ayrıca doğal ve kırsal alanlarının güzelliği ile de önemli bir yeri olan Antalya ili sınırlarında yayla turizmine de katkı sağlayacak kamp ve karavan alanları bulunmamaktadır. Özellikle doğal alanlarda kampçılık faaliyetleri gerçekleştirmek isteyen yerli ve yabancı turistlere yönelik, kırsaldaki yerel halka da ekonomik ve sosyal katkı sağlayacak 12 ilçede 20 destinasyonda örnek kamp ve karavan alanı tesisi kurulması öngörülmektedir. Antalya’da karavan ve kamping turizmi deniz, kum, güneş üçgeni ile sınırlı kalmış, bu çerçevede yeteri kadar karavan ve kamping alanları yaratılamamış, var olanlar ise standart dışıdır. Antalya’nın Gazipaşa’dan Kaş’a kadar uzanan bütün ilçelerinde denize, mağaralara, milli parklara, antik kentlere, 30- 45 dakika da ulaşabileceğimiz, kanyonları, raftingciler için çok güzel doğal parkurları olan, tarih ve doğal güzellikleri ile dolu karavan ve kamping alanına uygun birçok yaylası vardır. Antalya ili kapsamında Kamp ve Karavan turizminin sorunlarına eğilmek ve kırsalda kamp ve karavan turizmini geliştirmek için en uygun yöntem kırsal kooperatifçiliktir. Özelliği itibariyle kooperatifçilik demokrasiyi ve bireysel girişimciliği geliştiren ve tekelci yapılanmaları engelleyen sistematik bir yapıya sahiptir ve içinde bulunduğu ekonomik sistemde hem rekabetin artmasına hem de kaynakların verimli dağılmasına olumlu katkıda bulunur. Bu açıdan Antalya kırsalında yapılması düşünülen Kamp ve Karavan alanlarının kırsalda köy muhtarları aracılığı ile kurulacak turizm kooperatifleri şeklinde işletilmesi ekonomik getirinin kırsala yayılmasına katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Bu kapsamda Kültür ve Turizm Bakanlığı Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik ve UKKF Kamping Standartları Yönetmeliği temel alınarak hazırlanan karavan alanları kriterlerine göre düzenlenecek, 11 ilçe 14 kırsal destinasyonda (yaylalarda) Tarım Orman Bakanlığı köy (mahalle) tüzel kişiliğine 4.500m2 arsa tahsis edilmesi planlanmaktadır.
1. DÜNYA’DA KAMP VE KARAVAN TURİZMİ
Karavan sektörü için iki referans pazar olan ABD ve Avrupa Birliği yüksek büyüme oranları göstermişlerdir. Türkiye’deki karavan sektörünün, iyi bir mevzuat alt yapısı bulunmaması ve özellikle veri üretecek sivil toplum kuruluşu eksikliği başta olmak üzere, dağınık bir profile sahip olduğu söylenebilir. Karavanın konaklama modeli olarak kullanılmasının erken gelişim gösterdiği İngiltere’de düşük kaliteli tatil imajı yaratan kamp ve karavan tesisleri giderek yüksek kalite ve konfor sunan konaklama tesislerine dönüşmektedir. İlk karavanın 1885’de Bristol’da üretiminden beri karavanların kullanım alanı genişleyerek Avrupa’da tatil endüstrisinin önemli bir unsuru haline dönüşmüştür. İngiltere’de karavan endüstrisinin geliri 3 milyar pound’dur. Bu sektör, 90.000 kişiye istihdam yaratmaktadır. İngiltere vatandaşlarının %11’i tatillerinde karavan parklarda konaklamaktadırlar. Galler’de ise kamp ve karavan tesisleri genellikle deniz kenarı, orman ve vadilerde konumlanmaktadır. Kamp ve karavan turizmi özellikle aileler ve emekliler arasında yaygındır. İtalya, Fransa, Almanya gibi Avrupa ülkelerinde kamp ve karavan turizminin turizm gelirleri içindeki payı oldukça yüksektir.
Şekil 2: Örnek Kamp Alanı
Planlanan kamp ve karavan alanlarında 25 adet karavan alanı, 75 adet çadır alanı, 6 adet Antalya’ya özgü Likya Köy Ambarı Mimarisi modelli 6 Bungalov, ortak kullanım alanları (Mutfak, duş, wc, sosyal tesisler, havuz vs.) ve üniteler arası boşluk ile yeşil alan yapılması öngörülmektedir. Her bir örnek tesiste, hedef kitle yerli ve yabancı turistler olacaktır. Tesisin temizlik ve bakım zamanları dışında yılda 300 gece çalışması ve tesis başına kırsalda ikamet eden 12 kişinin direkt istihdam edilmesi düşünülmektedir.
1- Hedef kitle:
Antalya ilinde yapılması düşünülen her bir örnek tesiste, hedef kitle yerli ve yabancı turistlerdir. Antalya’da yapılacak karavan park ve kamping alanlarını, kırsal bölgenin öne çıkan özelliklerini tanıtan web sayfaları, aplikasyon uygulamaları yapılarak iyi bir tanıtımla yerli ve yabancı turistler bölgeye çekilecektir.
2- Yıllık hizmet süresi: Genel bakımlar vb. nedenlerle zorunlu olarak kapalı kalınacak günler dışında, tesisin yılda 300 gece hizmet vermesi öngörülmektedir.
3- İstihdam: 12 kişiye istihdam sağlanacaktır. -Resepsiyon için 3 kişi -Güvenlik görevlisi 3 kişi -Temizlik görevlisi 2 kişi -Teknik personel 1 kişi -Restaurant için 3 kişi
4- 5 Yıllık Kamp ve Karavan Gecelik Konaklama Tahmini: Ülke genelindeki son 10 yıllık kamping istatistik leri incelendiğinde, doluluk oranının ilk yıl için %40 olacağı öngörülmüş ve buna göre ilk 5 yıllık konaklama tahmini (geceleme sayısı) aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır.
Tablo 1:
Kamp ve Karavan Gecelik Konaklama Tahmini Bir pazarlama yöntemi olarak ortak alan hizmetlerinin (duş, çamaşır yıkama, mutfak ekipmanları kullanımı vb) bedelsiz olması, çadır ve karavan ünitesi yer tahsisi için ise bir kiralama bedeli karşılığında dışarıdan hizmet alınması öngörülmektedir. Aşağıdaki tabloda yatırıma konu tesisin ilk yılındaki kamp ve karavan yeri kira bedelleri verilmiş olup, her yıl düzenli olarak belli bir oranda bedel artışı yapılacaktır. Kamp ve Karavan Tesislerinin kırsal alanlarda kurulacak kooperatifler tarafından işletilmesi uygun görüldüğünden kiralama bedelleri uygun tutulmuş ve daha çok kamp ve karavan turistine ulaşmak amaçlanmıştır.
Tablo 2: Kamp ve Karavan Gecelik Gelir Tahmini
Tablo 3: Örnek Kamp ve Karavan Alanlarının Tahmini Ekonomik Getirisi İlçe İçin (1. Yıl/Tesis Başı)
Antalya ilçe merkezlerinde yapılması düşünülen örnek kamp ve karavan alanlarının tesis başına tahmini olarak yılda ortalama 1.675.000 TL/ 88.000 USD civarında getiri sağlaması öngörülmektedir. 33.500.000 TL/1.760.000 USD’ye çıkarılması öngörülmektedir. Yıllık yüzde 10 geceleme sayısının yıllar itibariyle artmasıyla bu getiri daha da büyüyecektir. Bu getiri dışında kurulması öngörülen kırsal bölgelerde yerel halka çarpan etkisiyle daha fazla getiri de sağlanması mümkün olacaktır. Ayrıca tesis başına kırsalda ikamet eden 12 kişi, toplamda ise 12×14=168 kişi direkt istihdam edilecektir. Bu direkt istihdam dışında yöresel ürünlerin satışı ve kırsalda pansiyon, restoran, kafe gibi aile işletmeciliğinin oluşumu ile istihdam sayısının daha da artacağı öngörülmektedir. Antalya Kadın Karavancılar Grubundan alına alınan bilgiye göre bir karavan turisti bulunduğu bölgeye gıda ve diğer ihtiyaçları için günlük ortalama 200 TL civarında gelir bırakmaktadır. Çadır, karavan, Bungalov toplam 13.000 geceleme hesabına göre yıllık 2 milyon 600 bin TL yayla halkına gelir sağlayacaktır. Bu gelirden kırsal bölgelerdeki yerel halkın kazanç sağlaması, tarım dışında Antalya kırsalının ekonomik kalkınmasına destek sağlayacaktır. Antalya ilinde yapılması düşünülen kamp ve karavan alanları kırsal doğa turizmi faaliyetlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla bir kırsal turizm faaliyeti olarak değerlendirilebilir. Kırsal turizm ise kırsal kalkınmanın en önemli faaliyetleri arasında gösterilmektedir. Kırsal alanlarda faaliyet gösteren girişimler ve yatırımlar daha çok o bölgedeki gelir seviyesi düşük halka turizm geliri olarak geri dönmektedir. Bu durum sosyal kalkınma noktasında bölgeye ciddi katkılar sağlamaktadır. Karavanı ile yaylaya gelen turist sebze, meyvesini buradaki üreticiden alacak, market ihtiyaçlarını yayladaki bakkaldan alacak, yöresel ürünleri görecek, öğrenecek evine giderken götürecek, daha sonraki süreçte sipariş yolu ile sürekli alacaktır. Böylece bölge esnafının ve yerel üreticinin gelirinde artış yaşanması sağlanacaktır. Bu pozitif etki bölgede gelir artışından başka yeni istihdam olanakları da yaratacaktır. Yukarıda belirtilen özellikler yatırımın temel sosyal etkileri olarak değerlendirilebilir. Bunun dışında dolaylı sosyal etkiler aşağıdaki gibi sıralanmıştır: • Yerli ve yabancı turist ile yerli halkın sosyal anlamda kaynaşması ve kültürler arası etkileşimin artmasına katkı sağlanacaktır. • Kırsal alandaki göç eğilimlerinin bir istikrara kavuşturulması dengeli ve sürdürülebilir kalkınma hedefiyle uyumlu bir nüfus yapısına ulaşılması sağlanacaktır. • Kırsal turizmin gelişmesiyle birlikte, Türkiye’de önemli bir kültürel zenginlik oluşturan Antalya iline ait geleneksel el sanatları ve diğer hediyelik eşyalar pazarlanarak yöre halkına ek bir gelir sağlamalarına etki edilecektir. • Yöreye özgü yerel ürünler daha sonraki süreçte e-ticaret yoluyla turistlerin ev adreslerine gönderilerek bölge ürünlerinin sürekli pazarlanması sağlanacaktır. • Ayrıca yerli ve yabancı kamp ve karavan turistleri ile kırsal halkın etkileşim haline geçmesi, başta yabancı dil öğrenme açısından kırsaldaki çocuk ve genç nüfusun eğitim seviyesinin artmasına yol açacaktır. • Bununla birlikte yapılması düşülen kamp ve karavan alanlarındaki çevreye önem veren uygulamalar ve bu alanlardaki alt yapı, kırsaldaki köy ve kasaba alt yapılarının sağlanmasına örnek olacak, yerelde sürdürülebilirlik bilinci artacaktır. Antalya ili kırsalı için düşünülen kamp ve karavan alanlarının ulaşım açısından uygun olduğunu gösteren ve bir noktadan başlayarak tamamının ziyaret edilmesinin mümkün olduğunu açıklayan 11 ilçede 14 kırsal destinasyonu kapsayacak ‘Batı Antalya Kırsal Kamp ve Karavan Rotası’ ve ‘Doğu Antalya Kırsal Kamp ve Karavan Rotası’ şeklinde 2 adet rota çalışması yapılmıştır.
1. Batı Antalya Kırsal Kamp ve Karavan Rotası
Döşemealtı ilçesinde Ekşili Göleti Kamp ve Karavan Park Alanı, Konyaaltı ilçesinde Geyik Bayırı Kamp ve Karavan Park Alanı, Kumluca ilçesinde Söğüt Cuması Yaylası, Dereköy Yaylası, Altınyaka Yaylası ve Göllü Yaylası Kamp ve Karavan Park Alanı, Kemer ilçesinde Beycik Kamp ve Karavan Park Alanı, Finike ilçesinde Gökbük Yaylası Kamp ve Karavan Park Alanı, Demre Kamp ve Karavan Alanı ve Elmalı ilçesinde Çamkuyu Milli Parkı Kamp ve Karavan Park Alanı belirlenmiştir
2. Doğu Antalya Kırsal Kamp ve Karavan Rotası
İbradı ilçesinde Ormana Kamp ve Karavan Alanı, Akseki ilçesinde Geyran Yaylası Kamp ve Karavan Alanı, Gündoğmuş ilçesinde Pınarbaşı Kamp ve Karavan Park Alanı ve Gazipaşa ilçesinde Günnercik Yaylası Kamp ve Karavan Park Alanı belirlenmiştir.
Tablo 1. AB Üyesi Ülkeler Trafik Tescilli Karavan Sayıları
Avrupa Karavan Federasyonu verileri, Birlik üyesi ülkelerde tescil edilmiş karavan sayısını 2019 yılına ait verilerde 5,683,860 adet olarak açıklamaktadırlar. Bu rakamın 3,462,449 adedi çekme karavan, 2,221,411 adedi ise motokaravandır. Alman Karavan Endüstri Derneği güncel verilerine göre yıllık periyoda baktığımızda Eylül 2020 Mart 2021 arasında Avrupa Birliğinde tescil edilen karavan sayısı bir önceki yıla göre % 33,7 oranında artmıştır. Karavan sektörü için iki referans pazar olan ABD ve Avrupa Birliği yüksek büyüme oranları göstermişlerdir. Türkiye’deki karavan sektörünün, iyi bir mevzuat alt yapısı bulunmaması ve özellikle veri üretecek sivil toplum kuruluşu eksikliği başta olmak üzere, dağınık bir profile sahip olduğu söylenebilir. Avrupa ülkelerinin yanı sıra Amerika ve Avustralya’da da kamp ve karavan turizmi oldukça gelişmiştir. Günümüzde Rusya, Estonya, Litvanya, Belarus, Moldava, Ukrayna ve Almanya’da yatırımlarını kamp ve karavan turizmi yönünde gerçekleştirmektedir. Hırvatistan, Yunanistan gibi Türkiye’ye benzer iklim koşulları ve özelliklere sahip ülkeler, kamp ve karavan turizmine oldukça önem vermektedir. Bugün Avrupa’nın en büyük kamp alanı olarak bilinen Hırvatistan Zadar’daki Zaton Karavan Kamp alanı, 6.000-7.000 karavan ve 10.000- 15.000 çadır kapasiteli bir alandır. Kamp ve karavan turizminden en fazla gelir elde eden ülkelerden biri de Avusturalya’dır (Şekil 1). Ülkeye gelen turistlerin yaklaşık %35’i de kamp karavan turizmi amaçlı ülkeye seyahat etmektedir.
Şekil 1: Avusturalya Kamp ve Karavan Gelirleri
ABD’de kamu kampları ticari nitelikte değildir ve golf, bowling gibi aktiviteleri içermez ancak ateş çukurları, otopark gibi temel hizmetleri sağlarlar. Bu kamplar, hükümet tarafından sübvanse edilip kar amacı gütmeyen veya kendi kendini idare eden girişimciler tarafından işletilir. Pek çok ülkede Orman Bakanlıkları ve Milli Parklar açık hava meraklıları için kamp yeri sağlarlar.
ABD Park Hizmetleri 776 adet kamp yeri ve 26.830 kamp ünitesi ile hizmet vermektedir. Bu kamplar da konaklama türlerine göre sınıflandırılır. Bazı alanlar ekolojik duyarlılık nedeniyle sadece çadırlara izin verirken bazı ticari kamplar, karavan ve çadır konaklamalarını birlikte sağlar. Ancak kampçıların beklentileri farklılık gösterdiği için karavan ve çadır üniteleri birbirinden ayrılır. Bunların dışında Amerika’da sabit karavan, çadır ve römork gibi çeşitli konaklama hizmeti sağlayan kamplar da mevcuttur. Amerika Seyahat Endüstrisi’ne göre 2006’da ABD’de iç turistlerin %5’i çadır ve karavan konaklamalarını tercih etmiştir. Küçük yürüyüş grupları, çiftler ve bireysel kampçılar kamp alanlarının en baskın kullanıcı profilini oluşturmaktadır. ABD’de nüfusun üçte ikisi trekking ve kamping amacıyla seyahate çıkmaktadır.
KEMAL BİLAL ÖNER
Antalya’nın Kumluca ilçesinde doğdu. İlk, orta, lise eğitimimi Antalya’da yaptıktan sonra Üniversite eğitimimi Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünde tamamladı. Vatani görevinin ardından iş hayatıma Sümerbank mağazaları Kumluca bayiliğini alarak başladı. Daha sonra tarım sektöründe sebze ve narenciye ticareti yaptı. Büyük hipermarket zincirlerinin narenciye ve sebze tedarikçisi oldu. Halen tarım sektöründe ailesinden kalan tarım arazilerinde çiftçilik yapıyor. CHP’de aktif siyasete 2009 yılında Kumluca da İl Genel Meclisi Adayı olarak başladı. 2009-2014 arası CHP ile bağını koparmadan sade bir üye olarak çalıştı. 2014 yılında olağan üstü ilçe kongresinde Kumluca İlçe Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 2015 yılında Kumluca ilçe başkanının istifası ardından yönetim kurulu üyelerinin oybirliği ile yönetim içerisinden ilçe başkanı seçildi. 29 Kasım 2015 de tek aday olarak katıldığı olağan kongrede delegelerin tümünün oyuyla Kumluca CHP ilçe başkanı seçilen Öner, 2017 yılında yeniden ilçe başkanlığı görevine seçildi. CHP’nin 19’uncu 35’inci ve 36’ıncı Büyük Kurultaylarında Kurultay delegesi olarak Antalya’yı temsil eden Öner, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacağı açıklanan Erken Genel Seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısıyla 26 Nisan 2018 tarihinde İlçe Başkanlığı görevinden istifa ederek 27. Dönem için Cumhuriyet Halk Partisi’nden 11’inci sıra Milletvekili Adayı oldu. Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası (KUTSO) ve Kumluca Ziraat Odası üyesi olan Öner, 2004-2009 yılları arasında Kumluca Gönüllüleri dernek başkanlığı görevinde bulunarak Kumlucalı gençlere yönelik birçok sosyal yardım ve kültürel faaliyetlere imza attı. Antalya TEMA Vakfı üyesi, Antalyaspor Kongre üyesidir. Türkiye sorunlarına yönelik, Cumhuriyetimizin İkinci yüzyılına yakışan önemli araştırma ve projeler hazırladı: Bir Çiftçinin Gözünden Antalya Tarım Sorunları ve Çözüm Önerileri (2021), Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Antalya’da Uluslararası Tarım Üniversitesi Projesi (2023), ‘Devlet Güvencesinde Sözleşmeli Üretici Modeli ile Tarımda Kendine Yeten Türkiye (2023), ‘Kırsal Kalkınmada Karavan Turizminin rolü ve Antalya Örneği’ (2023). Evli ve bir kız babasıdır. [email protected]
www.kemalbilaloner.com