Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

Deprem sonrası depremzedelerin psikolojisi nasıl düzeltilir?

Varsayılan Resim

Türkiye'de yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası, birçok kişinin mental sağlığı da etkilenmiş durumda. Uzmanlar, depremzedelerin yoğun psikolojik sorunlar yaşadığı bu dönemde destek almasının çok önemli olduğunu söylüyor
Biyopsikososyal Tıp doktoru olan Şafak Nakajima, deprem mağdurlarının yaşadıkları psikolojik sorunlarla ilgili çalışmalar yapıyor. Nakajima, Okmeydanı Tıp Dergisi’ne yazdığı ‘Deprem ve Sonrası Psikolojisi ‘makalesinde, ‘Deprem mağdurlarının, kaygı, korku ve TSSB bulgularını azaltmada yararlı olduğu bilinen psikolojik tedavilerden yararlanması sağlanmalıdır’ diyor.

Türkiye’de 6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinde yüz binlerce kişi etkilendi. Meydana gelen depremden sonra psikolojik olarak iyileşme sürecinde neler yapılması gerektiği konuşuluyor. Biyopsikososyal Tıp doktoru olan Şafak Nakajima’nın bu konuyla ilgili yaptığı çalışmalarda depremden etkilenen kişilerin ne yapması gerektiği yer alıyor.

Nakajima yaptığı çalışmada şu ifadelere yer veriyor: ‘Deprem sonrası yardım ve kurtarma çalışmaları büyük ölçüde yaşam kurtarma, canlıların rehabilitasyonu, bina ve alt yapı hizmetlerinin onarılmasına yöneliktir. Oysa deprem, fiziksel yıkım ve ölüme yol açmanın yanı sıra yaşamda kalanlar için ciddi psikolojik sorunlar yaratabilen bir doğal felaketidir. Deprem deneyimi ile, psikolojik gerilim ve özellikle travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gelişimi sorunları ilişkilendirilmiştir. Deprem mağdurlarının, kaygı, korku ve TSSB bulgularını azaltmada yararlı olduğu bilinen psikolojik tedavilerden yararlanması sağlanmalıdır. Bu yaklaşım, mağdurların gelecekte karşılaşabilecekleri depremler için de psikolojik olarak daha hazırlıklı ve dirençli olmalarını sağlayacaktır’

‘DEPREMDEN SONRA YAŞAMSAL SORUMLULUKLARA DEVAM EDİLMELİDİR’

Doç. Dr. Şafak Nakajima, insanların depremden önce sarsıcı travmayla karşılaşmadığı için dünyayı güvenli bir yer olarak algıladıklarını söylüyor. Yakınlarının birdenbire öleceği fikrini taşımayan insanların ortaya çıkan değişime ayak uydurmakta zorlandıklarını şu sözlerle ifade ediyor: ‘Bu güven ve inanç, ömür boyunca yavaş yavaş inşa edildiğinden, ortaya çıkan ani değişime aynı hızla uyum gösterebilmek insan psikolojisi için çok zordur. Yaşamın paylaşıldığı insanlara ya da olgulara dair geçmişteki anılarla, depremin yarattığı, kayba dayalı yeni gerçeklik, bilinçte birbiriyle çelişen farklı duygu durumları yaratır. Her koşulda yapılması gereken, ilk yaraların sarılmasından sonra, yaşanan trajedinin kabullenilmesi, yaşamın yeniden anlamlandırılması ve kalınan yerden yaşamsal sorumluluklara devam edilebilmesidir.’

DEPREMDEN EN ÇOK ÇOCUKLAR ETKİLENİYOR

Depremden en çok etkilenenlerin başında çocukların geldiği görülüyor. Nakajima, deprem sonrası çocukların yaşadığı travmalarla ilgili ise dikkat edilmesi gereken birçok bulgu olduğunu söylüyor: ‘Bu bulgular arasında, huzursuz ve ajite davranışlar, öfke nöbetleri, uyku sorunları, korkunç rüyalar görme ve ağlayarak uyanma, kaybettiği kişinin hayaletini gördüğünü söyleme, arkadaşlarıyla beraber olma ve oyun isteğinin azalması, bebeksi davranışlar, dikkat bozukluğu, büyüklere aşırı bağımlılık geliştirme, yatak ıslatma, tanısı konulamayan ağrılardan yakınma, kusma, okul başarısında düşme sayılabilir. Zaman kaybetmeden uzmandan psikolojik destek almak en doğrusu.’

Haber Muhabiri: Mehmet USLU