Diyaliz bölümü mezunları, sertifikalı çalışanlar ve artan kontenjanlar nedeniyle istihdam sorunu yaşıyor. Yönetmelik değişikliği ile birlikte sorunlarının çözülmesini talep ediyorlar.
Diyaliz hastası ve yakınları için hayati önem taşıyan bir meslek grubu olan diyaliz teknikerliğinde geçmiş yılların aksine ‘ihtiyaç fazlası eleman’ sıkıntısı yaşanıyor. Uzun yıllardır yaşanan eleman eksikliğinin hemşire, acil tıp teknisyenleri ve ebelere sertifika programıyla yeterlilik belgesi vererek aşılması bu kez de diyaliz mezunlarını iş bulamama sorunuyla karşı karşıya bıraktı. Zaman içerisinde üniversitelerde 2 yıllık diyaliz bölümü önlisans programı sayısı hızla artarak diyaliz teknikerlerini ihtiyaç fazlasının da üstüne çıkardı. Şimdi ise diyaliz bölümü mezunları, sertifika alarak diyalizde çalışan hemşire, acil tıp teknisyeni ve ebelerin kendi servislerine çekilmelerini istiyor. Böylece istihdam için bekleyen diyaliz bölümü mezunları kendi alanlarında çalışmayı umuyor.
‘MEZUNLARA BIRAKMALILAR’
Diyaliz teknikerleri yıllardır sertifika programının kapatılmasını ve mevcut sertifikalıların da yenileme taleplerinin durdurulmasını istiyor. Bu isteklerinden birincisi 2018 yılı ile birlikte gerçekleşti. Sağlık Bakanlığı Diyaliz Teknikerliği Sertifika Programını durdurdu ancak diyaliz teknikerleri bunun yetersiz olduğunu düşünüyor. Mevcut sertifikalı çalışanların da kendi alanlarında hizmet vererek yerlerini bölüm mezunlarına bırakmalarını talep ediyorlar.
Türkiye genelinde artan üniversite sayısı ve ihtiyaç durumu göz ardı edilerek yaygınlaşan bölüm, işsiz mezunları da beraberinde getiriyor. Akdeniz ÜniversitesiSağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda Diyaliz Bölümü Prg. Koordinatörlüğü yürüten Öğr. Gör. Ayşe Aydın Atalay bu konuya ilişkin sorunun sadece sertifika ile sınırlı olmadığını, istihdam sorununu çözmek için öncelikle üniversitelerde kontenjanın sınırlı tutulması gerektiğini söyledi.
EN BÜYÜK SORUN KONTENJAN
Türkiye’de ilk olarak 1995 yılında Ege Üniversitesi’nde kurulan diyaliz bölümü, ikinci olarak 1998 yılında Akdeniz Üniversitesi’nde açıldı. Yıllar içerisinde diğer üniversitelerde de kurulmaya devam etti. Öğr. Gör. Atalay bölümün ilk açıldığı yıllarda daha önce Türk Nefroloji Derneği Başkanı görevini de üstlenmiş olan Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar’ın katkısı ile diyaliz programı mezunlarının atamalarının önünün açıldığını ifade etti. Diyaliz teknikerleri içinbugün en büyük sorunun üniversitelerde kontenjan sayısının arttırılması olduğunu söyleyen Atalay, sertifika probleminin Sağlık Bakanlığı’nın 2018 yılında aldığı karar ile çözüleceğine inandığını belirtti. Sağlık Bakanlığı’nın aldığı karar ile sertifika programının sonlandırılmasıyla hem hemodiyaliz, hem de periton diyalizde bölüm mezunlarının çalıştırılacağını ifade eden Atalay, ‘Sertifika nedeniyle bizim bölüm mezunlarına çok fazla yer verilmiyor ve atamaları da gerçekleşmiyordu. Geçtiğimiz yıl alınan karar değişikliği ile diyaliz bölümü mezunlarının atamaları artık daha rahat yapılabilecek. Şu anda asıl sorun sertifika programından ziyade hemen hemen her üniversitede diyaliz bölümünün açılıyor olması. Örneğin, Akdeniz Üniversitesi’nde 40 kişilik belirlenmiş bir kontenjan vardı, fakat bu yıl itibariyle sayı 80’e çıkarıldı. Bu ileride daha fazla işle ilgili sıkıntılar çıkaracak, mezun kişi sayısı ile ihtiyaç arasında uçurum olacak. Bölüm kontenjanlarının en fazla 50 olması, üstünü geçmemesi gerekiyor’ dedi.
Türkiye genelindebulunan 860 diyaliz merkezinden 471’i bakanlığa bağlı olarak hizmet veriyor. Antalya’da ise 11 diyaliz merkezi bulunuyor. Antalya’da yer alan diyaliz merkezlerinin genel olarak bölüm mezunlarını tercih ettiğini belirten Atalay, ‘Örneğin Antalya Eğitim Araştırma’da çoğunluk bizim okul mezunu, Antalya Atatürk Devlet Hastanesi’nde yine bizim okul mezunları çoğunlukta diyebilirim. Akdeniz Üniversitesi Tip Fakültesi Hastanesi’nde yarı yarıya, zamanla bizim bölüm mezunlarının artış göstereceğini düşünüyorum. Özel kurumlarda ise yine bizim okul mezunlarına rastlamak mümkün’ dedi. Artan kontenjan sebebiyle işsiz mezunların da sayısının arttığını söyleyen Atalay, bu sayının geri çekilmesini isterken sertifikalı çalışanlara soğuk bakmadığını kendisinin de hemşirelik mezunu olduğunu söylüyor ve ‘Kendimde hemşirelik mezunuyum. 3 aylık yoğun bir programla sertifika alınıyordu. Okulla eş değer olmasa bile sertifika programına gelen hemşire arkadaş orada birçok olayı gözlemleme olanağına sahipti. Şu an ise durum değişmiş halde, okul mezunlarının açıkta kalmaması için sertifika programının durdurulması gerekiyor’ diye konuştu. Esra YAĞCI