Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Erkan Uçlar, “Yüksek ateş, iştahsızlık, boğaz ve karın ağrısı, vücutta döküntü gibi belirtilerle kendini gösteren el, ayak, ağız hastalıklarından korunmak için okulun ilk günlerinden itibaren gerekli hijyen tedbirlerini almak büyük önem taşıyor” dedi. Uz. Dr. Erkan Uçlar, el, ayak, ağız hastalıklarının korunma yolları hakkında bilgi verdi.
Hava sıcaklığı değişimleri ve çocukların daha fazla bir arada olmasını sağlayan okulların açılmasıyla birlikte bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkarıldığına değinen Uz. Dr. Erkan Uçlar, “Yüksek ateş, iştahsızlık, boğaz ve karın ağrısı, vücutta döküntü gibi belirtilerle kendini gösteren hastalıktan korunmak için okulun ilk günlerinden itibaren gerekli hijyen tedbirlerini almak büyük önem taşıyor” dedi.
GEÇMEYEN ATEŞE DİKKAT
El, ayak, ağızdaki hastalığının seyrinin kişin bağışıklık sistemine göre değişkenlik gösterdiğinin altını çizen Dr. Uçlar, “Yüksek ateş, bademcikte kızarıklık, ağız içinde aft ve ciltte döküntü halinde kendini gösteren el, ayak, ağız hastalığı, çocukların el, ayak ve bileklerinin neredeyse tamamını kırmızıya boyamaktadır. 1-2 günlük ateşli dönemi takiben ya da ateşle beraber, el ve ayak içleri, ayak tabanları, bez bölgesi, gövdede ayrıca ağız içinde ortaya çıkan ağrılı ve kaşıntılı olabilen içi sıvı dolu kırmızı döküntüler görülür. Pütür pütür olarak tanımlanan bu kırmızı döküntüler, kasıklarda, kalçada, dizlerin arkasında ve genital bölgede de görülebilir. Döküntüler ve ateş 5-6 gün sürebilir ve 38 ile 40 derece arasında değişkenlik gösterebilir. Ağız içinde oluşan aftlar nedeniyle yutma güçlüğü ve beslenme isteksizliğiyle sıklıkla karşılaşılmaktadır. Döküntüler kaşıntılı ve ağrı verici olabilir. Hastaların çoğu kendiliğinden iyileşme gösterirken, beslenme güçlüğü ve ateşin geçmediği hastalarda yatarak sıvı tedavisi gerekebilir” diye konuştu.
SIVI ALIMI
Uz. Dr. Erkan Uçlar, şöyle devam etti: “Özellikle uygulanan bir tedavisi olmayan ve kendi kendini sınırlayan hastalık, 1 hafta kadar süreyle bulaşıcılığını sürdürür. Bu hastalıkta ateş ve ağrı giderici olarak içeren şuruplar önerilir. Döküntüler kaşıntılı ise kaşıntı giderici losyonlar fayda edebilir. Ilık sabunlu suyla yıkanmanın zararı yoktur. Yutma güçlüğü olan çocukların muhallebi, yoğurt, çorba gibi ılık ve yumuşak besinlerle beslenmesi ve yeterli miktarda sıvı alımının sağlanması için bol bol su içmeleri önerilir. Ağız içine uygulanan lokal antiseptik ve analjezik içeren diş jelleri çocukların beslenmesini daha konforlu hale getirebilir.”
KORUNMA YOLLARI
Uz. Dr. Erkan Uçlar, hastalıktan korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı: “El, ayak, ağız hastalığına karşı en etkili yöntem hijyen kurallarına dikkat edilmesidir. Bulaşıcı olduğundan el,ayak,ağız hastalığına yakalanan kişilerden uzak durulmalı. Özelikle 1 hafta boyunca kreş – anaokulu ve benzeri kalabalık ortamlardan çocuk uzak tutulmalı. Çocukların ortak oyuncaklarla oynadıkları alanların düzenli şekilde dezenfekte edilmesine özen gösterilmelidir. Çocukların ellerini düzgün şekilde yıkanmalıdır. Bebeklerin bezini değiştirdikten sonra ellerinizi yıkayın, tabak, bardak, çatal, kaşık, havlu gibi kişisel eşyaların ortak kullanımından kaçının. Hastalarla öpüşme ve sarılma gibi yakın temasta bulunmayın.”