Bağımsız bir yaşam sürme, iyi bir eğitim alma, toplumsal hayatta sıkıntı yaşamama her insanın en temel beklentileri. Ancak sürekli nöbetlerle başa çıkmak zorunda kalan epilepsi hastaları için bu konular güç problemlere dönüşebiliyor
HALK arasında ‘sara’ olarak bilinen bu hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar giderek geliştirilse de bazen nöbetlerden bile daha çok sıkıntı veren yan etkiler nedeniyle özellikle hastalığı ilerlemiş olanların yaşam kalitesi ciddi oranda düşebiliyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Fehim Arman, epilepsi hastalarının ilaçlarını mutlaka şaşmaz bir düzende ve planlı kullanması gerektiğinin altını çiziyor.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1’ini etkileyen epilepsi beyin fonksiyonlarındaki kısa süreli bozukluk olarak tanımlanıyor ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkıyor. Hastalığın tedavisinde bu nöbetlerin kontrol altına alınmasına ve azaltılmasına odaklanıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Fehim Arman, ‘Epilepsi; kafa travmaları, inme, beynin özellikle doğum sırasında bir süre oksijensiz kalması ya da menenjit gibi beyin enfeksiyonları sonucu ortaya çıkabiliyor. Genetik faktörlerin de epilepside rolü olduğu düşünülüyor. Ailede epilepsi öyküsü varsa epilepsi görülme olasılığı da artıyor’ dedi.
HER YAŞTA GÖRÜLEBİLİYOR
Epilepsi belli bir yaş grubuna ait bir hastalık değil. Özellikle insan ömrünün uzamasının da etkisiyle bu hastalığa artık ileri yaşlarda da rastlanması söz konusu olabiliyor. Epilepsi hastalarının stres ve depresyondan mümkün olduğunca uzak, düzenli ve kaliteli uyku uyudukları, düzenli beslendikleri ve alkolden kaçındıkları bir hayat sürdürmelerinde fayda olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Fehim Arman, tüm bu faktörlerin nöbetleri tetikleyerek hastalığın seyrini olumsuz etkileyebildiğini söyledi.
Epilepside nöbetlerin niteliği beynin etkilenen bölgesine bağlı olarak değişiyor. Prof. Dr. Fehim Arman, epilepside 40’tan fazla nöbet tipi tanımlanmış olduğuna dikkat çekerek ‘Bir kısım hastada nöbet sırasında istemsiz kas hareketlerinin ya da kas zayıflığının ortaya çıktığını görüyoruz. Bir başka grup hasta nöbet sırasında bilincini geçici olarak tamamen yitiriyor ve nöbetini hatırlamıyor. Bazı hastalar ise nöbeti ya zorlukla fark ediyor ya da hiç fark edemeyeceği kadar hafif geçiriyor. Tüm bunlar beynin hangi bölgesinin ya da bölgelerinin etkileniyor olduğuna göre ortaya çıkıyor’ diye konuştu
TEDAVİ EDİLEBİLİYOR
Hayatı zorlaştırma ihtimaline ve ne zaman nöbet geçirilebileceğinin bilinmemesine karşın epilepsi tedavi edilebilen bir hastalık. Tedavide ilk seçenek ise epileptik ilaçlar. Tek bir epilepsi nöbeti geçiren kişide genellikle ilaç tedavisi gerekmediğini belirten Prof. Dr. Fehim Arman, ‘Ancak uzak semptomatik nöbet dediğimiz durumlarda örneğin hastada beyni etkileyen bir lezyon söz konusu ise, nöbet tekrarlama riski yüksek olduğundan ilaç tedavisine başlanıyor’ şeklinde konuştu.
İLAÇLAR KİLİT ROL OYNUYOR
Epilepsi tedavisinde en önemli nokta nöbetleri durdurmaya yönelik olarak seçilen ilaçların tam olarak uzman doktorun önerdiği şekilde düzenli ve planlı kullanımı. Her beş hastadan dördünde uygun ilaçlar seçildiğinde ve yeterli dozda alındığında nöbetler duruyor. İlaçların her gün belli bir saatte alınmasının tedavide başarıyı arttırdığını ifade eden Prof. Dr. Fehim Arman, ‘Genellikle tek bir epilepsi ilacı ile tedaviye başlamak tercih edilse de eğer bu ilaç nöbetleri yeterince kontrol altına alamıyorsa o zaman ilaç değişimi yapılabiliyor veya ikinci bir ilaç eklenebiliyor. Klasik ve yeni jenerasyon olmak üzere iki ana gruba ayrılan ilaçların seçiminde özellikle hastanın geçirdiği nöbet tipi, yaşı, etkinliği, cinsiyeti (kadınsa gebelik durumu), kullandığı diğer ilaçlar, diğer hastalıkları, ilacın olası yan etkileri, ilacın gereken kullanım sıklığı ve kullanım şekli göz önüne alınıyor’ dedi.
CERRAHİ TEDAVİ
Araştırmalar epilepsi hastalarında nöbetlerin yaklaşık yüzde 30’unun ilaçlarla kontrol edilemediğini gösteriyor. Tıbbi tedaviye dirençli bu hasta grubunun bir kısmında cerrahi tedavi gündeme gelebiliyor. Prof. Dr. Fehim Arman uygun hastalarda cerrahi tedavi ile nöbetlerin ya tamamen ortadan kalktığını ya da nöbetlerin sıklık ve şiddetinde önemli derecede azalma sağlandığını anlatırken hastanın böylece yüksek dozda kullanmak zorunda kaldığı ilaçların yan etkilerinden de kurtulmuş olduğunu ve yaşam kalitesinin arttığını ifade etti.