Antalya'da 3 yıl önce geçirdiği trafik kazasında beyin travması nedeniyle yatağa bağlı kalan ve 3 yılda 16 ameliyat geçiren 18 yaşındaki Yonca Hakgüden'in ailesi kızlarının sağlığına kavuşacağı günü bekliyor. Gözü yaşlı baba tek hayalinin kızının yeniden anne ve baba demesi olduğunu kaydetti.
Kepez ilçesinde 24 Aralık 2016’da meydana gelen kazada, çalıştığı kuaförden çıkıp yolun karşısına geçmeye çalışan lise öğrencisi Yonca Hakgüden’e otomobil çarptı. Kazada ağır yaralanan Hakgüden, beyin travması tanısıyla 80 gün Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinin yoğun bakım ünitesinde tedavi gördü. 20 gün de serviste kalan Hakgüden taburcu edildi ancak yatağa bağlı kaldı. Ailesi tarafından bir bebek gibi bakılan, hiçbir tepki vermeyen, sadece babasının sözlerine gülümseyen Yonca, bugüne kadar 16 ameliyat geçirdi. Yonca, son olarak kollarını hareket ettirebilmesi için Adana’da özel bir hastanede ameliyat oldu. Bir dizi daha ameliyat olması gereken Yonca’nın masraflarını inşaat işçisi baba Arif Hakgüden ve ev hanımı anne Leyla Hakküden’in karşılama imkanı yok. Gözü yaşlı ailenin tek isteği kızlarının yeniden konuşması ve yürümesi.
’16 ameliyat geçirdi’
Kızına yeniden bebek gibi bakmaya başlayan baba Arif Hakkgüden, kazanın 3 yıl önce kızının yoldan karşıya geçerken otomobilin çarpması sonucu meydana geldiğini hatırlattı. Kazanın ardından kızının Akdeniz Üniversitesi Hastanesine kaldırıldığını ve yoğun bakımda ölüm kalım savaşı verdiğini dile getiren Hakgüden ’20 gün de serviste yattı ve hastanede yapacak bir şey kalmayınca Yonca’yı evimize getirdik. O gün bugündür Yonca yatağa bağılı kaldı. Kızım bugüne kadar 16 ameliyat geçirdi. Her yerinden ağır ameliyatlar oldu. Baba olarak ben dayanamıyorum, kızım nasıl dayanıyor bilemiyorum’ dedi.
‘Kızım tedavi edilsin’
Yonca’nın son olarak kollarını oynatabilmesi için Adana’da özel bir hastanede ameliyat olduğunu kaydeden gözü yaşlı baba Hakgüden, ‘Belki yemek yiyebilir diye düşündük. Ama ayaklarından ameliyat olmadı. Ben hiçbir zaman para ya da kendim için bir şey istemiyorum. Kızımın tedavisini istiyorum. Yürüsün, konuşsun başka bir şey istemiyorum’ diye konuştu.
Babalık görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını ifade eden Hakgüden, ‘Şu an kızım 18 yaşına girdi. Kızımın altını bile ben değiştiriyorum. Banyosunu yaptırıyorum. Ama ben bunu yapmak zorundayım. Bir bebek gibi bakıyorum. Eşim çalışmıyor, ben çalışmıyorum. Sürekli kızımlayım. Kızımın mutlaka tedavisi vardır. Ben de kızımın yürümesini istiyorum. Bizim de elimizden tutan olsun. Burada genç bir kızın hayatı söz konusu’ diye konuştu.
‘Geriye yıkıntı kaldı’
Kızının acı çekmesini istemeyen Arif Hakgüden, ‘Kızım 3 yıldır yatıyor ve artık yattığı yerde morluklar oluşmaya başladı. 3 yıldır uyumuyoruz. Geceleri kızımın çığlıkları oluyor. Kızımın bakımı zor ama biz bundan sitem etmiyoruz. Kızımın ‘anne, baba’ demesini bile çok özledim. Anne desin, baba desin çok istiyorum. Herkesin çocukları ailesinin yanında gülüyor, oynuyor. Bizimki yatağa bağımlı kaldı. Kızımın hayalleri yarım kaldı, belki öğretmen, savcı olacaktı. Şimdi geride yıkıntı ve virane kaldı. Yürümesi ve konuşması yok. Sürekli tedavi altında. Karnından mama ile besliyoruz. Tek isteğim kızım sağlığına kavuşsun. Bir baba anne olarak evladımızın gözümüzün önünde erimesi bizi kahrediyor. Kimse bizim yaşadıklarımızı yaşamasın.’