Turizmci Recep Yavuz bugün Serbest Kürsü'de
Yaz günleri yerini sonbahara bırakırken Avrupalıları soğuk kış günlerinin kabusu sarmaya başladı. Sürekli artan enerji fiyatlarının bu kış insanları ekonomik olarak çok zorlayacağını gösteriyor. Ne yapacağı bir türlü kestirilemeyen Rusya’nın yarattığı belirsizlikle kışa doğru ilerlerken yaşlı kıtada endişe büyük. Üstüne üstlük yıllar sonra enflasyon kaynaklı hayat pahalılığı birden hortlayınca kuzeyimizdeki yarım milyar insan kara kara önündeki kış günlerini düşünmeye başladı.
*****
Her ülke birtakım tasarruf amaçlı alternatif çözümlere başvuruyor. Dünyanın en çok doğal gaz tüketen ülkelerinden biri olan Almanya daha radikal tedbirlere yöneldi. Araba yerine toplu taşımayı teşvik için Haziran-Ağustos döneminde bütün Almanya içinde geçerli ‘ 9 Euro bileti hayata geçirdi. Bunun yanı sıra hükümet yetkilileri ‘vanalarınızı kısın, daha az duş alın, kapıyı, pencereyi sıkı sıkı örtün ‘ gibi bir takım tavsiyeleri sıklıkla tekrarlar oldular. Bu ve buna benzer tedbir önerilerini önümüzdeki günlerde çok daha sık duyacağız.
*****
Şimdilik güneşin gölgesine gizlenmiş olan bazı önemli giderler yavaş yavaş gün yüzüne çıkıp can yakmaya başlıyor. Almanya’da geçtiğimiz yıla göre Doğal gaz % 95, Benzin %35, Elektrik %15, yiyecek içecek %20 artmış durumda. Brandenburg Federal Tüketici Kurumuna göre bu yıl iki çocuklu bir aile benzin, doğal gaz, elektrik ve yiyecek içecek için geçen yıldan 3461 € daha fazla ödemek zorunda kalacak. Bu şimdilik böyle, eğer Rusya ile ilişkiler iyice çıkmaza girip vanalar tam kapanırsa, sıkıntı daha da büyüyecek. Almanya’da ev bütçesine dair genel bir kural var: 50-30-20. Buna göre giderlerin % 50 si ev, yaşam, araba, beslenme, ısınma, barınma ya , % 30 u boş zaman, kitap, spor, eğlence ve kişisel giderlere, % 20 si ise krediler, birikim ve çeşitli sigorta poliçelerine gidiyor. Ana gider ev ve barınma ile ilgili.
*****
Bunu iyi bilen emekli kesim bu aralar ortamını değiştirerek bu kasvetli dönemden uzaklaşmanın peşinde. Şu anda kafalarındaki tek şey ‘ artan maliyetlerden kaçmak ve daha ferah günler geçirmek için birkaç aylığına güneşli diyarlara göçmek’. Sakin huzurlu bir yerde bir otele yerleşip bütün kışı orada geçirmek ise en güzeli. Bu şartlarda pek de haksız değiller. Huzurlu bir ortamda kışın stresli günlerinden uzak, sakin ve zahmetsiz bir dinlenme imkanının keyfini sürerken, ekonomik anlamda da önemli bir tasarruf sağlayabilirler. Böylelikle 50-30-20’nin neredeyse 80’inden kurtulabilirler. Evini ısıtmayacak, elektrik kullanmayacak, arabaya binip benzin tüketmeyecek, alışverişe gitmeyecek, yiyecek içecek masrafı olmayacak. Normal hayattaki giderinin büyük bir bölümünden tasarruf etmiş olacak.
Turizmci Recep Yavuz