HEYAD Başkanı Hüseyin Ayhan, sağlık çalışanına yapılan ek ödemenin tüm hastane çalışanlarına verilmesi gerektiğini, hastanede çalışan herkesin risk grubunda olduğunu söyledi
HASTA ve Engeliler ile Yakınları Hakları Derneği (HEYAD) Başkanı Hüseyin Ayhan sağlık çalışanlarına yapılan ek ödemelerin güvenlik, hasta bakıcısı, temizlik görevlisi gibi çalışanlara verilmediğine dikkat çekerek bu kişilerin de hasta ile muhattap olduğunu ve koronaya yakalanma riskleri olduğunu söyledi. Devlet memuru olmadıkları için itiraz etme şanslarının olmadığını aktaran Ayhan, herkesin geçim derdinde olduğunu aktardı ve bu düzenlemenin değişmesi gerektiğine vurgu yaptı.
‘ONLAR DA RİSK ALTINDA’
HEYAD Başkanı Ayhan önceki yıllarda taşeron işçilerinin devlet kadrosuna alınma kararını hatırlatarak, ‘Bunların içerisinde sağlık çalışanları da vardı. Bunların içerisinde tıbbi sekreter, temizlik şirketinde, güvenlik şirketlerinde çalışanlar vardı. Bu çalışanlar 4d adı altında kadroya alındı. Şu anda sağlık çalışanı olarak hizmet veriyorlar. Bu çalışanlar da diğer çalışanlar gibi risk altında. Çünkü doktorların yanında direkt hasta ile muhattap oluyorlar. Covid hasta teşhislerinde hastayı temizlik personeli alıyor hastayı gerekli yerlere götürüyor. Hastaneye yatış yapılırken de yatışı bu kişiler yapıyor. Yani bu kişiler de risk altında’ dedi.
‘EK ÜCRET YOK’
657 Sayılı Devlet Memuru Kanunu’na göre açıklanan ek ödeme kararının bu kişileri etkilemediğine dikkat çeken Ayhan, ‘Döner sermaye üzerinden kişilere verilen sermayenin kat sayısını değiştirdiler. Doktor hasta baksa da bakmasa da performans sistemi vardı eskiden. O kat sayı üzerinden döner sermaye alacak, hemşire de öyle. Ama 4/D dediğimiz sözleşmeli personele hiçbir şekilde ek ücret yok. Şu anda içlerinde fazla çalışan, mesai yapan, gece nöbetlerinde olanlar var. Bu kişilere de ek ücret yok. Hatta ekipman desteğinin az olduğunu duyuyoruz. Bizzat şahit olduğumuz da var. Bazılarına maske verilmediği görülüyor. ‘Siz hasta ile direkt muhattap değilsiniz’ denilen de var. Bunlar kesinlikle olmaması gerekiyor. Çünkü bu insanlar direkt hasta ile muhattap oluyorlar ve risk altındalar’ sözlerine dikkat çekti.
HAKLARI YOK
Çalışanların iş korkusu yaşadıkları için duruma çok fazla itiraz edemediklerini belirten Ayhan, ‘Sendikaya bağlılar. Sendika da bir şekilde gündeme getirmeye çalışıyor ama kısıtlı derecede. Çok seslerini çıkaramıyorlar. Üzerinde baskı var. En son bu kişilere yazı göndermişler, ‘Hastaneden olan bilgileri, vakayı dışarda açıklama yaparsanız bu sizin hizmet hakkınızı ihlale girer. Direkt işten çıkarılma sebebiniz olacaktır’ diye. Bu şekilde yapılarak insanların gözleri korkutuluyor. Devlet memuru olsa belki durum farklı olacak. O kişinin ekipman vermeseler ‘Ben çalışmıyorum’ deme hakkı var. Devlet Memuru Kanunu’nda da bu hak var. Uygunsuz görev verilemez. Verilen görev de tehlike arz ediyorsa bunun gereğini idari yapmak zorundadır diye bir kanun var. Devlet memuru ben çalışmıyorum diyebilir ama bu arkadaşların çalışmıyorum deme lüksü yok. Çalışmıyorum dedikleri zaman kapının önüne konulacaklarını biliyorlar’ diyerek herkesin ekmek derdinde olduğunu aktardı.
Özel/ Dilan ERAY