Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

Hisarçandır halkı isyanda

Hisarçandır halkı isyanda

Hisarçandır'da bulunan ve yıllardır çalışmalarını sürdüren mermer ocağı bölge halkını isyan ettirdi. Vatandaşlar, doğanın talan edilerek bölgedeki su kaynaklarının kurutulduğunu, onlarca dönüm ormanlık alanın ise yok edildiğini belirtti

ANTALYA Ekspres Gazetesi’nde yayınlanan Güven Güneş’in haberine göre, Hisarçandır’da çalışma yürüten mermer ocağı bölge halkını isyan ettiriyor. Hisarçandır Mahallesi sakinleri su kaynaklarının kurutulduğunu, onlarca dönüm ormanlık alanın ise yok edildiğini söyledi. Mahalle sakinleri maden ocağının faaliyet alan sınırlarını aşıp daha çok alana yayılarak çalışmaların sürdüğünü iddia etti. SUYUMUZ KURUDU Hisarçandır sakinlerinden Ayşegül Karateke, ‘Bölge halkının temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Bu nedenle de su, bu bölge için çok kıymetli. Maden ocağı çalışmalarına başladıktan kısa bir süre sonra hemen yakınından geçen bir kaynak suyu kurudu. Bölgede çok sayıda kişi hayvancılıkla uğraşıyordu. Bine yakın küçükbaş hayvan varken şu anda bu sayı 100’ün altına düşmüş durumda. Maden ocağı, buradaki hayvancılık ve tarımı bitirdi. Onlarca küçükbaş hayvanım vardı, bugün geriye kalan yalnızca 6-7 tane kaldı’ dedi. MADEN OCAK GİTTİKÇE GENİŞLİYOR! Maden ocağının altyapı hizmetlerine de zarar verdiğini söyleyen mahalle sakini Mustafa Çakmak, ‘Resmi kayıtlara baktığımızda maden ocağı faaliyetlerini belirlenen sınırların çok daha dışına doğru taşıdığını gördük. Maden ocağı her geçen gün gittikçe daha çok alana yayılarak adeta buradaki mahalleri adeta yutacak duruma geldi. Bu genişleme sonrasında bölgede bulunan ve Antalya’ya elektrik iletimini sağlayan yüksek gerilim hattı da yine maden ocağının sınırları içinde kaldı. Bu yalnızca bölgenin değil aynı zamanda Antalya halkının da sorunudur. Ayrıca yaylara bağlanan tek yol olması nedeniyle de son derece önemli olan bu bölgedeki yolda çalışmalar sonrasında zarar görmüş ve sürücüler içinde tehlikeli hale gelmiştir. Gitmediğimiz çalmadığımız kapı kalmadı. Buraya halkımızı ve yetkilileri davet ediyoruz. Bu köy 500 yıldan beri var olan ve varlığını sürdüren bir yerken şimdi terk edilen ve gidilen bir yer haline geldi’ diye konuştu. BİR AN ÖNCE FALİYETLERİNE SON VERİLMELİ Bölgeye giderek incelemelerde bulunan Antalya Bağımsız Milletvekili Adayı Hakan Halim Okudan ise ‘Bu bölge bakanlar kurulu kararı ile afet bölgesi ilan edilmesine rağmen buraya maden ocağı ruhsatı verilmiş. Bu bölgede bir afet riski olabilir diyen ve yine aynı bölgede maden ocağına izin veren kamu kurumları arasındaki bu çelişki ortaya çıkarmaktadır. Bölgede yaptığımız incelemelerde onlarca dönümde ağaçların kesildiğini ve su kaynaklarından bazılarının kuruduğunu şahit olduk. Mahkeme nedeniyle çalışmaları durdurulan firma, ağustos ayında Danıştay’dan çıkan karar sonrasında tekrar çalışmalarına başlamıştır. Bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir. Her ne kadar mahkeme kararı olsa da bu bölgenin afet bölgesi olması ve aynı zamanda maden ocağının doğaya ve çevre halkına verdiği zararları düşünüldüğünde faaliyetlerinin acilen durdurulması gerekmektedir. Yakın zamanda benzer d bir durumu Manavgat Beşkonak’ta yaşadık. Maden ocağının çevreye verdiği ve telafisi zor zararlar sonrasında bölgedeki maden ocağının faaliyetleri askıya alınarak durdurulmuştu. Bu ve buna benzer durumları Antalya’da çok sık yaşandığını görüyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a buradan seslenme istiyorum. Buradaki yanlıştan bir an önce dönülmeli ve doğa katliamına son verilmelidir’ diye konuştu. Editör: Esra Yağcı

Haber Muhabiri: Merve Hatice USLU