Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

İklim krizi diyoruz…

Varsayılan Resim

Şehir Plancıları Odası Başkanı bugün Serbest Kürsü'de
Günümüzde dünyadaki insanların yarısından fazlası şehirlerde yaşamaktadır. Kentler günümüzde de gelecekte de insanların çoğunun yaşadığı ve yaşayacağı yerler olacaktır. Dünyadaki günümüzde yaklaşık 7,9 milyar olan insan sayısı 2050 yılında 9,7 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Artan nüfusla birlikte tüketim talebi de artmakta ve insanlığın ayak izi, hem ekolojik sistemler hem de sosyo ekonomik sistemler üzerinde kat be kat büyümektedir. Enerji talebi, su kullanımı, şehirleşme ve ulaşım artışı; iklim değişikliğine neden olan insan faaliyetleri sonucu oluşan sera gazlarının artışı, orman ve arazi kaybı, küresel biyosfer azalması üzerinde etkileri her geçen gün daha da dikkat çekmekte ve dünya gündemini oluşturmaktadır. Bunun için de 2030 yılına kadar gerekli sistemsel düzenlemeleri yaparak dünyamızı 1,5 derece ısınma içerisinde tutabilme şansımız vardır. Bu sebeple artık iklim değişikliği demiyoruz, iklim krizi diyoruz… Çevre ve toplum dengelerinin ekonomik modellerin içerisine katılması, dünyanın sürdürülebilirliği için bir zorunluluktur. Enerji, materyal, gıda ve su tüketiminin durmadan arttığı dünyada kent sistemleri daha sürdürülebilir çözümleri uygulaması gerekmektedir.

*****

Antalya, Türkiye’deki kentleşme sürecinden en fazla etkilenen kentlerimiz arasındadır.

Türkiye’de nüfusun yüzde 92,8 ‘i il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır. Doğal, tarihi ve kültürel bakımdan zengin bir turizm kenti olan Antalya, Türkiye’deki kentleşme sürecinden en fazla etkilenen kentlerimiz arasındadır. Antalya, kentinin ılıman iklimi, doğal ve kültürel yapısı, turizm olanakları, yaşam koşullarının rahatlığı, kente göçü arttırarak nüfusun hızla artmasını sağlamış ve kenti Türkiye’nin cazibe merkezi haline getirmiştir. Antalya’da 2020 yılında nüfus artış hızı binde 14,6 ile Türkiye ortalaması olan 5,5’in oldukça üzerindedir.

*****

Pandeminin Kentsel Planlamaya Etkisi bireylerin kentsel hizmetlere erişilebilirliği ve yeşil alanların planlanmasının gerekliliğidir.

Pandemi birçok alanda kentlerimizde yaşam alışkanlarımızın değişmesine gelecekte kentsel alan kullanımlarımızın da değişimine neden olacaktır. Kontrollü birliktelikler, sadeleşen hayatlar, doğa ile daha barışık yaşama isteği. Pandeminin Antalya’da en önemli yansımalarını kent yaşamında açık- yeşil alanların kullanımında ve yeşil alanlara olan ihtiyaçların artmasında deneyimlemiş bulunmaktayız. Yaşam kalitesini yükseltmenin temel göstergelerinden biri yeşil alan varlığı ve kalitesini arttırmamız gerekmektedir. Yeşil alan sürekliliği sağlanmalı, yeşil alanların herkes için erişilebilir olması için yeni yeşil alanların günümüz ihtiyaçlarına yönelik tasarlanması, Antalya kenti açık-yeşil alanlarının bir sistem dahilinde planlanması ve hayata geçirilmesi gerekmektedir. Antalya kenti yeşil alanlarına yönelik yurtdışında birçok örneği bulunan kentsel yeşil alan strateji rehberleri hazırlanmalıdır. İklimsel konfora hava koridorlarına olanak sağlayacak Açık ve yeşil alan sistemleri oluşturulması gerekmektedir.

*****

Planlamada Alt merkezler oluşturulmalıdır.

Herkes için kentsel hizmetlere erişilebilirlik, yürüme mesafesinin önemi kentsel alan kullanımlarının ve alt merkezlerin planlanmasının gerekliliği tartışılmazdır. Nazım İmar Planı kararlarında belirlenen kararlar doğrultusunda alt merkezler oluşturulmalı ve sosyal donatı standartları göz önünde bulundurularak erişilebilirlik sağlanmalıdır. Aynı mahallede yaşayan insanlar yaşadıkları yakın çevre, kültür bilinci ve aidiyet duyguları ile ortak değerlerle birbirine bağlı bulunmaktadır. Aynı mahallede yürüme mesafesinde ihtiyaçların görülmesi mahalle kavramı ve komşuluk ilişkilerinin güçlenmesine olanak sağlayacaktır.

Şehir Plancıları Odası Başkanı Ebru Manavoğlu

Haber Muhabiri: Merve Hatice USLU