Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri üyeleri ve çok sayıda vatandaş, ülkede ve farklı coğrafyalarda gerçekleştirilen katliamlarda yaşamını kaybedenleri anmak için bir araya geldi
ANTALYA Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını okuyan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya İl Eş Başkanı Hülya Hasbay, ‘Mart ayı ülkemiz ve coğrafyamızda sürdürülen özgürlük, eşitlik, demokrasi mücadelelerinde önemli bir yer tutmakta, aynı zamanda toplumsal belleğimizde ‘acılar, katliamlar’ ayı olarak yer almaktadır’ ifadelerini kullanırken katliamları ve buna sebep olanları unutmayacaklarını dile getirdi.
MART AYI, ACILARIMIZIN AYI OLDU
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını okuyan Hülya Hasbay, ‘Bu yıl ise; Depremle gelen büyük yıkımın, acıların gölgesinde katliamları lanetliyoruz. Depremde yaşamını kaybetmiş halklarımıza baş sağlığı diliyoruz. Beyazıt, Halepçe, Gazi ve Kamışlı katliamlarının üzerinden on yıllar geçmiş olmasına rağmen, yüreklerimizde ve hafızalarımızdaki tazeliğini korumaktadır. 1971 yılı 12 Mart darbesinden beklenen gerçekleşmemişti. Egemenler, yükselen toplumsal mücadelenin önüne geçmek için; sivil faşistleri ‘koçbaşı’ olarak kullanarak ve güvenlik güçlerinin örtük veya açık desteğiyle mahallelere, kahvehanelere, fabrikalara, Alevilerin yaşadığı illerde Alevilere özellikle de öğrenci gençlik üzerine saldırtarak yükselen mücadelenin önünü kesmeye çalıştılar. 16 Mart 1978’e gelindiğinde 1 Mayıs 1977 Taksim katliamı ve başka birçok provokasyon gerçekleştirilmişti bile. Kontrgerilla ve sivil faşistlerin işbirliğiyle ‘tezgah’ kuruldu. İstanbul Üniversitesi Merkez binadan çıkan öğrencilerin üzerlerine atılan bomba ve silahlı saldırıyla 7 öğrencinin katledilmesi ve 41 öğrencinin yaralanmasıyla 16 Mart 1978 Beyazıt Katliamı gerçekleştirildi.
İNSANLIK TARİHİ İÇİN UTANÇTIR
Hülya Hasbay sözlerine, ‘Dönemin Saddam diktatörlüğüne karşı uzun yıllardır özgürlük mücadelesini sürdüren Irak Kürtlerinin, Irak, İran savaşında İran’ı destekledikleri gibi bir bahane ile Saddam diktatörlüğü tarafından çoğunluğu Kürt, kadın, çocuk, yaşlı, genç 5 bini aşkın Halepçe’li kimyasal, biyolojik, konvansiyonel silahlar kullanılarak katledildi. 16 Mart 1988’de Halepçe’de kimyasal silahlarla, acımasızca gerçekleştirilen bu katliam insanlık tarihinin utanç sayfalarından biri olarak yer almaktadır. Ağırlıkla Alevilerin, Kürtlerin, yaşadığı Gazi Mahallesi kuruluşundan bu güne iktidarlara karşı hep muhalif duruşuyla bilinen bir mahalleydi. Egemenler, Gaziyi bu yönüyle hiç göz ardı etmemiş ve bu muhalif odağın dağıtılması için hep hesaplar yapılmıştır. 12 Mart 1995’te son Alevi katliamını gerçekleştirmeye çalışmış, Gazi Mahallesi: Alevi’si, Kürdü, devrimcisi, ilericisi, sosyalisti ile bir bütün olarak direnişe geçmiş ve egemenlerin oyununu boşa çıkarmıştır. Onlarca canı pahasına direnen Gazi Halkı tezgahlanan oyuna geçit vermemiştir’ diye devam etti.
MUHALİFLER SİNDİRİLMEYE ÇALIŞIYOR
Tarihin gösterdiği zülüm ile abat olunamayacağı belirten Hülya Hasbay, ‘AKP ve MHP hemen her muhalif duruşu türlü yollarla, hukuku yok sayarak sindirmeye çalışmakta, her tür baskı yöntemine başvurmaktadır. Antalya Emek ve demokrasi güçleri olarak bizler: Üzerimizden oynanan oyunların, bize yönelik saldırıların farkındayız ve bunlara boyun eğmeyeceğiz. Ülkemizde ve coğrafyamızda işlenen katliamların hesabını sormak için katliamcı zihniyete karşı mücadelemizi kesintisiz olarak sürdüreceğimiz sözünü bir kez daha veriyoruz k atliamları unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Unutursak Kalbimiz Kurusun’ dedi.