İstanbul Sözleşmesi'nin geçerliliği 1 Temmuz'da sona erecek. Kadın dayanışma dernekleri tepkilerine devam ederken, TOCİN Başkanı İlyas Daştan ise 'Böyle önemli bir karar referandum ile verilmelidir' dedi
İSTANBUL Sözleşmesi adıyla bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin, 19 Mart 2021 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanı kararnamesiyle 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlükten çıkacağı açıklanmıştı. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının kesinleşmesi için verilen süre 1 Temmuz’da doluyor. Kadın ve sivil toplum örgütleri sözleşmenin fesih edilmemesi için eylemler düzenlerken, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Derneği (TOCİN) Başkanı İlyas Ali Daştan bu tarz önemli kararların referandum ile verilmesi gerektiğini savundu. Antalya Kadın Dayanışması ve BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol ise sürenin kısaldığına işaret ederek eylemlere devam edeceklerini söyledi. 1 TEMMUZ SON İstanbul’da da kitlesel bir eylem gerçekleştiğini kaydeden BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol, Antalya Kadın Platformu olarak da Antalya’da çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Mol, ‘Geri adım atılacağını çok düşünmüyoruz. Daha da ileri gidilmesini bekliyoruz. Nafakayla alakalı da bir çalışma yapıldığını duyuyoruz. Biz mücadelemize devam edeceğiz. 1 Temmuz’a kadar eylemlere devam edeceğiz. Yasal olarak 1 Temmuz’a kadar bir değişiklik olmazsa sözleşmeden çekilmiş sayılacağız. Ama haklarımızdan, hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz. Mücadelemize devam edeceğiz’ dedi. Kadınların artık can güvenliğinin kalmadığını söyleyen Mol, ayrıştırıcı politikaların izlendiğini belirterek ‘Fiili eylemler arttı. Sonuçta cinayetlerin tek başına münferit olduğunu düşünmüyoruz. Rıza üretmeyle ilgili sıkıştıkça ayrıştırıcı eylemlere devam ediyorlar. Kadınlar üzerine daha fazla baskı kuruluyor. Her anlamda demokrasi, özgürlük, barış mücadelesi veren kadınların üzerine daha fazla baskı da devam edecek gibi görünüyor. Ama biz birleşmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz’ açıklamasını yaptı. ‘UTANIYORUM’ TOCİN Başkanı İlyas Ali Daştan da İstanbul Sözleşmesi’nin uluslararası bir kadın hakları anayasası olduğunu hatırlatarak, ‘Bu da bireysel kararlarla karar verilemez. Referandumla sorulması gerekiyor. Türkiye’de bu sözleşmeyi kaldırıyorsanız herkese sorulmalı. Sözleşme sadece kadınları korumuyor. Kadını, erkeği her türlü cinsel tercihi olanı koruyor. Parlamentonun karar vermesi değil; nasıl ki basit bir kararda veya anayasa ile ilgili referanduma gidiyoruz bunun da bu şekilde elzem taraflar ile karar verilmesi gerekiyor. Bu kadın hakları için kırmızı çizgi. Bu şekilde kadınların elindeki hakların alınmaya çalışması, erkek egemenliğinin devam ettiğini gösteriyor. Ben bir erkek olarak utanıyorum’ ifadelerine yer verdi. Kadınların eylem yaparak bu haklarını almaya çalışmaları gerektiğini aktaran Daştan, ‘Ülkede buna tepki gösteren kadın da, erkek sayısı da az. Var olanı kaldırıyorsan yerine daha geniş, daha koruyucu bir yasa konulması gerekir. Ayrıca yerine konacak sözleşmenin var olandan daha iyi olacağını düşünmüyorum. Çünkü bu uluslararası sözleşme bizi başka mecralarda da olumlu hale getiren bir metin. Bu sadece kendi içimizde değil, her gruptan sivil toplum örgütünün, bu ülkede yaşayanları, çok rahatlıkla ifade edebiliyordu. Sanırım bu hükümetin işine gelmiyor’ sözlerini aktardı. ÖZEL/Dilan ERAY
