Son dönemde artan kadın cinayetleri ve kadına dayak gibi toplumsal sorunlar nedeniyle harekete geçen TOPLUMSAL Cinsiyet Eşitliği Derneği (TOCİN), Döşemealtı'da kadın hakları, toplumsal cinsiyet, eşitlik, şiddetin önlenmesi gibi konuları anlatmak için proje başlattı
TOPLUMSAL Cinsiyet Eşitliği Derneği (TOCİN), Türkiye’de son dönemde artan ve bir türlü önüne geçilemeyen kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddet nedeniyle harekete geçti. Pilot bölge oılarak seçilen Döşemealtı’nda başlatılan projeyle; kadın hakları, toplumsal cinsiyet, eşitlik ve şiddetin önlenmesi gibi konular halka anlatılacak. Konu ile ilgili açıklama yapan TOCİN Başkanı İlyas Ali Daştan, Antalya’da özellikle kadın sığınma evlerine ihtiyaç olduğunu ve nüfusu 100 binin üzerinde olan belediyelerin de mutlaka kadın sığınma evi açmaları gerektiğini söyledi. Daştan Antalya’da sadece Büyükşehir, Muratpaşa ve Konyaaltı ilçelerinde kadın sığınma evleri olduğunu, diğer belediyelerin de mutlaka bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini belirtti.
PROJE BAŞLATILDI
TOPLUMSAL Cinsiyet Eşitliği Derneği (TOCİN) Başkanı İlyas Ali Daştan kadın hakları, toplumsal cinsiyet, eşitlik, şiddetin önlenmesi gibi birçok konunun kırsalda anlatılması için dernek olarak proje başlattıklarını söyledi. Döşemealtı’ndaki Karataş, Karaveliler, Kovanlık, Ekşili ve Ilıca köylerinde başlatılan projede amaç kırsaldaki halkı bilinçlendirmek. Erkek egemen olan toplumda her anlamda kadınların yanında olduklarını söyleyen Daştan, toplumu bilinçlendirmek için çalışma yapmaya devam edeceklerini anlatarak, ileride kreşlerde de çalışmalar yürüteceklerini aktardı.
‘KADINLARIN YANINDA OLMAK İSTİYORUZ’
20 yıldır sosyal hizmetler alanında çalıştığını belirten Daştan; Ankara, İstanbul ve Antalya’da yerel yönetimlerde görev yaptığını belirtti. TOCİN’i 2019 yılında kurduklarını anlatan Daştan, ‘Amacımız eşitlik temelli çalışmalar yapmak. Erkeklerin de kadın hakları ve kadına yönelik şiddetle alakalı alanlarda var olduğunu göstermek istiyoruz. 2019 yılında kurulduk ama pandemiden kaynaklı olarak duraklama dönemine girdik. Biz de o aşamada yapılanmamızı tamamladık ve bu süreçte projeler yazdık. Bu projeler şimdi uygulanmaya başlandı. Derneğin amacı kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda kadın ve erkeğin eşit çalışması. Bu amaçla çalışan pek dernek yok. Genelde feminist örgütler bir arada toplanıyor. Biz de hem feminist hem de profeministler olarak karşılık verelim istedik’ diyerek her alanda kadınların yanında durmak istediklerini söyledi.
DENİZATI LOGOSU
Derneğinin logosunun denizatı olduğunu ve neden denizatı kullandıklarını açıklayan Başkan Daştan, ‘Denizatını özellikle seçtik. Denizatlarında döllenmiş yumurtaları erkek taşıyor. Daha sonrasında da doğumu erkek gerçekleştiriyor. Burada vermek istediğimiz mesaj ‘Yaşam eşit koşullarda götürülürse, paylaşırsa güzel ve yorucu olmaz.’ Erkek, eşitlikle ilgili daha çok insiyatif aldığında iki taraf da daha özgür olacak. Kadının ‘yüklenen yükü’ azalacak. Erkek alması gereken yükü alınca kadının bu sefer kitap okumaya zamanı olacak. Kendini geliştirmeye vakti olacak’ dedi.
‘ALINAN HAKLAR GERİ VERİLMELİ’
Antalya’da yaşayan kadınların sorunlarına değinen Daştan, Antalya’nın çok göç almasından ötürü kaynaklanan sorunlar olduğunu aktardı. Antalya’da yörük yaşamın, geleneksel yaşamın yaygın olduğunu belirten Daştan, ‘Kurumlarda kadın erkek eşitliği ile alakalı ufak da olsa çalışmalar var. Yerel yönetimler bunu biraz daha iyi yapıyor. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlükleri, eşitlik birimleri ya da kadınlara şiddet konusunda farkındalık projeleri yaparak bunu yapmaya çalışıyor. Ama maalesef ne TBMM’de ne yerel mecliste kadına yönelik bir eşitlik yok. Kadının yeri genelde evi olarak algılanıyor. Erkek kadının kamusal yaşamda bulunmasını istemiyor. Bizim gibi dernekler, kadının siyaset, ekonomi, iş hayatında üst düzey görevlerde olmasını istiyor ve bunun için çabalıyor’ diyerek kadınlardan alınan hakların geri verilmesi gerektiğini ekledi.
ERKEK AĞIRLIKLI İŞLER
Tüm iş kollarında ağırlığın erkekler üzerine kurulduğunu anlatan Daştan, ‘Politika, ekonomi, siyaset sadece erkeklerin tekelinde olmamalı. Kamusal alanda erk olan kişi eve geldiğinde de bunu devam ettirmek istiyor. Evde yaşamında da ev işlerini kadının yapmasını bekliyor. Biz bunda da eşitlikten yanayız. Kadın çalışsın çalışmasın iş bölümü olmalı’ şeklinde aktardı.
KIRSALA YÖNELİK PROJE
Toplumu bilinçlendirmek için yaptıkları projelerden bahseden Daştan, pandemi sürecinden çıktıktan sonra kırsala yöneldiklerini söyledi. İlk projenin Döşemealtı’na bağlı Karataş, Karaveliler, Kovanlık, Ekşili ve Ilıca köylerinde başlatıldığını anlatan Daştan, ‘Geleneksel ortamda köy kadınlarına, erkeklerine, yaşlılarına ve çocuklarına, çocuk hakları, insan hakları, kadın hakları gibi konularda anlatmak üzere eğitimler düzenliyoruz. Şehirde uygulanan eğitim modellerinin tam aksini yapmak istedik. Şehirde, otel lobisinde, okullarda bu eğitimleri veriyoruz ama ne kadar etkisi sürüyor bilmiyorum’ diyerek hep aynı kitlenin yıllardır aynı eğitimleri aldığını anlattı.
PROJE İÇERİĞİ
Köylerde yapılacak etkinlikleri anlatan Başkan Daştan, ‘Çocuğum Haklıyım faaliyeti ile çocuk hakları temalı drama, tiyatro, ve gölge oyunu çalışması yapılacak. ‘Kadınım Haklarım Var’ faaliyeti ile grup çalışması yöntemiyle kadın hakları ve şiddet konusunda bilinçlendirme yapılacak. ‘Herkese Eşitlik’ faaliyeti ile erkeklere köy kahvelerinde toplumsal cinsiyet eğitimleri verilecek. ‘Corona Günlüğü’ ile köydeki yaşlı bireylerle salgına dair görüşmelerimiz olacak. Son olarak ‘Ne Değişti’ bölümü ile final etkinliği yapılıp, geri bildirimler tartışılacak, müzik dinletisi gibi etkinlikler olacak’ bilgisini verdi.
‘KREŞLERDE DE ÇALIŞMALAR OLACAK’
Şehirde de çalışma yürüttüklerini söyleyen Daştan, çalışma programı arasında kreşlerin de yer aldığını açıkladı. Kreşlerde mesleklerin, renklerin cinsiyeti olmadığına dair çalışmalar planladıklarını söyleyen Daştan, ‘Bu konuda drama ve tiyatro yapan arkadaşlarım var. Aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliliği ile ilgili oyunlar yazıyorlar. Bunları ilerleyen dönemlerde kreşlerle de paylaşacağız. Eğer bir nesli değiştirmek istiyorsak çocuklardan başlamak gerek. Bu oyunlarla ve eğitimlerle eşitlik vurgusunu yapmak istiyoruz. Mesela kız çocuklarının kreşlerde pembe giydirilmeye çalışması, oyuncakların bebek olmasını değil tam tersinin olmasını istiyoruz. Bu algıyı kırmamız lazım. Eşitsizlik burada başlıyor. İsimlerden, renklerden, oyuncaklardan başlıyor’ şeklinde konuşarak bunun daha sonra ev yaşamına geçtiğini söyledi.
HEDEFLER
Ortaokul ve liselerde de çalışma yürütmek istediklerini söyleyen Daştan, bu durumun alınan izine bağlı olduğunu aktardı. Yok edilmeye çalışılan bir kavram olan eşitlik kavramını yaşatmaya çalıştıklarını söyleyen Daştan, ‘Toplumsal Cinsiyet Avrupa Birliği normları arasında önemli bir başlık. İstanbul Sözleşmesi’nin de bel kemiğini oluşturuyor. Toplumsal cinsiyet dediğimizde insanlar korkuyor. Bu kavramı sıradanlaştırmak ve insanların hayatına sokmak lazım. Derneğimizin ilk hedefi de buydu’ dedi.
KIRSALDA EŞİTLİK VAR
Antalya’daki yörük yaşamında kadın ve erkeğin işleri paylaştığını söyleyen Daştan, ‘Örneğin bir halı sergi alanında halıların başını bekleyen bir kadın eşi tarafından şemsiye tutularak gölgelendirildi. Hayatımda gördüğüm en iyi görsellerden biri buydu. Aslında kadın ve erkeğin kırsalda çok da eşitsiz olmadığını görüyorum. Şehirdeki eşitsizlik daha fazla gibi. Bu konuda bir araştırma yapmadım ama gözlemlerime dayanarak bunu söyleyebilirim. Şehir her şeye doymuş gibi gözüküyor ama bütün şiddet, madde bağımlılığı, kadına, hayvana tecavüz, doğa katliamı her şey burada. Hani şehir moderndi?’ şeklinde konuştu.
İŞSİZLİK ŞİDDETİ DOĞURUYOR
Antalya’nın yoğun göç aldığına vurgu yapan Daştan, ‘Turizm kentiyiz ama kentte uzun aralıklı çalışmayla alakalı sıkıntı var. Örneğin turizmde insanlar 6 ay çalışıyor 6 ay evde. İşsizlik kentte var. Bundan kaynaklı olarak da şiddet, cinayet, taciz gibi vakalar artıyor’ dedi. Kadın istihdamında gerileyen Antalya’nın erk güç karar verici olduğu sürece bunun böyle devam edeceğini söyleyerek, ‘Karar verici erkek olduğu için gözden ilk çıkaracağı kişi de karşı taraf oluyor. Hemcinsini bir şekilde koruyor. Mesela 10 tane kadın çıkarıyor o 10 kadının yerine 3 erkek istihdam etse yeter diye düşünüyor’ diyerek burada devletin gücünün devreye girdiğini ve eğer işten birileri çıkarılacaksa eşitlik sağlanarak dağılım yapılması gerektiğini aktardı.
BİLİNÇ EŞİTTİR GÜÇ
Hangi yaş grubunda olursa olsun kadının bilinçlenmesi gerektiğine dikkat çeken Daştan, ‘Bilinçli kadın güçlü kadındır’ dedi. Eğer kadında bir bilinç, eğitim ya da güç yoksa birilerinin buyruğu altında kaldığını söyleyen Daştan, ‘Kadınları evlendiriliyorlar, evde kocasıyla birlikte onun gözetimi altında yaşıyor. Aileyle yaşıyorsa ailenin baskısıyla yaşıyor. Ama dediğim gibi eğer bilinçlenirse kadın özgürleşmeye başlıyor. Bunu sağlamak lazım. Özgürlük sadece erkeğin hakkı değil. Bu insan hakkıdır. Asırlardır hakları ellerinden alınan kadınların da artık bir şeyler yapması lazım. Feminizmi yerden yere vuruyorlar. Ama feministler haklılar. Onlar asırlar önce kadınların teslim ettikleri haklarını almaya çalışıyor. Bunun mücadelesini de yalnız veriyorlar’ açıklamasını yaptı.
Yüzde 50’si kadınlardan oluşan Türkiye’de kadın cinayeti olduğu zaman ‘Yer yerinden oynamalı’ diyen Daştan, ‘Kadınların daha çok bir araya gelmesi daha çok birlik olmaları gerek’ dedi.
YEREL YÖNETİMLERİN ÇALIŞMALARI
Yerel yönetimlerde kadınlara yönelik yapılan çalışmalarda örnek gösterilebilecek çalışmalar da olduğunu söyleyen Daştan, Muratpaşa Belediyesi tarafından 3 tane kadın dayanışma merkezi açıldığını belirtti. Kadınların istihdam edilmesi için pazarlar kurulduğunu söyleyen Daştan, ‘Kepez Belediyesi’nde, Büyükşehir Belediyesi’nde yapılan çalışmalar var. Bunlar küçük çalışmalar ama ses getiriyor’ şeklinde konuştu.
‘BELEDİYELER SIĞINMA EVİ AÇMALI’
Kentte kadın sığınma evlerinin de bulunduğu bilgisini veren Başkan Daştan, ‘Kadınların şiddet gördüğünde kalabilecek yerleri var. 7/24 ulaşabilecekleri telefon hatları var. Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Üniversiteli Kadınlar Derneği ile çalışmalar yürütüyor. Yine Muratpaşa Belediyesi’nin kadın odaklı çalışmaları var’ dedi. Antalya’da 3 tane kadın sığınma evi olduğunu açıklayan Daştan, ‘Yerel yönetimlerin de kadın sığınma evi açması lazım. Yasa, ‘Nüfusu 100 bin üzerindeki belediyelerin kadın sığınma evi açması gerekir’ diyor. Bizde Büyükşehir’in Muratpaşa’nın, Konyaaltı’nın sığınma evi var. Nüfusuna göre açması gereken birçok belediye var. Ama bakın bakalım açmış mı?’ dedi.
‘BİLİNÇLENDİRMEK LAZIM’
Bir yandan da realitenin olduğuna dikkat çeken Daştan, 3 sığınma evinin ihtiyacı karşıladığını iddia ederek, ‘Sığınma evinin çok olması mı yoksa nitelik olarak var olanları mı kullanmak gerekiyor tartışılır. Benim şahsi kanaatim kadınların şiddete maruz kaldıklarında gidebilecekleri yerin varlığını bilmeleri çok önemli. Bunun aşılanması ve bildirilmesi lazım. Hala böyle bir hakkı olduğunu bilmeyen insanlar var. Sığınma evini anlattığınızda orası o kadar kötü şekilde anlatılmış ki kadın gitmek istemiyor. Bu kurguyu yıkmak lazım. Bunlar da küçüklü büyüklü çalışmalarla olur’ diyerek kadın sığınma evlerinde kötü bir imaj yaratılmasında yine erkeklerin etkisi olduğunu söyledi. Özel/Dilan ERAY