İdrar kaçırma uykuları kaçırıyor, kıyafet seçimini zorlaştırıyor, çalışma hayatını olumsuz etkiliyor, sosyal hayattan uzaklaştırıyor, cinsel yaşamdan soğutuyor. Dahası sık sık tekrarlayan ciddi enfeksiyonlara yol açabiliyor
KADINLARDA idrar kaçırma denildiğinde akla çözüm olarak ‘ameliyat’ geliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Osman Temizkan toplumdaki yaygın inanışın aksine idrar kaçırma probleminde tek tedavi yönteminin ameliyat olmadığına dikkat çekiyor! İdrar kaçırma sorununda oldukça başarılı sonuçlar alınan cerrahi dışı tedavi yöntemlerinin de mevcut olduğunu belirten Doç. Dr. Osman Temizkan şu bilgileri veriyor: ‘İdrar kaçırma; stres tipi, sıkışma tipi ve her ikisinin birlikte olduğu karma tip olmak üzere üç gruba ayrılıyor. Yapılan muayene ve testlerle idrar kaçırmanın tipleri belirleniyor. Ardından tanıya göre tedavi protokolü düzenleniyor. Örneğin sıkışma tipi idrar kaçırmalarda ilaç tedavisi gibi cerrahi olmayan yöntemler tedavideki ilk basamakları oluştururken, stres tipi idrar kaçırmada ise hastaların idrar kesesinde depolama problemi olduğu için cerrahi tedavi uygulanıyor. Tüm idrar kaçırma tiplerinde yaşam tarzı değişiklikleri, mesane eğitimi ve kegel, bir başka deyişle pelvik bölge egzersizleri tedaviye büyük destek sağlıyor. Hatta bazen, hastalığın erken dönemindekegel egzersizleri tek başına bile sorunu çözebiliyor’. Peki, idrar kaçırma sorununa hangi yöntemler çare olabiliyor? Doç. Dr. Osman Temizkan idrar kaçırmanın nedenlerini ve tedavi yöntemlerini anlattı, önemli önerilerde bulundu.
İLAÇ TEDAVİSİ
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Osman Temizkan sıkışma tipi idrar kaçırması olan hastalarda ilaç tedavisiyle oldukça başarılı sonuçlar sağlandığını belirterek, ‘İlaçlarla idrar kesesinin istemsiz kasılması engellenebiliyor. İstenilen etki bir veya üç ay içinde oluşuyor İdrar kaçırmaya yol açan hatalı alışkanlıklardan vazgeçilmesi; örneğin günlük sıvı alımının düzenlenmesi, fazla kiloların verilmesi, sigaranın bırakılması, ağır egzersizler yapılmaması, asitli ve kafeinli içeceklerden kaçınılması tedaviye büyük destek sağlıyor’ dedi.
TEKNOLOJİK YÖNTEMLER
Özellikle cerrahi tedavi olmak istemeyen hastalarda uygulanıyor. Vajen içine, idrar boşaltım kanalının altına küçük plastik cihaz yerleştiriliyor. Doç. Dr. Osman Temizkan bu yöntemlerin stres tipi idrar kaçırma tedavisinde fayda sağladıklarını vurgulayarak, ‘Değişik tipte ve boyutta teknolojik yöntemler mevcut. Muayene sonrasında, poliklinik şartlarında hastaya uygun cihaz uygulanıyor. Hastalar hekimden aldıkları eğitimin ardından cihazı her hafta kendileri çıkartıp temizledikten sonra tekrar takabiliyorlar’ diye konuştu.
KEGEL EGZERSİZLERİ
Kegel egzersizleri; pelvik taban kaslarını güçlendirerek idrar kaçırmayı engelleyen önemli bir egzersiz türü. Doç. Dr. Osman Temizkan, ‘Pelvik kasları istemli olarak günde 5 kez, kısa süreli dinlenme aralıklarıyla, 20 kez kasılıyor. İstenilen sonuçlar için egzersizlere 3-6 ay devam ediliyor. Pelvik taban kaslarını istemli olarak kasamayan hastalarda ise poliklinik şartlarında basit olarak bir prop aracılığıyla genital bölge kaslarına elektriksel stimülasyonyapılabiliyor veya yeni tedavi çözümlerinden biri olan manyetik sandalye ya daprop ile kaslar uyarılıyor. Bu uyarılarla genital kaslar güçlendiriliyor. Tedavinin bir başka adımı da, mesane eğitimi almak. Özellikle sıkışma tipi idrar kaçırmada, hastanın idrara gitme sıklığını azaltmak için belli aralıklarla ve her geçen zamanda bu aralığı açarak idrarını yapması sağlanıyor. Böylece hem sık hemde istemsiz idrara gitme ihtiyacı azaltılıyor. Bu süreçte fazla sıvı alımını azaltmak ve yeterli sıvı alımını sağlamak için günlük sıvı alımı da belirleniyor’ dedi.
CERRAHİ TEDAVİ
Cerrahi tedavi stres tipi idrar kaçırma şikayeti olan hastalarda uygulanıyor. ‘Günümüzde çeşitli ameliyat tipleri mevcut. Cerrahi tedavide dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, uygun hastaya uygun ameliyat şeklinin yapılmasıdır’ Doç. Dr. Osman Temizkan sözlerine şöyle devam ediyor: ‘Cerrahi olarak idrar kesesi boşaltım kanalı altına meş denilen yamalarla destek yapılıyor. Hastalar genel anesteziye gerek bile kalmadan, hafif uyutularak, 20 dakika gibi kısa sürede ve kolay uygulanan cerrahi yöntemlerle tedavi olup, aynı gün taburcu olabiliyorlar. İyi seçilmiş hastalarda cerrahi tedavilerden oldukça başarılı sonuçlar alınıyor’