Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

Kalbi korumak mideden geçiyor

Kalbi korumak mideden geçiyor

Kalp damar hastalıkları dünyada ölümlerin birinci derecede nedeni olmaya devam ediyor. Dünyada her 4 kişiden biri kalp damar hastalıklarına yakalanıyor ve her yıl 18 milyon kişi bu hastalıklardan yaşamını yitiriyor
ÜLKEMİZDE önemli bir sorun olan kalp damar hastalıklarının görülme sıklığı 50 yaş üstündeki yetişkinlerde yüzde 12-15 arasında değişiyor. Ayrıca yetişkin nüfusun yarıya yakını da risk altında. Hareketsizlik, obezite, sigara ve alkol tüketimi kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini artıran önemli etkenler. Çağımızın önemli bir problemi olan hatalı beslenme alışkanlıkları da bu hastalıkları tetikleyen en önemli sorumlulardan biri. Peki, kalp sağlığımız için nasıl beslenmeliyiz? Hangi besinlere soframızda sıkça yer vermeliyiz? Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Ertan kalp sağlığımızı korumak için beslenme alışkanlıklarımızda dikkat etmemiz gereken noktaları anlattı.

SIK SIK KİLO ALIP VERMEYİN

Ertan kalp sağlığı için sık sık kilo alıp vermekten kaçınmanız gerektiği uyarısında bulundu: ‘ Amerikan Kalp Birliği’nde yayınlananve 160.000’e yakın kadının 11 yıllık ağırlık öyküsü alınarak yapılan bir çalışmaya göre, zayıflama programı sonrası verdikleri kiloları birkaç ay içinde geri alan kişilerde, kilosunu koruyan kişilere göre ani kardiyak ölüm riskinin 3,5 kat arttığı gözlenmiş. Yine aynı çalışmanın başlangıcında, normal ağırlıkta olup kilo alıp verme döngüsüne giren kişilerde koroner kalp hastalıkları riskinin yüzde 66 oranında arttığı tespit edilmiş.’

SAĞLIKLI YAĞLARI TERCİH EDİN

Beslenmenizde yer alan, görünür ve görünmeyen yağ alımınızı kontrol altına almalısınız. İşlenmiş gıdaların içerisinde buluna yağlar genellikle kötü huylu LDL kolesterolünü yükselten yağ asitlerini içeriyorlar. Ertan bu durumu şu şekilde açıklıyor: ‘Bu nedenle hazırladığınız yemeklere eklediğiniz yağ çeşitlerinin zeytinyağı veya fındık yağı gibi Omega 3 içeriği yüksek doymamış yağ asitlerini içeren yağlar olmasına dikkat edin. Hayvansal kaynaklı besinlerin içinde çoğunlukla doymuş yağlar daha fazla bulunduğu için bu tür besinlerin tüketimini kısıtlamalısınız. Süt, yoğurt, peynir ve etlerin yağlı olan bölümleri doymuş yağlardan oldukça zenginler. Dolayısıyla bu besinlerin beslenmenizdeki sıklığına ve miktarına dikkat edin.’

Posa kolesterolün bağırsaklardan emilimine engel olarak vücuttan atılmasına yardımcı oluyor. Bu özelliği nedeniyle beslenmenizde posalı besinlerin tüketimini arttırmanızda fayda var. ‘Özellikle et ve kahvaltı gibi kolesterolden zengin bir öğün tüketirken yanına posadan zengin oldukları için sebze/salata eklemeyi ihmal etmeyin’ diyen Ertan günlük posa tüketimini arttırmak için de günde en az 2 porsiyon meyve ile 3 porsiyon kadar sebze tüketmeniz gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: ‘Ayrıca beyaz ekmek yerine kepekli, çavdar veya yulaf ekmeği tercih edin. Kabukları ile yenebilen meyveleri kabuğuyla birlikte tüketin. Meyve suları yerine meyvenin kendisini ve mümkünse kabuklu bir şekilde yemeyi tercih edin. Pirinç pilavı yerine bulgur pilavını tercih edin. Özellikle protein içeriği yüksek kuru baklagillere (nohut, kuru fasulye, mercimek, barbunya) beslenmenizde haftada ortalama 2-3 kez yer verin.

SAĞLIKLI TAHILLARDAN VAZGEÇMEYİN

Yeni beslenme trendlerinin başında bu aralar karbonhidrat alımının çok azaltılması yer alıyor. Fakat son zamanlarda yapılan araştırmalar gösteriyor ki uzun vadede karbonhidratsız beslenen kişilerde kalp damar hastalıklarının ve diyabetin görülme riski sağlıklı karbonhidratları tercih eden kişilere göre daha fazla oluyor. Ertan, ‘Çünkü posadan zengin bir beslenme ancak sağlıklı tahılların beslenmeye eklenmesiyle mümkün olabiliyor. Bunun için rafine unlardan yapılmış hamur işleri veya ekmek yerine, tam tahıl unlarından yapılan ekmeği, pirinç yerinebulguru, karabuğday, kinoaveyakabuklupirinçleri, tüketim sıklığını ve miktarını kontrol ederek tercih edin’ diye konuştu.

Fazla miktarda şeker içeren beslenme alışkanlıklarının kan kolesterolü düzeyini yükselttiğini ifade eden Ertan, ‘Bu tür beslenme iyi huylu kolesterol olan HDL’yi azaltırken kötü huylu kolesterol LDL ve trigliserit düzeylerini yükseltiyor. Bu nedenle kalp ve damar sağlığı açısından risk oluşturan şekerli besinleri ve içecekleri kısıtlı miktarda tüketmeye özen gösterin’ dedi.

BU BESİNLERE SOFRANIZDA YER VERİN

Ertan son olarak beslenmede önemli yer tutan ve sağlık açısından oldukça faydalı vitamin ve minerallere sahip besinlerden söz etti:

Somon balığı: Balıklardaki Omega-3 yağ asitleri, düzensiz kalp atımlarını ve damarlarda tıkanıklığa neden olan plak oluşumunu engelliyor. Genel olarak tüm balıklar omega 3 içermesine karşın, somon balıklar arasında yağ oranı en tüksek, dolayısıyla omega 3 miktarı da en yüksek balıktır.

Ceviz, fındık, fıstık: İçerdikleri yağ asitleri ile kalbi koruyorlar. Hipertansiyon genel olarak tüm kalp damar hastaları için risk olduğundan tuzsuz olanlarını tercih etmeyi unutmayın.

Üzümsü meyveler: Yaban mersini, ahududu, böğürtlen ve çilek gibi meyveler içerdikleri lif ve biyoaktif bileşikler sayesinde kalp dostudur. Bu meyvelere renk veren bileşikler kan basıncını dengeliyor ve damar sağlığını koruyor.

Yulaf: İçerdiği çözünür lif sayesinde yiyeceklerdeki kolesterolün bir kısmının dışkıyla atılmasını sağlıyor, kolesterol düzeyini azaltıyor ve tok tutuyor.

Kuru baklagiller: Lif ve B grubu vitaminler açısından zengin olan kuru fasulye, barbunya, nohut ve yeşil mercimek gibi bakliyatlar kalp sağlığını koruyor. Kuru baklagiller kan şekerinin de dengelenmesini sağlıyor.

Yeşil yapraklı sebzeler: Ispanak ve brokoli gibi yeşil sebzeler potasyum, lif, folat (folik asit), kalsiyum ve C vitamini açısından zengin kalp dostu sebzeler.

Turunçgiller: C vitamini, beta karoten, folat ve lif açısından zengin olan portakal, mandalina, papaya ve ananas gibi meyveler pıhtılaşmayı dengeleyerek kalp hastalıklarından koruyor.

Domates: Domates kalp sağlığı için önemli olan potasyum açısından zengin bir besin. Güçlü bir antioksidan olan likopen sayesinde kötü kolesterolü (LDL) düşürüyor ve kalp krizi riskini azaltıyor.

Avokado: Zeytinyağına benzer şekilde tekli doymamış yağ asitlerinden zengin olan avokado, hem kolesterol düşürücü etkisi hem de içerdiği potasyum sayesinde kan basıncını dengeleyerek kalp sağlığına katkıda bulunuyor.

Kahve: Günde 2 fincan kahve, içerdiği biyoaktif bileşikler sayesinde kalp hastalıkları ve kalp krizi riskini azaltıyor. Ancak kahvenin şekersiz ve kremasız olması gerektiğini unutmayın.

Haber Muhabiri: Mehmet USLU