Eğitim Harcamaları İstatistikleri 2021 raporuna göre devlet eğitim harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı yüzde 3.4'e düştü. Eğitim Sen Başkanı Nurettin Sönmez bu durumun iktidarın eğitimin özelleştirilmesi politikasının bir ürünü olduğunu söyledi
TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK), ‘Eğitim Harcamaları İstatistikleri, 2021’ raporunu açıkladı. Buna göre eğitim harcamaları 2020’ye göre yüzde 27.1 artarak, 270.9 milyar liradan 344.3 milyar liraya çıktı. Buna karşın eğitim harcamalarının gayri safi yurt içi hasıla içindeki payı yüzde 5.4’ten yüzde 4.8’e geriledi. Devlet eğitim harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı ise yüzde 4’ten yüzde 3.4’e düştü. Dolar bazında öğrenci başına eğitim harcaması da 1754’ten 1747’ye indi. Hükümetin eğitim alanında payının azalmasıyla ilgili olarak Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, ‘İktidarın uzun zamandır eğitim alanında temel politikası, eğitimde özelleştirmenin payını her geçen gün daha da arttırmaktır’ dedi. EĞİTİMDE ÖZELLEŞTİRME ÇABASI VAR Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, özel okullara yapılan teşvik nedeni ile kamu okullarının bütçesinde azalış olduğunu söyledi. Sönmez, ‘İktidarın uzun zamandır eğitim alanında temel politikası, eğitimde özelleştirmenin payını her geçen gün daha da arttırmak ve yüzde 25-30’lara çıkarmak hedefi var. Dolayısıyla bunu yapmak için eğitimde özelleştirmeyi yayması gerekiyor. Bunu yapabilmek içinde elbette kamu okullarındaki bütçeleri kısma yoluna gidiyor. Bir de giderlerini azaltarak özel okulların orta düzey ailelerin çocuklarının da gidebileceği bir kurum haline getiriyor. Böylece eğitim alanında bütçeden pay azalmış oluyor. Daha çok özelleştirme alanına yaygınlaşmış oluyor’ şeklinde konuştu. ÖĞRENCİLER ARASI EŞİTSİZLİĞE NEDEN OLUYOR Bu durumun eğitim alanında ve öğrenciler arasında eşitsizliğe neden olduğunu söyleyen Nurettin Sönmez, ‘Bu tarz bir eğitim sisteminin topluma bir faydasının olmadığını ve bu şekliyle yapılan bir eğitim anlayışında, adaletsizliğin ve eşitsizliğin had safhaya çıktığını üniversite ve benzeri sınavlarda da görüyoruz. Biz eğitimin kamusal bir hak olduğunu ve bütün öğrencilerin ilkokuldan, anasınıfından, üniversite bitinceye kadar bu haktan eşit bir şekilde devletin desteğiyle yararlanması gerektiğini savunuyoruz. Bu durum elbette devlet okullarının kalitesini azaltıyor. Donanımını sürekli yenilenemezsen, laboratuvarını yenilemezsen ve kütüphanesini geliştirmezsin o zaman eğitim öğretimin kalitesi elbette düşüyor. Bu durumdan da öğrenciler olumsuz şekilde etkileniyor’ ifadelerin yer verdi. Ülkede yer alan bu eğitim sisteminden bir başarı çıkmayacağının altını çizen Sönmez, ‘Bu durum öğretmen maaşları açısından da sorunlu. Öğretmen maaşları açlık sınırının altında kalmıştır. Öğretmenlerin geçim sıkıntısı ile cebelleştiği, okulların donanımsız bir şekilde; eğitim öğretimi sadece sıra ve sınıftan ibaret olduğu bir sistemden başarı çıkması mümkün değildir. Eğitim öğretim gerçekten her geçen yıl kötü noktalara savruluyor. Bunun bir numaralı sorumlusu da iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı ve iktidarın uyguladığı eğitimde özelleştirme politikalarıdır. Değiştirmediğimiz sürece ve eğitim emekçilerinin haklarını vermediğimiz sürece ülke açısından eğitim öğretimin de başarıya ulaşması mümkün değildir. Eğitim öğretimin özelleştirilmesinin bir an önce durdurulması ve kamusal bir eğitim anlayışının hakimi olması gerekir diye düşünüyorum’ dedi. ÖZEL/Hafize KORKMAZ