28 yıldır UNESCO Dünya Mirası Listesine girmeyi bekleyen Karain Mağarası'nın ana listeye alınması için çaba sarf etiklerini belirten ATAV Başkanı Ege 'Karain Mağarası'nı ilgi odağı haline getirmeliyiz' dedi
ANTALYA’DAN Karain Mağarası 28, Kekova ise 22 yıldır UNESCO Dünya Mirası Listesine alınmayı bekliyor. Bu konu ile ilgili çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Yeliz Gül Ege takvim çalışması ile dünyada ve Türkiye’de katıldıkları çeşitli sempozyumlarda ve panellerde bu yerlerin tanıtımını yaptıklarını belirtti. Antalya’da kriterlere uygun yerlerin Karain Mağarası ve Alanya Kalesi olduğunu ifade eden Ege ‘Karain Mağarası, neandertal kalıntılarının olduğu ve ilk paleolitik çağa ait olan yegane mağara. O nedenle insanlık tarihinin ilk başladığı yıllara dayanıyor. Burada bir iskeletin bulunması bizi çok öne geçirir. Karain’i de bu anlamda ilgi odağı yapar’ şeklinde konuştu. TAKVİM ÇALIŞMASI ATAV olarak UNESCO geçici miras listesinde olan eserlerle ilgili tanıtım çalışması gerçekleştirdiklerini kaydeden Ege, ‘Bu çalışma, 15 yıldır sürdürmekte olduğumuz masa takvimi. ‘Memleketim Antalya’ temasıyla gerçekleşiyor. Her yıl hocalarımızla birlikte özenle hazırladığımız takvimi 2 yıl önce UNESCO Geçici Miras Listesi’nde yer alan eserlerimizle yaptık. Bu takvimi İngilizce ve Almanca olarak hazırladık. Dünyada katıldığımız fuarlarda Covid öncesi sergileme ve dağıtma imkanı bulduk. Buradaki en önemli şey algı yönlendirmesi yapmaktı. Algıyı buraya çekmek istedik. Özellikle Türk toplumunun kültür ve tarihle ilgili bilinç düzeyi bir tık daha düşük. O yüzden biz toplumumuzun ne tür mirasa sahip olduğunu anlatmak istedik’ dedi. Katıldıkları panellerde, sempozyumlarda da sürekli algıyı buna çekmek için çaba sarf ettiklerini söyleyen Ege, ‘Yapılan başvurular dışında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın burada UNESCO’nun istediği kriterlere yönelik altyapı ve üst yapı çalışmalarını sonuçlandırmasını beklemek dışında yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Sadece biz mirasın gerçek listeye aktarılması için akılda tutmasını sağlayabiliyoruz. Biz de bunu yapıyoruz’ dedi. KARAİN VE ALANYA KALESİ VURGUSU Antalya’da kriterlere uygun yerlerin Karain Mağarası ve Alanya Kalesi olduğunu ifade eden Ege, ‘Kalıcı miras listesine yılda bir tane eser alındığını düşünürsek bizim hali hazırda bekleyen çok yerimiz var ama bizim odaklanmamız gereken yer Karain Mağarası ve Alanya Kalesi. Myra ve Patara’yı içine alan bir Likya Uygarlığı kısmı da var. Ama benim şahsi düşüncem Likya’daki geniş alanı önermek ve bunun geleceğini düşünmek hayalden öte bir şey olamaz. Çünkü sürdürülebilir olmak önemlidir. UNESCO kalıcı miras listesinde olan bir yerin mutlak suretle insanların orayı ziyaretlerinde elverişli olması lazım. Bunun da sürekli olması gerekiyor. Myra’dan Patara’ya koca bir aralıkta bunu sağlayamazsınız. Dolayısıyla Myra’nın ayrı Patara’nın ayrı olarak başvurusunun olması daha mantıklı. Ama Karain Mağarası, neandertal kalıntılarının olduğu ve ilk paleolitik çağa ait olan yegane mağara. O nedenle insanlık tarihinin ilk başladığı yıllara dayanıyor. Burada bir iskeletin bulunması bizi çok öne geçirir. Karain’i de bu anlamda ilgi odağı yapar’ şeklinde anlattı. TURİZME KATKISI Antalya’daki bu yerlerin UNESCO tarafından koruma altına alınmasının turizme de katkısı olacağını anlatan Başkan Ege, ‘Dünyada seyahat edenlerin düşünceleri sadece deniz, kum, güneş değil. Pandemi de bunu gösterdi. Kültürel mirasın peşinde koşan ve hazineleri merak eden büyük bir kitle var. Antalya zaten bu anlamda biçilmiş kaftan ama belgelenmiş ya da sürdürülebilirliği kanıtlanmış yerler neden olmasın? Elbette ki turistin daha çok ilgisini çeker. Bu tanıtımda yüzde yüz kullanabileceğimiz bir argüman olur’ dedi. ÖZEL/Dilan ERAY
