Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

Karaman: Sağlıkçıya şiddet doğal karşılanıyor

Karaman: Sağlıkçıya şiddet doğal karşılanıyor

İnsanların hekime şiddet uygulamaktan çekinmediğini belirten Tabip Odası Başkanı Taha Karaman 'Sağlık çalışanlarına şiddet doğal karşılanır hale geldi' şeklinde konuştu
HEKİMLERİN ekonomik ve özlük haklarında düzenleme içeren yasa tasarısının geri çekilmesi, son dönemde sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olayları ve iş bırakma eylemleri ile gündeme gelen sağlık çalışanlarının sorunlarını Antalya Tabip Odası Başkanı Taha Karaman ile konuştuk. Mesleğinizin sorunları hakkında bahsedebilir misiniz? Mesleğinizdeki sıkıntılar hakkında bu zamana kadar çok fazla eylem, basın açıklamaları yaptınız. Gerek asistan hekimlerin sorunlarını gerek aile hekimlerinin sorunlarını gerekse hekimlerin sorunlarını çok fazla dile getirdiniz. Tüm bunlara baktığınızda bir yol kat edebildiğinizi düşünüyor musunuz?

Şu ana kadar bir yol kat edebildiğimizi düşünmüyorum. Birtakım düzeltmelerin sözü geçti ama yapay düzeltmelerdi bunlar. Emekliliğe yansıyan hiçbir şey yok. Mesleğimizde birçok şey performansa bağlandı. ‘Ne kadar çok hasta bakarsan o kadar çok para alırsın’ mantığına döndü. Çok doğru bir olay değil. Çünkü performans dediğiniz olay hekimden hekime farklılık gösterir. Aynı işi yapan kişiler farklı para alırsa bu baştan bir sorun demektir. Bunların emekliliğe yansımaması başka bir sorun. Bu insanlar emekli olduğu zaman açlık sınırının altında emekli maaş alacaksa sıkıntılı bir durum var. Daha da sıkıntılı bir şey ise hekimler arasında farklılıklar daha da belirginleşti.
Antalya nüfusu ciddi anlamda artış gösteriyor. Sizce mevcut sağlık sistemi bu talebi karşılayabiliyor mu?

Antalya sağlık hizmeti konusunda avantajlı bir şehir. Büyük hastaneleri var, özel hastaneleri var. Bunları düşündüğünüz zaman talebi karşıladığını görüyoruz. Geçmişte gördüğümüz kadarıyla da yoğun bakım servisinin iyi olduğunu söyleyebiliriz. İleride bir yüklenme olursa ne olur onu bilemeyiz tabi.
Asistan hekimlerin durumları sık sık gündeme geliyor. Meslekte çok fazla olumsuzluk yaşıyorlar. Onlar için son durum nedir?

Asistan hekimlerin durumları çok daha farklı. Antalya’ya asistan hekim olarak gelen bir insan, kirasını ödeyemez duruma geldi. Son zamanlarda Antalya’daki kira artışı hekimleri çok zor durumda bıraktı. Antalya’ya gelmek bir tür eziyet haline geldi. Bir başka şey de Sağlık Bakanlığı’nın politikasıyla, üniversite hastanesindeki asistanlarla, eğitim araştırma hastanesindeki asistanların aldığı maaş farkı çok belirginleşti. Eğitim araştırma hastanesindeki hekimler çok daha fazla alıyor. Üniversitelerde ise çok daha düşük ücret alanlar var. Sonuçta siz hekimleri birbirine düşürür bir vaziyette tehlikeyi arttırmış bir durumdasınız. Bu çok tehlikeli bir durum. Bundan daha ağırı ise asistan hekimleri arttırmak gibi bir politikaya geçtiler. ‘Hekimler giderse gitsin’ mantığıyla giden hekimleri nötralize etmeye çalışıyorlar. Asistan dediğimiz bir bakıma eğitim gören öğrencidir. Düzgün bir eğitim olmadan uzman olarak çalışması doğru değil.
Biraz da ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’nı konuşalım. Sağlık Bakanlığı programı hayata geçirmek istiyor fakat sağlık çalışanları ısrarla buna karşı. Bunun gerekçelerini anlatabilir misiniz?

Sağlıkta Dönüşüm Programı diğer ülkelerde uygulanan bir program. Fakat herkeste belirli bir standardı sağladığı için biraz daha farklı. Ama bizim ülkemizde, var olan sistemi yıkarak geliyor. Biz ülkemizde toplum sağlığını ya da halk sağlığını öncelemek zorundayız. Sağlık sistemindeki en büyük sorunlardan biri sağlıkta dönüşüm programı olmasına rağmen bu sorunların sebebi hekimlermiş gibi gösteriliyor. Buna bağlı olarak da şiddet olaylarında giderek artış görünüyor. Bu artışa hiçbir önlem alınmıyor. Bu tempoda hekim sayısını düşürmek, 5 dakikada bir hastaya bakılmasına teşvik etmek hekim hatalarını arttırmaya sebep olur. Bu kaçınılmazdır. Şiddet sarmalı giderek artacak demektir. Bu da başlı başına bir sorun. Şiddet olayları son zamanlarda çok arttı. İnsanlar hekime şiddet uygulamaktan çekinmiyorlar. Sağlık çalışanlarına şiddet doğal karşılanıyor.
Hem Türkiye’de hem de Antalya’da sağlık çalışanlarının eylem yapması gerekçesiyle soruşturmalar açıldığını duyduk. Sizin buna verebileceğiniz örnekler var mı? Bu tutumu nasıl karşılıyorsunuz?

Antalya’da da arkadaşlarımıza soruşturma açıldığını duyduk. Eylem yapmak doğal bir hakken bunu suçmuş gibi lanse ediyorlar. Artık cezalandırma aracına dönüştü. Sesinizi çıkarsanız cezalandırma tehdidi, çıkarmasanız şiddet görme ihtimali ile karşı karşıyasınız. Sergilenen davranışı doğru bulmuyoruz.
Antalya giderek pahalılaşan bir şehir haline geldi. Az önce konuşmanızda doktorlar arasında gelir eşitsizliği olduğundan bahsettiniz. Sizce Antalya artık doktorların rahatlıkla yaşayabileceği bir şehir konumunda mı?

Sadece hekimler için değil tüm vatandaşlarımız için Antalya’da daire kiralamak, daire almak çok zor hale geldi. Birçok sağlık çalışanında gelir eşitsizliği olduğu için durum çok zor olmaya başladı. Sadece bizim için değil tüm memurlar ve çalışanlar için böyle. Yabancılar kolaylıkla ülkemizden ev alabiliyorken kendi vatandaşımızın alamaması da çok büyük bir çelişki. Gerçekten çok tehlikeli bir süreçten geçiyoruz. Hükümetimizin en azından kendi vatandaşını da koruması gerekiyor. Sadece hekimler değil herkes sıkıntı çekiyor.
Antalya’da meslekten uzaklaşan hekimler hakkında ne düşünüyorsunuz, bilgi verebilir misiniz?

Doktorlar mesleklerinden çıkmak için uğraşıyorlar. Hepsi bunu başaramıyor belki ama yurtdışına giden ya da mesleğini tamamen bırakan birçok meslektaşımız var. Atatürk’ün bir sözü var ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ diye. Biz artık Türk hekimlerine muayene olabilmek için yurtdışına gitmek zorunda kalacağız. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Normalde bir hekim yurtdışına gittiği zaman orada işe başlayabilmek için birtakım sınavlardan geçmek zorunda. Ama bizim ülkemize gelen yabancı doktorlar sorgusuz sualsiz işe başlıyor. Bu ülkeye yazık. Başka söyleyecek bir şey yok.
Pandemi sürecini geride bıraktık gibi bir algı var. Görünene göre de vakalarda da düşüş var. Antalya’da pandeminin nasıl gittiği hakkında bilgi verebilir misiniz?

Görünüşe göre koronavirüs vakalarında gerçekten bir düşüş var. Sayılar düşük seyirde ilerliyor. Ancak şöyle bir sıkıntımız var; tüm dünyada düşük giderken Avrupa ülkelerinde artış başladı. Özellikle Almanya, Hollanda’da. Yani bir anlamda Avrupa ülkelerinde artış var ve Antalya da turizm kenti. Çok fazla farklı ülkelerden gelen giden var. Bu artışlar bizi korkutuyor. Hele ki kapalı ortamda insanlar kontrolü elden bıraktı. Benim kaygım havalar biraz daha soğuduğu zaman ve kapalı ortamlara geçilince, turizm sezonu da aynı seyirde ilerlerse Avrupa’daki yaygınlığın Antalya’da da görülmesi.
Verilere ve geçmişe baktığımızda önümüzü öngöremiyoruz diyebilir miyiz?

Dünya Sağlık Örgütü’nün de dikkat ettiği bazı ülkelerde vakaların yükseldiğini görüyoruz. Bu virüs de çok enteresan bir virüs. Grip gibi değil. Hatta çok uzun etkilerinden bahsedenler var. Neredeyse tüm sistemi etkileyen bir virüs. Beyinden tutun böbreklere kadar tutulumu var. Böyle olunca daha çok dikkat etmemiz gerekiyor. Kalabalık yerlerde, asansör toplu taşıma gibi kapalı alanlarda maske takmak zorundayız. Veriler azalmış olabilir ama o kadar da rahat olmamak gerekiyor.
Aşılama konusunda ne aşamadayız?

Aşı konusu bir zamanlar çok gündeme geldi fakat artık bakanlık tarafından da gündeme getirmiyor.
Aşıda ne durumdayız bilgi verebilir misiniz?

Aşılamanın ortalama olarak altında kaldık. Şunu biliyoruz ki ölümler aşılama ile azaldı. Sağlıkçıların ölümleri de en az yarı yarıya düştü. Bizim anladığımız kadarıyla ileriki süreçlerde koronavirüs aşısı grip aşısı gibi belirli aralıklarda yapılacak. Grip aşısı her sene yapılıyorsa koronavirüs aşısı da düzenli olarak yapılacak. Yapılması da gerekiyor.
Peki koronavirüs de grip gibi oldu insanlar ayakta geçiriyor ve hastalığı atlatıyor diyebilir miyiz?

Şu an onu söyleyemiyoruz. Çünkü gribi geçiriyorsunuz, atlatıp hayatınıza devam ediyorsunuz. Ama koronavirüste hala veriler eksik. Bazı insanlar hala uzamış Covid’ten bahsediyorlar. Bu konuda birazcık daha ilerlemek gerekiyor. Kısacası aşı olmadan pandemi ile baş etme şansımız yok.
RÖPORTAJ/Dilan ERAY

Haber Muhabiri: Zeki USLU