'Katliamlara kim dur diyecek?'

Antalya'da sokak hayvanlarının zehirlenerek öldürülmesi üzerine meslek odaları, dernek temsilcileri ve hayvanseverler açıklama yaparak duruma tepki gösterdi. Dernek temsilcileri, zehirlemelerin bilinçli ve sistematik olduğunu belirtiyor
Özel
ANTALYA’DA 10 gün içerisinde 30’a yakın hayvanın zehirlenerek öldürülmesinin ardından bölgede yapılan incelemeler sonucunda 2 parkta zehirli tarımsal maddeye rastlanılmış, bunun üzerine parklar 15 gün süreyle kapatılmıştı. Zehirlenme vakalarının üzerinden günler geçmesine rağmen suçluların bir türlü ortaya çıkarılmamasından şikayet eden hayvanseverler ve dernek temsilcileri, yakın zamanda tekrar zehirlenme vakalarının yaşanabileceğini belirtiyor.

‘SİSTEMATİK VE PLANLI BİR HAREKET!’

Sokak hayvanlarına karşı bilinçli ve sistematik olarak bir katliam girişiminin olduğunu söyleyen Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Antalya Bölge Temsilcisi Çetin Şisman, ‘Antalya’da yaşanan zehirlemelerin bireysel bir hareket olduğunu düşünmüyoruz. Yaşananlar, olayın sistematik ve planlı bir şekilde önceden düşünüldüğünü açıkça gösteriyor. Muratpaşa’da meydana gelen olayda zehirlenen köpekler uzun süredir o bölgede yaşıyorlardı. Bu köpekler aynı zamanda bölge halkı tarafından beslenip korunuyorlardı. Zehirlenme olayından önce mahalle halkından köpeklerin saldırdığına dair şikayette yok. Bu çok önemli çünkü şikayetin olmadığı bir yerde zehirleme olayının gerçekleşmesi şüphelidir. Bunu söylemene nedenim ise faillerin hala bulunamamış olması. Bu da akıllara bu kişilerin daha önceden burada keşif yaptığı ve nerede kamera olduğunu tespit etmesini getiriyor. Anlaşılan o ki, kamera görüntülerinden bu kişiler bulunamamıştır. Korkumuz, Antalya ve çevresinde tekrar bu olayların yaşanmasıdır’ ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUKLARIN CANINI HİÇE SAYIYORLAR’

Zehirli gıdaların çocukların oyun parkına atıldığına dikkat çeken Şişman, ‘Çocukların aktif olarak bulunduğu parka zehirli gıdanın gelişi güzel atılması demek, aynı zamanda oradaki çocukların canını da hiçe saymaktır. Oradaki zehirli gıdayı yiyen köpekler can çekişerek öldüler. Bunu gören çocukların psikolojik travmasının hesabını kim verecek? Bunu yapanlar kimse, oradaki insanların hem canını tehlikeye atmıştır hem de yaşanan görüntüler nedeniyle insanlarda psikolojik yaralar açmıştır. Şu anda bu 2 park kapalı. Bu insanlar aynı zamanda çocukları evlerine mahkûm etti. Olay yalnızca sokak hayvanları sorunu değildir. Burada yapılan yaşam hakkına müdahaledir. Hiçe saymaktır. Bu Türk Ceza Kanunu’na göre de suçtur. Bu duruma neden olanlar yalnızca sokak hayvanlarına karşı değil aynı zamanda insanlara ve kamuya karşı da suç işlemiştir. Kamusal bir alanın kapanmasına neden olmuştur. Kanunen suç olan bir eylemi gerçekleştirerek onca cana kıymışlardır. Çocukların evlerine mahkûm olmalarına, belki de yaşananlardan dolayı psikolojik sorunlara neden olmuştur. Sormak istiyorum, bunlara neden olanlar bulanabilecek mi? Bir ceza verilecek mi? Yetkililere buradan çağrımızdır. Lütfen sorumluları bulun ve adalete teslim edin’ sözlerine yer verdi.

‘ÇOK ÜZÜCÜ BİR OLAY’

Hayvanların vahşice yöntemlerle öldürülmelerinin çok üzücü olduğunu söyleyen Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı T.Murat Karabayoğlu, ‘Yalnızca Antalya’da değil hiçbir şehrimizde görmek isteyemeyeceğiz görüntülere tanık olduk. Zehirlenme haberi bize geldikten sonra, kısa bir süre içerisinde hemen ilgili belediyede görev yapan Veteriner Hekim arkadaşlarımızla iletişime geçtik. Konuyla ilgili gerekli bilgileri bizimle paylaştılar. Olayın takipçisiyiz. Son zamanlarda üst üste zehirlenme vakaları da yaşanıyor. Bu eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişileri ve bu olayın neden yapıldığını bilmiyoruz. Konuyla ilgili hem Muratpaşa Belediyesi hem de kolluk kuvvetleri bir soruşturma yürütüyor. Soruşturmaların sonuçlanmasını bekliyoruz’ diye konuştu.

SUÇA TEŞVİK EDİYOR!

Bir internet sitesi üzerinden sokak hayvanlarının hedef gösterildiğini belirten Antalya Barosu Hayvan Hakları Kurulu Başkanı Avukat Ilgaz Yaz, ‘Bu site sokaktaki hayvanların yaşadığı bölgeleri işaretleyerek hedef gösteriyor. Hayvanların zehirlendiği yere baktığımızda haritada işaretlenen alan olduğunu gördük. Konuyla ilgili Savcılığa şikayette bulunduk. Hayvan Koruma Kanunu’nda sokak hayvanlarının nerede ve hangi koşullarda yaşayabileceği açıkça belirtilmiş olsa da kanun ile uygulama arasında fark var. Bu fark da olaylara neden olan başlıca nedenlerden biridir. Suçluların cezasız kalması onlara cesaret veriyor. Ayrıca zehirlenme vakalarında anında işlem yapılması, deliller ve faillerin belirlenmesi açısından önemli olsa da uygulamada bu yapılmıyor’ ifadelerini kullandı.

‘ZİRAİ İLAÇLAR REÇETESİZ SATILAMAZ!’

Zehirlenme vakalarında kullanıldığı düşünülen zirai tarım zehrinin ancak illegal yollarla elde edilebileceğine dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. Dursun Büyüktaş, ‘Zirai tarım ilaçlarını reçetesiz almak mümkün değildir. Zirai tarım ilacını ancak bir Ziraat Mühendisi tarafından yazılmış reçete ile alabilirsiniz. İlacı tek başınıza uygulamanıza izin verilmez. İlacın kullanılacağı alanda kanunen Uygulama Operatörü de olmak zorundadır. Kişi, ‘Bunu aldım ve istediğim yerde kullanabilirim’ deme hakkına da sahip değil. Zehirli tarımsal ilaçların kullanılacağı yeri, dozu ve süreyi Uygulama Operatörü belirler. Bu ilaçlar çok güçlü zehirlere sahiptir. Bu nedenle kanunda kullanımına dair her şey belirlenmiştir. Bu ilaçları illegal yollardan elde eden ve kamusal alanlara gelişi güzel atan kişiler, yalnızca hayvan değil insan sağlığını da ciddi tehlikeye atıyor. Bu zehirli ilaçlar arkalarında kalıntılar da bırakabiliyor. Zehirlenme vakalarının tesadüfen geliştiğini düşünmüyorum. Burada bir kasıt, art niyet olduğunu düşünüyorum. İnsan sağlığını da tehlikeye atan bu kişilerin bulunarak adalet önüne çıkarılması gerekiyor’ dedi.

‘KANUN DEĞİŞSE DE UYGULAMA AYNI’

Yakın zamanda Hayvanları Koruma Kanunu’nun değişerek kapsamının genişletildiğine dikkat çeken Candostları Derneği Başkanı Arife Yanık, ‘Hayvanseverler yıllardır hayvan hakları konusunda mücadele verdiler. Bunun neticesinde artık sokakta yaşayan hayvanlar ‘mal statüsünden’ çıkarıldı. Yapılan değişiklikle 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda sahipli ya da sahipsiz hayvanlara karşı işlenen suçların 3 aydan 4 yıla kadar cezalandırılacağı yazıyor. Uygulamada bunun çok da geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Genelde cüzi para cezaları ile bu insanlar işin içinden sıyrılmaktalar. Örneklerini de görüyoruz. Bir canın karşılığı para olmamalıdır. Ayrıca suçluların hala bulunamamış olması insanları tedirgin eden diğer bir nokta. Bu eylemi gerçekleştirenler kamusal alana zehirli tarım ilacı atarak, insanların ve çocukların canını hiçe saymışlardır. Yakalanmaları ve yargılanmaları için bu insanların daha ne yapması gerekmektedir’ sözlerini kullandı.