Nöbetçi Eczaneler
DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük kıdem tazminatının kaldırılmasının kabul edilemeyeceğini belirterek Hükümet'in tazminatı kaldırmak yerine mevcut sistemi güçlendirmesi gerektiğini söyledi
SENDİKALARIN Hükümet’in üzerinde çalıştığı iddia edilen kıdem tazminatı fonu planına gösterdiği büyük tepki devam ediyor. Söz konusu düzenleme, kıdem tazminatı için işverenden her ay prim kesintisi yapılması, toplanan prime belli bir oranında devletin katkıda bulunması, fonda biriken paranın belirli bir yaşın öncesinde sadece evlilik, konut alımı, sağlık gibi gerekçelerle çekilebilmesi öngörülüyor. Çalışma Bakanlığı’ndan konu hakkında bir yalanlama gelmedi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük durum hakkında açıklama yaparak kıdem tazminatının işçilerin güvencesi olduğunu söyledi. Küçük, kıdem tazminatına dokunulmasına izin vermeyeceklerini söyleyerek hükümetin mevcut sistemi geliştirmesi gerektiğini anlattı.
‘GİRİŞİMLER HIZ KAZANDI’
Türkiye işçi sınıfının doksan yıla yakın bir süredir sahip olduğu en köklü kazanılmış hakkı olan kıdem tazminatının ortadan kaldırılmasına yönelik girişimler hız kazandığına dikkat çeken Küçük, ‘Sermayenin ve iktidarların 45 yıllık düşü olarak 11’inci Kalkınma Planı’ndan yeni ekonomik programa kadar bütün politika belgelerinde yer alan hedefler ve IMF’nin tüm raporlarında geçen tavsiyelerini hayata geçirmek doğrultusunda işçi sınıfının sinir uçları ile oynanıyor. Bir yandan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi adı altında kıdem tazminatımız fona aktarılarak bir yandan da 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlar başta olmak üzere esnek-güvencesiz çalıştırmayı yaygınlaştırarak kıdem tazminatı hakkı yok edilmek isteniyor. Pandemi koşullarında 82 milyon insan yaşam mücadelesi verirken, işçiler olarak bizler canımızı, işimizi ve gelirimizi korumak için mücadele verirken, işsizlik rekorlar kırmışken, ülkeyi yönetenler kıdem tazminatımıza el uzatmakta ve daha esnek, daha güvencesiz, kölece çalışma dayatmaktadır’ ifadelerine yer verdi.
‘KAPALI KAPILAR ARDINDA’
DİSK Başkanlar Kurulu’nun sendikalı-sendikasız tüm işçilerin salgın koşullarında dahi hak gaspına kalkışanlara karşı biriken öfkesinin ve bu saldırıları püskürtme kararlılığını gördüğünü belirten Küçük, ‘Başkanlar bu kararlılığı örgütlü bir güce dönüştürme iradesini dile getiriyor. Ayrıca bu kadar önemli bir sürecin, hükümet tarafından gazete köşelerine sızdırılan kimi bilgilerle, dinamik bir süreç olan çalışma hayatının tanımlı mekanizmaları işletilmeden, anayasal bir kurum olan Ekonomik Sosyal Konsey, Üçlü Danışma Kurulu gibi mekanizmaları çalıştırmadan kapalı kapılar arkasında yapılan müzakereler yapılıyor. Bu yolla tartıştırılması kabul edilemez’ şeklinde konuştu.
‘SİSTEMİ GÜÇLENDİRMEYİ KONUŞUN’
‘DİSK’i yok sayarak bu dayatmaları hayata geçirmek gibi beyhude hayallere kapılanlar tarihten dersler çıkarmalıdır’ diyen Küçük, ‘DİSK işçi sınıfının itirazıdır, iradesidir, umududur. Ve bu ülkenin yasalarına ve anayasasına göre kurulmuş diyalog mekanizmalarını yok sayarak iktidarın duymak istemediği o itiraz ve irade, işyerlerinden başlayarak sokaklara meydanlara akacak ve kapalı kapılar ardında oyun kurmaya çalışanların hesaplarını bozacak. DİSK işçi sınıfının haklı ve kararlı direnişinin bayrağı olmaya devam edecek. Kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya, daraltmaya, budamaya, işçi sınıfının belirli kesimlerini bu haktan mahrum etmeye yönelik her girişim, direniş ile karşılanacak.
Kıdem tazminatını bir işveren sorumluluğu olmaktan çıkaracak, iş güvencesi dayanağı işlevine son vererek işten çıkarmaları kolaylaştıracak, işverene iş sürecinde keyfiyet olanağı verecek. Son ücret ile bağını kopararak kıdem tazminatının miktarını düşürecek planların müzakere edilecek hiçbir yanı yok. Fon, kıdem tazminatımıza, birikmiş emeğimize ve geleceğimize el koymak demektir. Kıdem tazminatı ile ilgili konuşulacak tek şey, mevcut sistemin güçlendirilmesi, kuvvetlendirilmesi, 1 gün bile çalışsa tüm işçilerin istifa hali dahil kıdem tazminatı alacağı bir düzenlemenin yapılması ve işverenler işçilere kıdem tazminatını vermediğinde devletin kanun hakimiyetini sağlaması olmalı’ sözlerini aktardı. Özel/ Dilan ERAY