Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

Koruma Kurulu neyi gizliyor?

Varsayılan Resim

Phaselis antik kentinin Alacasu ve Bostanlık koylarında başlatılan büfe, günübirlik tesis, plaj inşaatı çevrecileri, tarihi ve kültürel miras koruyucularını, hepimizi ayağa kaldırdı. Bölgede yürütülen inşaat projeleri Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun gündemine üç kez geldi. Kamuoyunun haberi ikinci karardan sonra oldu, tepkiler üzerine yeni bir proje, bir revizyon projesi hazırlandı. Bu projenin dosyası Koruma Kurulu’nun gündemine 30 Mart akşamı saat 17.30’da eklendi. Phaselis projesi görüşülürken kurulda yer alması gerekenlere, belediye temsilcilerine filan toplantının tebligatı son dakikada ulaştırıldı. Kurulun internette yayınlaması gereken gündemine Phaselis hiç konulmadı, ama akşamın geç saatlerine kadar süren toplantıda görüşüldü ve onaylandı. Daha doğrusu onaylatmayı başardılar. Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, ‘Bizim temsilcimize haber bile vermemişler, beklemiş, beklemiş, dönmüş’ dedi. Kuruldan kimse yalanlamadı bu açıklamayı. Tık yok! Sadece Phaselis’e Dokunma İnisiyatifi, ‘Kemer Belediyesi kendilerini haberdar etmemize rağmen, ‘tebligat ellimize geç geldi’ bahanesi ile katılmadı’ diye açıklama yaptı. Etkili ve yetkililerden yine ses çıkmadı.

Şatoda yaşayan Koruma Kurulu

Koruma Kurulu’nda görüşülüp karara bağlanan son projeyi bilmiyoruz. Adeta ‘sessizlik yemini’ etmiş bir kurumla karşı karşıyayız. Kamunun, yani hepimizin malıyla, mülküyle, mirasıyla ilgili kararlar alan bir kurul, kamuoyunun hiçbir sorusuna yanıt vermeme konusunda ayak diriyor. Enteresan bir kurum. Etrafı kalın sur duvarlarıyla örülmüş bir şatonun içinde, halktan kopuk ve hatta halkı tınlamayan, en ufak bir açıklama yapmaya, bir cümle kurmaya dahi tenezzül etmeyen bir yapı. Kendi aralarında top çevirip, attıkları golü de daha sonra Resmi Gazete’de yayınlayarak duyuruyorlar. Alkışlayalım mı, alkışlamayalım mı, onu bile bilmiyoruz. Biz kimiz ki zaten? Kamuoyu neymiş? Soru sormak, yanıt istemek ne haddimize? Babalarının malını yönetiyorlar, kendi miraslarını yiyorlar; biz de kalkmışız açıklama istiyoruz. Yuh olsun bize!

Bugün büfe, yarın balık restoran

Yuh olsun tamam, ama biz yine de haddimizi aşarak sormaya devam edelim: Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bir televizyon kanalına çıktı ve 2 koyda toplam 179 metrekareden fazla inşaat yapılmayacağını söyleyip, ‘Gidin, ölçün’ dedi. Bu sözler üzerine Phaselis’e Dokunma Hareketi üyeleri, 25 Mart’ta inşaatın sürmekte olduğu Alacasu koyuna gidip ve ölçümler yaptı. Sonuç? Sadece Alacasu Koyu’na 480 metrekare beton dökülmüş, halktan gelen baskılar nedeniyle bunun 210 metrekaresi sökülmüştü. Yani sadece bir koyda 270 metrekarelik beton üzerinde inşaat sürüyor. En az 2.5 metre derinliğinde fosseptik çukuru ve su kanalları kazıldı, borular döşendi. Tuvalet yapmak için beton üstüne demir iskelet yerleştirildi. Bölgeden günü gününe, hatta saatlik bildirimler yapan Phaselis’e Dokunma Platformu 4 Nisan’da Alacasu koyunda çalışmaların devam ettiğini duyurdu. Yetkililer aynı gün Bostanlık koyunu da ölçmeye geldiler. Tuvalet, büfe, duş kabinleri ve su deposunun yerleri belirlendi. Altını çiziyorum, ‘büfe’… Büfe bir işletmedir. Eğer Phaselis’teki amaç gerçekten koruma ise büfenin ne işi var orada? Bugün büfe yarın kafeterya, etrafında masalar, sonra bir buzdolabı, daha sonra biraz genişletme… Şezlonglara kadar gider bu konu. Hatta ‘İnsanlar onca yol geliyor, akşam dönmeleri zor oluyor, şu köşeye bir konaklama tesisi yapalım’ noktasına varır.

Bir otelin taşları mı döşeniyor?

Varıyor da zaten… Son gelişmeler ve projeyi kamuoyundan gizleme çabası bunu gösteriyor. Çarşamba günü bakanlık temsilcileri Phaselis’teydi. İnşaat tam gaz devam… 15 metrekarelik büfeyi ayaklar üzerinde yapıyorlar. Tuvaletin yaklaşık 30 metrekarelik betonunu kırıp küçültmeye başladılar. Demek ki ‘revizyon’ dedikleri buymuş. Alacasu’ya elektrik jeneratörden verilecekmiş. Bostanlık koyuna ise elektrik direkleri dikiyorlar. Elektrik ihtiyacını jeneratörle çözmek varken, kalıcı bir elektrik altyapısı niye? Bu neyin hazırlığı? Bir otelin altyapısı, hazırlığı yapılıyor olabilir mi? Kamuoyu böyle düşünüyor. Haksız da değil. İtiraz edenlere, tepki gösterenlere, ses çıkartanlara, ‘Koruma Kurulu raporunu görmek hakkınız, dilekçe vererek isteyin’ diyorlar. İstiyoruz, ama vermiyorlar. Niye? Bu rapor niye saklanıyor? Niye kamuoyuyla, basınla paylaşılmıyor? Ne saklıyorsunuz? Arkeolojik alanları, tarihi mekanları, sahilleri ticarethaneye çevirme iştahınız ne zaman kesilecek? Muhtemelen bu sorulara da yanıt yok!

Haber Muhabiri: Merve Hatice USLU