Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eğilim Yoklaması sonuçlarını açıkladı. KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nurettin Sönmez, kamu çalışanlarının yüzde 99,4'ünün maaş zamlarını yetersiz bulduğunu belirtti
KAMU Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eğilim Yoklaması sonuçlarını KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nurettin Sönmez açıkladı. Araştırmaya göre; ankete katılan kamu çalışanlarının yüzde 99,4’ü yapılan maaş zamlarını yetersiz bulduğu belirtildi. Sönmez; ‘Bugün ülkemizde emeği ile geçim savaşı veren milyonlar geçinememeyi çoktan aşan bir noktaya, adeta açlıkla mücadele noktasına itilmiş bulunmakta. Refahtan pay alması gerekenler bugün sefaleti bölüşür hale getirildi. 4 milyon kamu emekçisi ve 2,5 milyon kamu emeklisi de elbette ki bu tablodan azade değil. Bilindiği üzere TÜİK’in resmi enflasyon verilerini paylaştığı 3 Ocak 2023 tarihinde yandaş konfederasyonun ‘Sözleşmeliye Kadro Şöleni’ programında konuşan Cumhurbaşkanı kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaşlarının yüzde 25 artırılacağını açıkladı. Ertesi gün ise Cumhurbaşkanı maaşlarımıza yapılacak artışın yüzde 30’a çıkarıldığını açıklamak zorunda kaldı. Kamu emekçileri ve emeklileri ülkemiz sendikal tarihine sarı sayfalarla eklenen bu utanç tablosunu unutmayacak. Diğer taraftan bilindiği üzere iktidar yüzde 30’luk maaş artışını enflasyon farkı, toplu sözleşme zammı, refah payı toplamı gibi göstermekte. Oysa başta söz konusu artış sadece son altı ayda yaşanan gerçek enflasyonun yarısına bile denk gelmiyor’ şeklinde anlattı. 2 SORU SORULDU ‘KESK olarak, en son 7-14 Ocak 2023 tarihleri arasında web tabanlı olarak gerçekleştirdikleri araştırma bu haklı tepkiyi bir kez daha gözler önüne sermektedir’ diyen Sönmez, ‘İki temel soru çerçevesinde yaptığımız anket ile kamu emekçilerinin 2023 maaş zammına dair eğilimini, görüş ve önerilerini tespit etmeye çalıştık. 7- 14 Ocak tarihlerini kapsayan bir haftalık sürede anketimize 81 ilden toplam 5 bin 948 katılımcı yanıt verdi. Araştırma katılımcılarının 3 bin 592’si erkek, 2 bin 238’i kadın 14’ü LGBTİ+ olmak üzere 5.844’ü kamu çalışanı, 63’ü erkek, 41’i kadın olmak üzere 104’ü emeklidir. Yani araştırmamıza katılanların tamamı açıklanan yüzde 30’luk artıştan doğrudan etkilenen kişiler’ dedi. SONUÇLARI ANLATTI Anket sonuçlarını aktaran Sönmez, ‘Yüzde 75’i ‘Tüm konfederasyonlar ile birlikte ortak bir mücadele programı çıkarılmalı’, yüzde 65’i ‘Yetkili sendikanın etkisiz sendikacılığı ifşa edilmeli, yüzde 58’i ‘Genel grev yapılmalı’, yüzde 52’si geçim sorununun boyutlarını kamuoyuna sunan araştırmalar yapılmalı’, yüzde 40’ı ‘Her büyükşehirde merkezi mitingler yapılmalı’ şeklinde beyanda bulundu’ dedi. Sönmez, ‘Buna göre TÜİK yıllardır halkın sokakta, çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığı hayat pahalılığını sanal rakamlarla perdelemektedir. Ülkemizde ister kamu da olsun ister özel sektörde milyonlarca çalışanın, emeklinin maaş-ücret artışlarında TÜİK’in suni verileri temel alınmakta. Sendika, konfederasyon adı altında yıllardır mevcut iktidar bloğunun memur kolları olarak faaliyet gösteren yapıların yönetici kadrosunun rolü ise önlerine konulan bu sahte rakamların bir kuruş dahi üstüne çıkılmayan toplu sözleşmelere imza atmakta. Üstelik sefalet oranlı maaş artışları daha cebimize girmeden adaletsiz gelir vergisi dilimleri ile geri alınmakta’ diyerek durumu anlattı. ÇAĞRI YAPTI Sönmez ‘Yıllardır gözümüzün içine baka baka sahnelenen oyunlarla devem ettirilen bu düzenin kaybedeni ne tek başına işçiler ne emekliler ne asgari ücretliler ne de hangi sendikanın üyesi olursa olsun kamu emekçileridir. Bu emek karşıtı düzenin kaybedeni milli gelirden aldığı pay son 20 yılın dip noktasına itilen tüm ücretli kesimler. Üreten, var eden ama düşük ücret, güvencesiz, kuralsız çalışma ile kölelik dayatılan milyonlar olarak önümüzde iki yol bulunmakta. Ya sahte enflasyon rakamlarına dayalı yüzdelik artışlara sessiz kalıp daha fazla yoksullaşacak, onlarca parçaya bölünmüş güvencesiz istihdamın daha da büyümesini izleyecek, bu acımasız sisteme boyun eğeceğiz, ya da ‘Bu ülkede emekçiler var, biz varız’ diyerek insanca yaşamaya yetecek bir ücret, güvenceli çalışma mücadelesi için omuza vereceğiz. Biz KESK olarak tercihimizi her zaman olduğu gibi insanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli çalışma için ortak mücadeleden yana kullanacağız’ şeklinde konuştu.
