Diş turizmi ile ilgili yazımıza devam ediyoruz. İşin ekonomisi de ilginç. Pazarlama kısmında acentası ile birlikte aktif çalışan Emre Atçeken düşük maliyetli işler için insanların bu yolu ve süreyi göze almadıklarını, ancak yüksek maliyetli tedavilerde Türkiye avantajını kullandıklarını söyledi
Dolayısı ile para harcama kapasitesi yüksek insanların diş tedavisi için Antalya’ya geldiğini belirten Emre Bey hasta başı tedavi için ortalama 5000 Pound ödendiğini ve diğer giderlerle birlikte kişi başı giderin 6-7 bin Poundu bulduğunu söyledi. Estetik için gelenler 1 hafta kalırken, İmplant yaptıranlar ya daha uzun konaklıyorlar, ya da birkaç kez gidip geliyorlar. Atçeken bu yıl İngiliz turist patlamasında Diş için gelenlerin önemli katkısı olduğunu ve bu konuya dair tanıtımların pr etkisi yarattığını düşünüyor. Emre Atçeken Yılsonuna kadar 50.000 civarında Diş Turistinin Antalya’ya gelmiş olacağını tahmin ediyor ve Antalya’nın bu konuda Avrupa’daki en önemli alternatif olduğunun üzerine basarak vurguluyor.
Bu tahmini verilere göre bir diş turisti, neredeyse 8 normal turist kadar harcama yapıyor demektir. Bırakın normal turisti, bu, golf turistinin bile üzerinde bir harcama. Kişi başı harcamayı, Diş Turisti sayısı ile çarparsak yıllık 200-250 milyon Avro’luk bir getiri öngörülebilir.
Bunun dışında yaratılan iş gücü hacmi gözden kaçmamalı. Sadece 2-3 bin hekim, bir o kadar Teknisyen ve Laboratuvar elemanı, diş merkezi çalışanları ve lojistik hizmetlerle birlikte 10 bin kişilik bir iş gücü diyebiliriz sanırım…
KONTOLÜ KAYBEDİYORUZ
Şehir diş merkezi istilasına uğrarken, bir yandan da artan diş merkezlerinde iş kalitesinin düşmesi endişesi yaşanıyor. Türkiye’nin her yerinden yaklaşık 2000 Diş Hekimi Antalya’ya akın etmiş durumda. Bunun yanı sıra yeni teşvikle konunun içinde olan olmayan herkes bu işe soyununca yine kendimizle fiyat rekabetine girip, işin değerini ve önemini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Bir de 874 diş merkezi bu şehir için çok değil mi? Süpermarket furyası gibi. Bir Eczane ya da Hastane açmak birçok şartta bağlı iken, Diş Merkezleri kolaylıkla açılıp, işletilebiliyor. Çoğaldıkça verim ve kalite düşüyor, şikayet artıyor ve daha yolun başındayken tehlike çanları çalıyor. Avrupa medyasında bu konuya dair yer alan şikayetler çok can yakmaya başladı.
Aman dikkat! Konu sağlık ve telafisi yok.
Başlamadan bitmesin !… (Recep Yevuz)