Eğitim Sen üyeleri, TBMM'de gündeme gelen Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun geri çekilmesi için Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi
EĞİTİM emekçileri arasında açıklandığı günden itibaren tartışma konusu olan Öğretmenlik Meslek Kanunu TBMM’de gündeme geldi. Tasarıya tepkilerini göstermek için Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen Eğitim Sen üyeleri basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı okuyan Güneş Adsız, tasarının meslek kanunu olmaktan uzak olduğunu, öğretmenler arasında birçok soruna ve eşitsizliğe yol açacağını söyleyerek geri çekilmesini talep ettiklerini söyledi. MESLEK KANUNU OLMAKTAN UZAK 31 Aralık 2021 tarihinde TBMM’ye sunulmasından bu yana eğitim emekçilerinin gündemini oluşturan Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı, eğitim çalışanlarının ve sendikaların tamamına yakınının eleştirilerine rağmen dün TBMM Genel Kurulu gündemine getirildiğini söyleyen Adsız, ‘Biz eğitim emekçileri olarak daha önce defalarca belirttiğimiz gibi, TBMM’ye sunulan kanun tasarısı gerek biçimi gerekse sınırlı içeriği açısından bir meslek kanunu olmaktan çok uzak. Kanun tasarısında özel okullar ve kurslarda çalışan öğretmenlerin ekonomik ve sosyal haklarına ilişkin hiçbir düzenleme olmaması önemli bir eksiklik. Ülkemizde bulunan bütün meslek kanunları, kamu özel ayrımı yapmaksızın ilgili mesleğe ilişkin düzenlemeler içerirken Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısının sadece kamuda çalışan öğretmenlere yönelik sınırlı düzenlemeler içermesi kabul edilemez’ şeklinde aktardı. ÇALIŞMA BARIŞI BOZULACAK Öğretmenlik mesleği gibi 18 milyona yakın öğrencinin eğitim hakkını yaşama geçirme ve bir milyona yakın öğretmenin ekonomik, sosyal ve mesleki haklarını 13 maddelik bir kanun metni ile düzenlemenin öğretmenlik mesleğine ne kadar değer verildiğini gösterdiğini kaydeden Adsız, ‘Eğitim sisteminin en önemli unsurlarından birisi olan öğretmenlik mesleği gibi önemli bir konunun birkaç kanun maddesi üzerinden büyük ölçüde statü farklılaşması ve maaş artışına indirgenmesi doğru bir uygulama değil. Tasarıda uzman öğretmen ve başöğretmenlerin görev, yetki ve sorumlulukları diğer öğretmenlerden ayırt edilemediği için eşit işe eşit ücret ilkesinin ihlal edildiği açıkça görülüyor. Aynı işi yapan öğretmenlerin uzman öğretmen, başöğretmen gibi statü farklılıkları üzerinden ayrıştırılması, hatta kendi içinde bölünmesi işyerinde çalışma barışının bozulmasına neden olacak, eğitim sistemi bu durumdan kaçınılmaz olarak olumsuz etkilenecek. Yapılması gereken öğretmenleri statülerine göre sınırlandırıp, birbirine rakip haline getirmek değil, öğretmenler arasında halen var olan sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen ayrımlarına son veren ve kadrolu çalışmayı esas alan düzenlemeler yapıyor’ dedi. ÖZEL SEKTÖR ÖĞRETMENLERİ YOK SAYILIYOR ‘Tasarıda aday öğretmenlere yönelik adaylık sınavının kaldırılması bir müjde olarak sunulurken sınavın işlevinin Adaylık Değerlendirme Komisyonu’na devredilmesi, aday öğretmenlerin iş güvencesine yönelik büyük bir tehdit anlamını taşıyor’ diyen Adsız, ‘Bu düzenleme ile atamalarda yoğun olarak gündeme gelen mülakat-torpil uygulamalarının yeniden gündeme gelmesi, arşiv taraması ve güvenlik soruşturması gibi uygulamalar üzerinden yeni mağduriyetlerin ortaya çıkması kaçınılmaz olacak. Kanun tasarısı hazırlanırken 5 Ekim 1966 yılında kabul edilen, ILO-UNESCO ortak belgesi olan Öğretmenliğin Statüsü Tavsiye Kararı yok sayılmıştır. Türkiye tarafından da onaylanan Tavsiye Kararı öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır. Kanun tasarısı özel sektör öğretmenlerini yok sayıyor. Özel sektör patronları ile birlikte hazırlanan tasarı hali hazırda özelde var olan rekabetçi kariyerist anlayışı kamuya da getirmek istiyor. Eğitimde kariyer basamakları kabul edilemez’ şeklinde konuştu. DÜZENLEME YAPILSIN Eğitim emekçileri olarak yaptıkları sayısız basın açıklaması, işyerlerinde gerçekleştirdikleri toplantılar, eylem ve etkinliklerde defalarca dile getirdikleri talepleri tekrar dile getirmek istediklerini belirten Adsız, ‘Eğitim emekçilerinin bilgisi ve önerileri dışında hazırlanan, onların temel haklarını ve taleplerini içermeyen Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı derhal geri çekilmeli. Bir meslek kanunu hazırlanacaksa ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı’ temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil özel sektör ve kamuda yer alan tüm eğitim emekçilerin hakları ve taleplerini güvence altına alan yeni bir düzenleme yapılmalı’ dedi.