Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

Önlenebilir bir hastalık

Varsayılan Resim

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Esra Demir Yüzer, rahim ağzı kanseri farkındalık ayı kapsamında rahim ağzı kanseri hakkında önemli bilgiler verdi
RAHİM ağzı kanseri tüm dünyada 45 yaş altı kadınlarda en sık görülen 2. kanser olarak karşımıza çıkıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Esra Demir Yüzer, ‘Kadınlarda kanserden ölümlerde meme ve akciğer kanserinden sonra 3. Sırada rahim ağzı kanseri gelir. Türkiye de rahim ağzı kanseri, tüm kanserler arasında en sık görülen 8. kanserdir. Ülkemizde her yıl 1500 kadına rahim ağzı kanseri tanısı konmaktadır’ dedi. Yüzer, rahim ağzı kanseriyle ilgili soruları yanıtladı.

Rahim ağzı kanseri nedir?

Serviks hücreleri normal yapısını kaybedip kontrolsüz şekilde büyümeye ve çoğalmaya başladığında serviks kanseri oluşmaktadır.

Rahim ağzı kanserinin nedenleri nelerdir?

Tüm rahim ağzı kanserlerinin yüzde 99,7 oranında HPV DNA’sı içerdiği saptanmıştır. Bilimsel yayınlarda, HPV varlığının rahim ağzında kanser gelişimi için gerekli olduğu ancak yeterli olmadığı belirtiliyor. Yani HPV enfeksiyonunun kansere yol açması için bazı yardımcı faktörlere ihtiyaç vardır. HPV tipinin kanser açısından kesin olarak, 3 tipinin de muhtemelen yüksek riskli olduğunu gösteriyor. Serviks kanserinin nedeni, insan papillomavirüsüdür (HPV). 100ün üzerinde HPV tipi mevcuttur. Serviks kanseri olgularının çoğuna iki tip HPV (HPV 16 ve 18) neden olmaktadır.

Belirtileri nelerdir?

Özellikle erken evrelerde rahim ağzı kanseri genelde bulgu vermez. Bu nedenle kadınlar düzenli tarama için doktora gitmek çok önemlidir.

Belirtiler meydana geldiğinde şu şikayetler olabilir: Cinsel ilişki esnasında veya sonrasında ağrı veya kanama Jinekolojik muayene sonrası kasık ağrısı Vajinadan normalin dışında, kokulu akıntı gelmesi Normal adet dışında kan lekeleri veya hafif kanama Bu şikayetler, rahim ağzı kanseri dışında bazı ciddi hastalıklarda da olabilir. Bu sebeple bellirtiler bir doktor tarafından mutlaka hızlıca değerlendirilmelidir.

Rahim ağzı kanserinde riskler ve alınabilecek önlemler nelerdir?

Günümüzde rahim ağzı kanserlerinin %99’undan fazlasında nedenin HPV olduğunu düşünmektedir. HPV cinsel anlamda aktif kadınların üçte ikisinden fazlasını yaşamlarının bir döneminde enfekte edecek olan yaygın bir virüstür.

HPV ile enfeksiyon mutlaka rahim ağzı kanseri olunacağı anlamına gelmez. Bağışıklık sistemi bu virüs ile enfekte olunduktan sonra 12-18 ay içinde bu virüsü %90 vücuttan atar. HPV’nin temizlenemediği % 10’luk bolümde ise, 5-10 yıl içinde rahim ağzında, kanser öncesi ve kanser gibi oluşumlara rastlanabilir.

Rahim ağzı kanserinin diğer risk faktörleri şunları içerir: İlk cinsel ilişkiye erken yaşta girilmesi Birçok seks partnerine sahip olma Çok çocuk doğruma Sigara kullanımı (sigara, rahim ağzı hücrelerine hasar vererek onları enfeksiyon ve kansere karşı daha savunmasız hale getirebilen kimyasallar üretir) Doğum kontrol ilaçları kullanma HIV enfeksiyonu (vücudun HPV enfeksiyonu ve erken kanser formlarıyla savaşabilme yeteneğini azaltır)

Bu risk faktörlerinden kaçınarak kadınlar rahim ağzı kanseri gelişme riskini azaltabilir. Bu risk faktörlerin bulunmadığı kadınlarda seyrek şekilde rahim ağzı kanseri gelişir.

Cinsel ilişkide erkeklerin prezervatif kullanımı, kadınların HIV ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklardan kendilerini korumaya yardımcı olabilir; ancak prezervatifler HPV’ye karşı tam anlamıyla koruma sağlamaz. Prezervatif kullanmak enfeksiyon oranını yaklaşık %70 azaltır. Bunun nedeni HPV’nin vücuttaki herhangi bir enfeksiyonlu alanla fiziksel temas yoluyla yayılabilmesidir.

Rahim ağzı kanserinde tarama nasıl yapılır?

Kadınlara ilk cinsel ilişki yaşından bağımsız şekilde 21 yaşındayken ilk rahim ağzı kanseri taramasını yaptırmasını öneriyoruz. Daha sonra iki veya üç yılda bir rahim ağzı hücre taraması testi yani servikal pap smear testi ile takip edilmesini uygun görüyoruz. 30 yaşın üzerinde servikal pap smear ve HPV DNA (PCR) testi birlikte yapılarak değerlendirilebilir. Her iki test de negatif gelirse tarama beş yılda bir yapılabilir.

Rahim ağzı kanserinde tanı nasıl konulur?

Pap smear testi rahim ağzı kanserleri ve rahim ağzı öncü kanserleri için tarama yapmak amacıyla kullanılır. Erken evrelerinde rahim ağzı kanseri belirti vermediği için düzenli servikal pap smear testi yapılması erken evre rahim ağzı kanserlerini yakalamak için çok önemlidir.

Pap smear testi, vajinal muayenede rahim ağzından plastik bir fırça yardımıyla hücre örnekleri alınarak yapılır. Servikal pap smear testinde anormal hücre veya kanser öncüsü hücre saptanması halinde kolposkopi dediğimiz bir işlemle rahim ağzı büyütülerek incelenir. Şüpheli bölgelerden biopsi alınır ve ayrıntılı incelenebilir.

Bu hastalığın tedavisi nedir?

Hastalığın evresine göre tedavi yöntemleri de değişmektedir. Kanser öncüsü lezyonların temizlenmesi için Servikal koni biyopsisi (konizasyon), Loop elektrocerrahi eksizyon prosedürü (LEEP), Kriyocerrahi gibi yöntemler kullanılırken rahim ağzı kanserleri için rahim ve yumurtalıkların ve kanserin yayıldığı etraf dokuların çıkarılmasının içeren ameliyatlar yapılabilir.

Bazı vakalarda cerrahi tedaviye kemoterapi ya da radyoterapi de eklenebilir.

Rahim ağzı kanseri önlenebilir mi?

Rahim ağzı kanseri vakalarının çoğuna neden olan insan papillomavirüsünün (HPV) en tehlikeli iki tipinden ( HPV 16 ve 18 ) koruma sağlayan iki yeni aşı Türkiye’de mevcuttur. Bu aşılar rahim ağzı kanseri vakalarının %70’e varan oranını önleyebilir ancak rahim ağzı kanserine neden olan her virüse bağlı enfeksiyonu engelleyemez. Aşının etkili olabilmesi için 6 ay içinde 2 veya 3 doz olmak üzere koldan uygulanması gerekir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de 9-13 yaş arası kızların aşılanmasını yani daha cinsel ilişkiye girmeden önce aşı yapılmasını önerir. 45 yaşına kadar aşı yapılabilir. Aşı tedavi edici değil koruyucu bir aşıdır. Ancak aşı yapılsa bile, rahim ağzı kanserine karşı düzenli Pap-Smear testinin yapılmaya devam edilmesi gerektiği unutulmalıdır.

Haber Muhabiri: Merve Hatice USLU