Sahil 'haciz' parkı

Sahil Yaşam Parkı'nda hacizler dün de devam etti. ALSE Genel Müdürü Balakan'ın Antalya EKSPRES'in dünkü haciz haberinin yalan olduğunu iddia ederek basın bülteni gönderdiği saatlerde, ALSE avukatları işletmecilerin mallarını haczederek kamyonlara doldurup gitti<br />
Dünkü haciz sırasında Antalya EKSPRES muhabirinin görüntü almasını engellemeye çalışan ALSE avukatlarına, işletmeciler karşı çıktı. Alkoçlar’ın firması ALSE, ‘İşletmecilerle aramızda hiçbir husumet yok’ derken, birçok işletmeci Antalya EKSPRES’e şikayet yağdırdı

ANTALYA Sahil Yaşam Parkı, kelimenin tam anlamıyla Sahil Haciz Parkı’na dönüştü. Büyükşehir Belediyesi ile devam eden davaları nedeniyle pandemi döneminde Büyükşehir’e ödeme yapmayan Alkoçlar’ın firması ALSE’nin aynı dönem için alt kiracılarından ödeme talep etmesi, büyük kaosa yol açtı. İşletme sahipleri kiralarını nereye ödeyeceklerinin dava sonuçlanıp belli olmasını beklerken, ALSE önceki gün başlattığı haciz işlemlerini dün de sürdürdü.

YALANA SUÇÜSTÜ

ALSE’nin Genel Müdürü Doğan Balakan imzasıyla basın danışmanı tarafından gazetecilerin telefonlarına whatsapp’tan gönderilen basın açıklamasında Antalya EKSPRES’in dünkü haciz haberinin yalan olduğu, ALSE ile alt işletmeciler arasında hiçbir sorun yaşanmadığı iddia edildi. Gün boyu EKSPRES’i arayan birçok işletme sahibi ise ALSE’nin baskısından ve haciz uygulamasından şikayet ederken, dün öğlen saatlerinde ALSE avukatları işletmelerin masa sandalyeleri haczedip kamyonlara yükleyerek götürdü. Antalya EKSPRES muhabiri tüm engellemelere rağmen haczedilen malları görüntüleyerek yalana suçüstü yaptı.

DANIŞMAN’IN BASİRETSİZLİĞİ

Gazetecilere ALSE Genel Müdürü Balakan’ın imzasıyla açıklama gönderen Alkoçlar’ın basın danışmanı, ilk gönderdiği metinde hacizleri kamuoyuna duyuran Antalya EKSPRES’e ‘tetikçi’ suçlaması yaptı. Ancak birkaç dakika sonra gönderdiği bülteni silen Danışman, yeni basın bülteninde bu kez EKSPRES’i kullanılmakla ve iftira atmak suçlarken, gündüz vakti herkesin gözü önünde yapılan haciz işlemlerinin de ‘koca bir yalan’ olduğunu yazdı.

HACİZ DEVAM EDİYOR

Sahil Yaşam Parkı’nda borcunu ödemek için zaman isteyen ancak bu isteği kabul edilmeyen işletme sahibi yeterli parayı bulamadığı için dükkanındaki malların kamyonlara yüklenip götürülmesini izlemek zorunda kaldı. Bunun dışında başka işletmelere de hacze gidildiği öğrenildi. Haciz memurları ve şirket avukatı orada bulanan ve görüntü almaya çalışan Antalya EKSPRES muhabirini engellemeye çalıştı. Gergin dakikaların yaşandığı yerde işletme sahibinin avukatının ‘Görüntü alabilir. Karışmaya hakkınız yok’ demesine rağmen zorluk çıkaran ALSE yetkilileri ısrarla çekilen fotoğraflara bakmak istedi ve basın mensubunu oradan uzaklaştırmaya çalıştı.

‘BASKI VAR’

İsminin haberde yer almasını istemeyen bir işletme sahibi günü gelmemiş kiraların kendilerinden istendiğini iddia ederek, ‘Üstümüzde müthiş bir baskı kuruyorlar. Her sabah onların telefonu ile uyanıyoruz. Bütün işletmeler aynı durumdayız. Çünkü iletişim halindeyiz. Diğer arkadaşlarım hakkında da bilgi alıyorum. ‘Ödeme yapalım’ dediğimizde de tamamını yapmamızı istiyorlar. ‘Yoksa geliriz, malınızı alırız. Kirayı ödediğiniz zaman malınızı geri alırsınız’ diyorlar’ dedi.

‘HUZURUMUZ YOK’

Pandemi döneminde kapalı olduklarını ve iş yapmadıklarını söyleyen işletme sahibi, ‘Zaten iş yoktu. Bize kira yardımı da yapılmadı. Hiçbir şekilde destek olmadılar. Biz ‘borcumuzu ödemeyiz’ demiyoruz. Bana zaman verilsin istiyorum. Krediye müracaat ettim onların sonuçlarını bekliyorum. Her yere başvuruyoruz. Ama bizi boğmayın, bir rahat bırakın. Dükkanları açtığımızdan beri zaten huzurumuz yok. Vaat edilen hiçbir şey yapılmadı. Aidatlarımız 300-400 lirayken birdenbire 2 bin 500 liraya 3 bin liraya çıktı. Bu süreç neredeyse 1 aydır devam ediyor ama kimse korkusundan sesini çıkartamıyor’ açıklamasını yaptı.

‘MÜŞTERİLER ETKİLENİYOR’

Antalya’ya turistlerin gelmeye başlamasıyla işlerinde bir nebze canlanma olduğunu ama yaşanan bu olumsuzlukların dışarıdan kötü göründüğünü ve gelen müşteriyi de etkilediğini söyleyen işletme sahibi, ‘Sürekli polis arabaları geçiyor. İnsanlar ‘Neden bu arabalar sürekli burada’ diye bize soruyorlar. Hiçbir şey olumlu gitmiyor. Sadece parayı almaya odaklanmışlar. Neredeyse herkese haciz geliyor. Sabah onların telefonlarıyla uyanıyoruz. Gelmeden bir gün önce haber veriyorlar. Biz nasıl o sürede parayı bulalım. Zaten düzgün iş yapmıyoruz. Yanınıza geldiğinizde de sizi dinlemiyorlar’ dedi.

YILDIRMA POLİTİKASI

‘Bu neticede bizim kira borcumuz illa ki ödeyeceğiz’ diyen işletmeci, ‘Bunu taksitlere bağlayalım, durumu biliyorsunuz diyoruz. İlle de ‘hepsini istiyoruz’ diyorlar. Hiçbir şekilde kolaylık sağlanmıyor. Herhalde bizi yıldırıp herkesi çıkarıp dükkanları başkalarına kiraya vermek istiyorlar. Bu konuda büyük bir dedikodu dolaşıyor tüm işletmecilerin kulağında. Hatta eskileri çıkartınca gelecek yeni firmaların isimleri bile belli. Haciz olayı insanları bıktırdı. ‘Artık ölün’ diyorlar. Eşyalar taşınırken de zarara uğruyor. Ben dükkanımı açamasam da bir şekilde paramı ödeyip dükkanımın bende kalmasını sağlayacağım. 1 milyon lira yatırım yaptım oraya. Orası benim ekmek kapım. Ha deyince kimseye teslim etmem. Bize ‘Ödeyemeyecekseniz yıl sonunda boşaltın’ denildi’ şeklinde konuştu.
Dilan ERAY / ÖZEL