Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr Fatma Oktay, sarı nokta hastalığı ile ilgili bilgiler verdi
ÇEVRENİZDEKİ renkleri soluk, yazıları dalgalı, çizgileri kırık görmeye başladıysanız; sarı nokta hastalığından şüphelenmeli ve hemen bir hekime danışmalısınız. Hastalığın nedeni; retina tabakasında metabolik artıkların birikmesi ve dolaşım problemi sonucu yeni damarların oluşmasıdır. Bu hastalıktan korunabilmek için yüksek tansiyonu, kandaki yüksek yağ düzeylerini dengelemek ve kilo kontrolünü sağlamak gerekir. Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr Fatma Oktay, ‘Hepimiz yaşımız ne olursa olsun net bir görüş isteriz ama yaşlanmayla birlikte kimi görme kusurları kapımızı çalar. Yakını, uzağı göremez hatta bazen görüntüleri kırıklı ve puslu görebiliriz. Fakat bir de görüntünün yer yer karanlık ve bazı kısımlarının olmadığını düşünün. İşte sarı nokta hastalığında ilk ve en belirgin durum budur’ dedi.
Oktay, kendisine gelen hastalarda sarı nokta ile ilgili temel şikayetlerin; kişinin baktığı yerin ortasını görmekte zorlanması, özellikle düz çizgilerin kırık ya da eğri görülmesi, karartılar görme ve görüntü kalitesinde azalma olduğunu belirtti. Özellikle 50 yaş üstü kişilerde daha sık rastlanan ve dünyada körlük sebepleri arasında ilk üçte yer alan sarı nokta hastalığı yani yaşa bağlı makula dejenerasyonunun iki tipi vardır: Kuru tip ve yaş tip.
KÖRLÜĞE SEBEP
Hastalığın sebepleri tam olarak bilinmese de en önemli iki faktörün kalıtsal yani genetik faktörler ve ileri yaş olduğu saptanmıştır. Aile bireylerinde sarı nokta hastalığı olan kişiler yüksek risk grubundadır. Bunun yanı sıra güneş ışınları, yüksek tansiyon, kandaki yüksek yağ düzeyleri ve sigara kullanımı da görülmesinde etkilidir. Oktay, ‘Kuru tip, sarı nokta hastalarının yüzde 90’ını oluştururken, geri kalan yüzde 10’luk hastada görülen yaş tip az görülmekle birlikte körlüklerin yüzde 90 gibi büyük bir kısmını oluşturur. Kuru tip de ilerleyen zamanlarda yaş tipe dönebilmektedir’ diyerek dikkatli olunması gerektiği konusunda da uyardı.
KARA DELİK HİSSİ
Hastalık ilerledikçe hasta, merkezi görmesini tamamen yitirir ve artık yüzleri seçemez ve okuyamaz olur. Fakat bu hastalar tamamen kör olmaz, çevresel görmeleri hala mevcuttur. Bunu baktığınız yerin ortasında kocaman bir kara delik varmış gibi düşünebilirsiniz. Dolayısıyla bu görüntü çok yetersiz ve can sıkıcıdır. Her rahatsızlıkta olduğu gibi sarı nokta hastalığında da erken tanı ve tedavi çok önemli olduğunu belirten Oktay, ‘Kuru tipte görülen sarı nokta hastalığının tedavisinde sadece koruyucu önlemler yeterlidir. Güneş ışınlarından korunmak, yüksek tansiyonu ve kandaki yüksek yağ düzeylerini dengelemek, bunun için kilo kontrolünü sağlamak gereklidir. Ayrıca bu hastalarda omega 3 yönünden zengin beslenme de çok önemlidir. Balık, koyu yeşil ve koyu kırmızı sebze tüketiminin yanı sıra alkol ve sigaranın bırakılması da önerilir. Ayrıca ağızdan alınacak lutein, omega 3, vitamin ve mineral kapsülleri de hastaya önerilebilir’ şeklinde konuştu.
AKSATMAYIN
Yaş tipteki hastaların tedavisinde ise son yıllarda en çok uygulanan tedavinin; göz içine anti-VEGF (Vasküler Endotheliyal Büyüme Faktörü) ilaç enjeksiyonları olduğunu söyleyen Oktay, ‘Bu ilaçlar kanamalara ve sıvı birikimlerine yol açan yeni damar oluşumlarının ilerlemesini geciktirebilir. Tedaviden iyi sonuç alabilmek, erken tanı ve teşhis ile tedaviye uyum ve düzenli kontrollerle mümkün olabilir., tüm dünyada en sık görülen körlük nedenlerinden biri olan bu hastalığın önemsenmesini ve belirtiler görüldüğünde ya da aile hikayesinde sarı nokta hastalığı olan kişilerde düzenli göz muayenesi yapılması gerektiğini belirtti’ diye konuştu.