Şeker Bayramı ‘zehir’ olacak

Ramazan Bayramı için hazırlıklar başladı. Bu sene bayram, yüksek enflasyonun gölgesinde kutlanacak. Vatandaş bayram alışverişi yaparken zamlar nedeniyle iki kere düşünmek zorunda kalacak
RAMAZAN Bayramı’na sayılı günler kaldı. Bu sene bayram yüksek enflasyon ve yüksek akaryakıt maliyetlerinin gölgesinde kutlanacak. Bayramlık alışverişler, tatlı siparişleri ve memleketlerine gitmek isteyenler için akaryakıt maliyetleri vatandaşları kara kara düşündürmeye başladı. Ülkedeki yüksek enflasyon nedeniyle vatandaşlar bayram alışverişi yaparken iki kere düşünmek zorunda kalacak. Birleşik Kamu İş Genel Başkanı Mehmet Balık ve DİSK Akdeniz Temsilcisi Vedat Küçük yüksek enflasyonunun biran önce önüne geçilmesi gerektiğini söyledi ENFLASYONUN ÖNÜNE GEÇİLMELİ Birleşik Kamu İş Genel Başkanı Mehmet Balık, Temmuz ayı sonunda tekrar bir güncelleme yapılacağını ve enflasyonun yüzde 60’a çıkacağını söyleyerek ‘Yılsonuna gelindiğinde de yüzde yüzün üzerinde, 3 haneli rakamlarda enflasyonu yaşayacağız. Yani gıda fiyatlarına bakıldığı zaman geçen yılla bu yıl arasında yüzde 140 zam var. İşçi ve memurun enflasyondan kaynaklanan maaş farkları aylık olarak verilmeli. Yaşanan enflasyon maaşlara da yansımalı. Asgari ücret Temmuz ayında tekrar güncellenmeli. Aylık enflasyondan memurun etkilenmeyeceği bir sistem getirilmeli. Yoksa 6 ayda zam yaparak bu açığı kapatmak mümkün değil. Enflasyonun önünde durulması gerekiyor’ şeklinde konuştu. DİSK Akdeniz Temsilcisi Vedat Küçük ise ‘İşçinin cebindeki para eridikçe eriyor. Yıl sonu gelmeden asgari ücrete zam yapılması gerekiyor. İşçi zaten aldığı maaşla geçinemiyor. Elektrik, doğalgazdan tutun da gıdadan kıyafete kadar her şeye zam yapıldı. Yıl sonunda da enflasyonun belirtilenin üstünde çıkacağını düşünüyorum. Enflasyonun önüne geçilmesi gerekiyor. Maaşların yeniden güncellenmesi lazım. Bu gidişata bir dur denmeli. Böyle olursa alım gücü daha da düşecek. Gün aşırı gelen zamlardan herkes yoruldu’ açıklamasını yaptı. İktidarın bu ağır ekonomik koşullarda geçim mücadelesi veren halkı korumak yerine, zenginleri, sermayeyi ve bankaları koruduğunu öne süren Küçük, ‘Ekonominin dolardan kurtarılması değil tam tersi dolara bağlanması anlamına gelen ‘Kur Korumalı Vadeli Mevduat Hesabı’ gibi uygulamalar yoluyla parası olanın daha çok parası olurken bunun yükü ise emekçilerin sırtına vergiler ve zamlar yoluyla yıkılıyor. Yapılması gereken belli; Eşitliği, adaleti, demokrasiyi ve hukuku sağlamak, emekçileri enflasyona ezdirmemek, insanca yaşanacak ücret ödemek, kamu kaynaklarını sermayeye peşkeş çekmemek ve adaletli bir vergi sistemi kurmak’ dedi. ÖZEL/Dilan ERAY