Üroloji ve Üroonkoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Öbek, Mayıs ayının 'Mesane Kanseri Farkındalık Ayı' olması sebebiyle konuya dikkat çekiyor. Mesane (idrar kesesi) Kanseri'nin tüm dünyada oldukça yaygın görülen, bazı batı ülkelerinde tedavi giderleri açısından en pahalı kanser türü olma özelliği taşıyan ve özellikle Türkiye gibi sigara tüketimi fazla ülkelerde farkındalık yaratılması gereken önemli sağlık konularından birisi olduğuna vurgu yapıyor.
Üroloji ve Üroonkoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Öbek, ”Erkeklerde kadınlardan daha yüksek oranda saptanan Mesane Kanseri’ne dikkat çekilmesi gerektiğini savunuyor. Nüks oranının yüksek olması nedeniyle, batı ülkelerinde hasta başına tedavi giderleri açısından değerlendirildiğinde ‘en pahalı kanser’ türü olma unvanını taşıyan Mesane Kanseri’nin, ülkemizde ve dünyada farkındalığı az hastalıklardan bir tanesi oluyor. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın yapığı araştırmalara göre erkeklerde en sık görülen kanser türlerinde dördüncü sırada yer alan Mesane Kanseri’nde erken tanı hayat kurtarıyor.” diye belirtiyor ve ekliyor;
”Mesane Kanseri, belirtilerini idrarda %85 oranında kanama, %15 oranında ise yanma-sızı ve sık idrara çıkma şeklinde gösteriyor. Orta ve ileri yaşlarda, özellikle de sigara içen kişilerde idrarla kan gelmesi, aksi ispat edilene kadar mesane tümörü olarak düşünülmeli, tetkikler hızla tamamlanarak böyle bir durum varsa ortaya konmalıdır. Sigara dışında özellikle boya sanayiindeki bazı kimyasallar mesane kanserine yol açabiliyor.”
Üroloji ve Üroonkoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Öbek sözlerine şöyle devam ediyor;
”Mesane Kanseri, geniş bir yelpazede yerleşmiş, tamamen birbirinden değişik doğal seyri olan, farklı tümörler/kanserlerden oluşuyor. Bunlardan adale katmanına kadar giren kanserler (tüm mesane kanserlerinin %30’u ilk teşhiste böyledir) en ciddi olanlarıdır ve tedavinin ilk 12 hafta içerisinde yapılması gerekir. Tedavinin geciktiği hastalarda yaşam süresinin kısaldığı bilimsel olarak ortaya konmuştur. Erken tanı için mesane kanserine özgül bir test bulunmuyor; bu yüzden semptomlar konusunda çok dikkatli olmak lazım. Bir bölümü hayati tehdit oluşturmazken, bir bölüm hastada ilk tanı anında çok saldırgan bir yapıya sahiptir ve kısa zamanda etkili tedavinin uygulanması şarttır. Erken tanı ve zamanında tedavi, özellikle hayatı tehdit edebilecek hastalığı olan grupta son derece önemlidir. Hastalık bulguları ve erken tanı konusunda bilinç yaratmak gerekir.
Mesane Kanseri’nden şüphelenilen durumlarda, ilgili kan ve idrar testleri ile beraber ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve MR gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır. Bu radyolojik incelemelerde kanser şüphesi doğarsa, bir sonraki aşamada yapılacak en önemli işlem ‘Sistoskopi’ adı verilen ve idrar kesesinin içinin bir endoskop yardımıyla incelendiği yöntemdir.”dedi.
Üroloji ve Üroonkoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Öbek son olarak şunları ifade ediyor;
Mesane Kanseri’nin en önemli sebeplerinden bir tanesi ve vakaların yarısının sorumlusu ise sigara ve tütün kullanımıdır. Son yapılan araştırmalarda ülkemizde 17 milyon sigara içicisinin olduğu ortaya konarken, erkekler büyük oranda kadınların önüne geçiyor. Sigara ile alınan kanser yapıcı maddeler böbreklerden süzülüyor ve böylece tüm idrar yollarını olumsuz yönde etkiliyor. Fakat mesanede bekleyen idrar içerisinde uzun saatler kaldığı için, kanser yapıcı etkisini en çok mesanede gösteriyor. Sigara kullanan kişilerde mesane kanseri oranı, içmeyenlere oranla 4 kat daha fazla olduğu verilerle ortaya konuyor. Ayrıca tütün kullanan kişilerde hastalık saptandığında daha ilerlemiş evrede saptanıyor. Teşhis sonrası içmeye devam etmek, tedavilerden alınan sonuçları olumsuzu etkiliyor, hastalığın tekrarlama ve ilerleme olasılığını arttırıyor. Tütün kullanımı süresi ve yoğunluğunun, mesane kanserine yakalanma ile direkt ilişkisi bulunuyor.