Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

Söndürmek değil önlemek önemli!

Varsayılan Resim

Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Tuncay Neyişçi,Orman Genel Müdürlüğü'nünorman yangınlarını önleme değil, söndürme odaklı çalıştığını söyledi.
TÜRKİYE Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr Tuncay Neyişçi, orman yangınları yönetiminden sorumlu Orman Genel Müdürlüğü’nün(OGM) orman yangınlarının insan kaynaklı nedenleriyle değil, yangınların sonuçlarıyla ilgilendiğini söyledi. Neyişçi, ‘OGM kaynaklarının nerede ise tamamını yani yüzde 95’ini yangınları söndürmeye harcıyor. Çıkan yangınların söndürülmesi kuşkusuz ki önemlidir, ancak yangının çıkmasına yol açan nedenlerin kabul edilebilir seviyelere düşürülmesi yöntemlerinin aranması çok daha önemlidir’ dedi

YANLIŞ STARETEJİ

OGM’nin yangınları önleme ve söndürmeye ayırdığı bütçede yanlış strateji izlediğini belirten Neyişçi, ‘OGM’nin kamuoyunun bilgilendirilmesi, uyarılması, davranış değiştirmesi, orman-insan ilişkisinin düşmanlıktan dostluğa dönüştürülmesi gibi öncelikli ve önleyici stratejilere ayırdığı bütçe kaynakları, uçak, helikopter, havuz, arazöz gibi ikincil ve söndürme amaçlı araçlara ayrılan kaynaklarla karşılaştırılamayacak kadar küçük. Bu stratejisi ile OGM, ormanların yakılması değil, yakılan ormanların nasıl söndürüleceği konusuna odaklandığını gösteriyor. Son 80 yılın ortalamasına baktığımızda her yıl yaklaşık 10 bin hektarlık orman alanının yanıyor olması, bir hektarlık yangın alanının ortalama söndürme giderinin 3 bin 900 TL ile ABD’nin bin 800 TL’lik söndürme giderinin yaklaşık 2 katı üzerinde gerçekleşmesinin temel nedeni bu yanlış strateji’ dedi.

YANLIŞTA ISRAR EDİLİYOR

Neyişçi, söndürme odaklı orman yangınlarıyla mücadele yaklaşımının uzun zamandan beri, yerini çok daha kapsamlı önleme odaklı orman yangın yönetimi yaklaşımına bırakmasına rağmen ülkemizde hala orman yangınlarıyla mücadele yaklaşımında ısrar edildiğini söyledi. Neyişçi, ‘Yaklaşık 70-80 yıllık istatistiğe dayalı verilere baktığımızda ister istemez, orman yangınları yönetim stratejileri üzerinde de köklü değişimlerin gerekli olduğu görülüyor. Bu ne yazık ki, başta ilgili bakanlık olmak üzere, konunun paydaşları tarafından görülememiş, kavranamamıştır. Çıkan yangınların söndürülmesi kuşkusuz ki önemlidir, ancak yangın çıkmasına yol açan nedenlerin kabul edilebilir seviyelere düşürülmesi yöntemlerinin aranması çok daha önemlidir’ diye konuştu.

ORMAN-İNSAN İLİŞKİLERİ

Ülkemizde orman-insan ilişkisinin olumsuz bir yapı sergilediğini ifade eden Neyişçi, ‘Yaz aylarında orman yangınları neden gösterilerek, insanların ormana girmesinin, anız yakmanın yasaklanması, orman içi ve bitişiğinde taş ocağı, HES, maden işletmesi, ikinci konut, turistik tesis gibi yapılaşmalara izin verilmesi bu olumsuz ilişkinin önemli nedenlerinden bazılarıdır ve insan kaynaklı orman yangınlarına neden olmaktadır’ ifadelerini kullandı. Yaz aylarında, OGM’nin insanların piknik, gezi, ve benzeri ormandan yaralanma ihtiyaçlarını denetim altında karşılayabilecek alanları kullanıma sunmak yerine orman-insan ilişkilerini bozacağı kesin yasak koyma seçeneğini tercih ettiğini vurgulayan Neyişçi, ‘Oysa bu alanlar, aynı zamanda, orman- insan ilişkilerini barışa, insan davranışlarını olumluya dönüştürebilecek eğitim alanları olarak da kullanılabilirler. Benzer bir biçimde, anız yakmayı yasaklamak yerine, düşük enerjili anız yangının ormana sıçramasını önleyecek ucuz ve basit önlemleri almak, bu konumdaki vatandaşları eğitmek, yangına neden olma olasılığı daha düşük tarım ürünlerine dönmelerini teşvik etmek gibi orman-insan ilişkisini olumlu yönde etkileyecek çözümler üzerinde çalışılabilir’ dedi. Neyişçi, bu tür önlemleri uygulamaya koymayı başaramayan yetkili ve sorumluların kendilerini başarılı olarak ilan etmelerinin anlamsız olduğunu ifade etti.

ÖNLEMLER ALINMALI

Orman-insan ilişkisi bağlamında orman içi ve bitişiğinde açılacak taş, maden ocakları ve tesislerin yangın riskini artırıcı bir girdi olarak düşünülmek zorunda olduğun dikkat çeken Neyişçi, sözlerini şöyle tamamladı: ‘Müdahalelerde ilgili tarafların gerekli tüm önlemleri alması ve denetimlerin sağlanması konularında anlaşmaları zorunlu. Bu nedenlerle verilmiş her bir izin nedeniyle çıkabilecek orman yangınlarındantesis sahipleri ve işleticileri kadar OGM eşit sorumluk yüklenmiş sayılmalı. Ayrıca yangın söndürme maliyetlerinin yükselmesinde önemli bir etken olan ve orman yangınları yönetiminde önceliğin can ve mal güvenliğine verilmesi zorunluluğu nedeniyle, orman içi ve bitişiğine inşa edilen ve edilecek her tesisin orman yangını dikkate alınarak tasarlanması, yanma direnci yüksek malzemeler kullanılarak inşa edilmeleri, çevrelerinde yanıcı madde temizliği gibi teknik önlemlerin alınması yasal zorunluluk haline getirilmeli.’ (Nuray ÇAKAR)

Haber Muhabiri: Melike Gül Yiğit