Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik Antalya kent merkezinin yeraltı sularının kirlilik ile karşı karşıya olduğunu söyledi
YERALTI sularının doğru şekilde kullanılmaması halinde su sıkıntısı yaşayacağımızı söyleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik Antalya’nın şehir merkezinde yeraltı suyunun kirlilikle karşı karşıya olduğunu bildirdi. Fabrikaların çok fazla su kullandığını ve geride kalan kirli suların akıbetinin kafada soru işaretleri bıraktığını söyleyen Çeltik, özellikle Korkuteli ilçesinin ciddi su sıkıntıları ile karşı karşıya olduğunu anlattı. Çeltik komisyon kurulması ve suya önem verilmesi gerektiğine dikkat çekti.
‘ÖNLEMLER ALINMALI’
Önümüzdeki dönemlerde ciddi bir yeraltı suyu ve tatlı su sıkıntısı çekeceğimizi vurgulayan Çeltik, ‘Kimi yerlerde yeraltı sularında ciddi azalma ve bilinçsiz kullanım varken kimi yerlerdeyse yeraltı sularımızı kirletiyoruz. Sonuç olarak ya kirletiyoruz ya da bilinçsiz olarak tüketiyoruz. Geçmişte yanlış yönetilen politikalar yüzünden yeterli bilimsel çalışma olmadığı için, özellikle 80’li 90’lı yıllarda, göllerimizi bilinçsizce kuruttular. Geçen zaman içerisinde yanlış anlaşıldı. Geri dönülmeye çalışılıyor ama ne kadar başarılıyız tartışılır. Önümüzdeki yıllarda geçmişin hatasını konuşmamak için önlemleri bugünden almamız gerekiyor’ ifadelerine yer verdi.
‘ÖNEM VERİLMİYOR’
‘Bugün Antalya’ya baktığımız zaman ne yazık k, yeraltı sularına önem verilmiyor’ diyen Çeltik, ‘Kurumlar çok ciddiye almıyor. Burada yöreyi iyi bilen jeoloji mühendisleri, yer bilimleri ve ziraat mühendisleri ile birlikte bir komisyon kurulup değerlendirmeler yapılması lazım. Çünkü yeraltı sularının yüzde 70-80’i ziraatta kullanılıyor. Bunun için zirai üretim çok önemli. Örneğin suya çok fazla ihtiyaç duyan tarım ürünleri yerine daha çok tıbbi aromatik bitkilere geçilebilir. Tabii bunlara da komisyon karar vermeli’ şeklinde anlattı.
‘KİRLENME SORUNU VAR’
Kent merkezinde çok ciddi bir yeraltı suyu sorunun olmadığını belirten Çeltik, ‘Burada ciddi şekilde yeraltı suyunun kirlenme sorunu var. Eski sanayi, yeni sanayi ve organize sanayiye baktığımız zaman bilinçsizce açılan zeminlerden dolayı yerüstünde ne kadar kirli atık madde varsa doğrudan yere ulaşıyor. Ayrıca bahsettiğim büyük sanayi fabrikaları çok fazla su kullanıyor ve kalan kirli suları ne yaptıkları konusunda ciddi soru işaretleri var. Sonuç olarak Antalya kent merkezinde çok ciddi bir kirlilik söz konusu. Rakamlar, veriler, gözlemler ortada’ diyerek tehlikeye dikkat çekti.
KORKUTELİ RİSKLİ
İlçeleri ele alan Çeltik özellikle Korkuteli ilçesini ciddi yeraltı suyu sorunu beklediğini anlatarak, ‘Böyle giderse önümüzdeki yıllarda insanlar içecek suyu bulmakta zorlanacak. Bugün yapılan bahçelerin, emeklerin boşa gidileceği öngörülüyor. Serik ilçesinde de aynı sorunlar meydana gelebilir. Tüm bunlara yanlış tarım politikaları, yeterli bilimsel çalışma olmaması, liyakat olmaması sebep oluyor’ dedi.
YANLIŞ POLİTİKALAR
Antalya’daki ve Antalya yakınlarındaki göllerin kurumasının asıl sebebinin 80’li ve 90’lı yıllarda yanlış tarım politikası izlenmesi olduğunu söyleyen ve diğer sebepleri anlatan Çeltik, ‘Özellikle kurutulan göller, son derece bilinçsizce planlanan ve sadece sayıdan ibaret olan HES ve gölet projelerinin yapılması. Ayrıca tarım politikalarının değiştirilerek kaçak açılan sondajlarla vahşi sulama yapılması, yeraltı suyunda ve göllerde çok sıkıntı yaşanmasına sebep oldu’ diyerek hala önlem alınabileceğini fakat Korkuteli ilçesi için ‘geç’ kalındığını söyledi.
ARZ-TALEP DENGESİZLİĞİ
Avrupa’da üretim yapılırken su ayak izi ve karbon ayak izine bakıldığına dikkat çeken Çeltik, ‘Bizde bu uygulamalar çok önemsenmiyor. Yani siz bir kilo domatesi yetiştirirken kaç litre su kullanıyorsunuz? sorusunun cevabı bizde önemli. Ne yazık ki doğru politika izlenmediği, yeraltı sularından da ücret alınmadığı için suyumuz vahşice kullanılıyor. Bugün bir kilo domates için litrelerce su kullanılıyor. Fakat bir kilo domatesin fiyatı harcanan suyun ücretini karşılayamıyor. Yani burada bir arz-talep denge bozukluğu var’ diyerek bu konuları önemsediklerini ekledi.
‘DOĞA İLE İNATLAŞMAYIN’
İnsanların su kullanımındaki alışkanlıkların değiştiğini aktaran Başkan Çeltik, ‘Dünyadaki suyun sadece yüzde 0,26’sının tatlı su olduğu unutulmamalı. Kaynaklarımız sınırsız değil. Göllerin kuruması ve suların azalmasıyla birlikte iklimde de değişiklikler meydana geliyor. Canlıların da alışkanlıkları değişiyor. O yöreye ait bitkiler ve canlılar neredeyse yok oluyor. Hayvanların yaşam alışkanlıkları değişiyor. Aslında başka bir dünya haline geliyor. Sonuç olarak doğaya mümkün olduğunca müdahale edilmemeli. Doğayı bize uydurmamaya çalışmayıp insan oğlunun doğaya uyum sağlaması çalışılmalı’ açıklamasını yaparak doğayı bilen bilim dallarıyla hareket ederek ortak yaşam sağlanması ve doğa ile inatlaşılmaması gerektiğinin altını çizdi.
‘DAMLA SULAMA TEŞVİK EDİLMELİ’
Ziraatin de doğru yapılmadığına dikkat çeken Çeltik, ‘Yeraltı suyu kullanılan yerlerde çok su isteyen mahsuller ekiliyor. Sulama tesisi yapılıyor ancak salma sulama yaptırılıyor. Damla-sulama teşvik edilmeli. Sulama konusunda çiftçimiz gerçek anlamda uzmanlarca bilinçlendirilmeli. Sularımızı bir şekilde depolayabilmeliyiz. Su tasarruf bilincini ilköğretimde çocuklarımıza işlemeliyiz. Göllerden, akarsulardan, çaylardan gelişi güzel, izinsiz su alımlarına engel olunmalı. Bedel konulmalı. Devletin kurumları bu işe ciddi bakmalı’ dedi.
YÜZDE 50-60 KAYIP
‘İçme suyu şebeklerinde kayıp-kaçağı önüne geçilmeli’ açıklamasını yapan Çeltik, ‘Altyapı diye belediyeler bunu göz ardı ediyor. Antalya merkezde yüzde 50-60 kayıp var. Bazı ana hatlar yan kollar çok eski. Yollar bozulacak, onarım maliyetleri, oy sıkıntısı gibi sebepler yenileme çalışmalarının yapılmamasının sebebi’ bilgisini verdi.
Özel/Dilan ERAY