İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Terörle mücadelede operasyon sayımızı arttırırken, operasyon stratejimizi de nasıl değiştirdiğimizi de okumalıyız. Her türlü kaçakçılığa karşı mücadele ederken, yüksek teknolojili, termal kameralı, güvenlik yolları olan, entegre sınır güvenlik sistemleri yaptığımızı da bilmeliyiz' dedi
ANTALYA’da ‘İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürleri Hizmet İçi Eğitim Semineri’ düzenlendi. Bir hafta sürecek seminerin açılış konuşmasını gerçekleştiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin son 17 yıldaki başarısını yerli malı İHA ve duble yol yapmakla, havaalanı sayısının 56 olmasıyla tarif etmenin artık yeterli olmadığını ifade etti. Soylu, ‘Yerli malı İHA ile terörü nasıl bitirdiğimizi, o duble yolu 2 bin 286 rakımdaki Kars hanlar geçidinden geçirmeyi, o 56 havaalanından birinin Hakkari Yüksekova’da, birinin Şırnak’ta olduğunu görebilirsek işte o zaman bu 17 yıllık dönüşümü doğru şekilde tarif etmiş oluruz. Nicelik açısından değil, bu dönüşüme nitelik açısından bakmalıyız. İçişleri Bakanlığı bünyesinde terörle mücadelede operasyon sayımızı arttırırken, operasyon stratejimizi de nasıl değiştirdiğimizi de okumalıyız. Her türlü kaçakçılığa karşı mücadele ederken, yüksek teknolojili, termal kameralı, güvenlik yolları olan, entegre sınır güvenlik sistemleri yaptığımızı da bilmeliyiz. Trafik kazalarında ölüm oranlarını yüzde 28.5 azaltırken, elimizde bir strateji belgesi ve eylem planı olduğunu bilmeliyiz. İçişleri Bakanlığı bünyesinde takip ettiğimiz dijital dönüşümü, bürokrasinin azaltılmasına ilişkin projelerimizi, buradan sağlanan zaman ve para tasarrufunu, modern hükümet konaklarından, yeni nesil 112 acil çağrı merkezlerine kadar ortaya koyduğumuz yeni anlayış üzerinden Türkiye’ye bakabilmeli ve yaşanan değişimi doğru okuyabilmeliyiz’ şeklinde konuştu.
‘Yıllık işlem hacmi yaklaşık 50 milyona yükseldi’
Nüfus Vatandaşlık İşleri’nin, İçişleri Bakanlığının ve devlet geleneğinin en asli görevlerinden biri olduğunu ifade eden Soylu, ‘Bugün bu kurum, biyometrik verilerle pasaport, ehliyet ve kimlik kartını bir arada verme gibi büyük değişimlere kısa zamanda uyum sağlayabilmişse, bunun altındaki güç yüzyıllara dayanan köklü tecrübemizdir. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüzden, ülke genelinde bin 328 noktadan günde 250 bin vatandaşımız hizmet almaktadır. Bildiğiniz gibi, ehliyet ve pasaport işlemlerinin de devriyle büyük bir iş yükü ve bunun gerektirdiği yatırımlar söz konusu oldu. yeni nüfus müdürlüğü konsepti işte bu yeni dönemin ihtiyaçları gözetilerek oluşturuldu. Özellikle personel takviyemiz ve yeni randevu verme sistemimizle, randevu verme süresi 1 güne, işlem süreleri 8 dakikaya düştü. 2017 yılından sonra yıllık işlem hacmi yaklaşık 50 milyona yükseldi. 3’ü bir yerde projesiyle, pasaport, sürücü belgesi ve kimlik kartı için tek başvuru ve bir kez verilen parmak izi, fotoğraf ve imza ile işlem gerçekleştirilir hale geldi. Türkiye genelinde 801 pasaport başvuru noktası, 808 sürücü belgesi başvuru noktası hizmet veriyor ve müracaattan sonra 3 günde belgelerin sahiplerine teslimi sağlanıyor’ diye belirtti.
‘2019 yıl sonu itibarıyla 44 il ve 11 milyon yapı’
Mekansal Adres Kayıt Sistemi’nin (MAKS) Türkiye’nin dijital alandaki mega projelerinden biri olduğunu kaydeden Soylu, ‘Nüfusa ait bilgilerin tek bir veri tabanında birleştirmesi suretiyle pek çok alanda bürokrasinin azaltılmasına, doğru bilgiye hızlı şekilde ulaşılabilmesine imkan veren bir sistem. Bu sistemle hem yapı ruhsatı başvuruları elektronik ortama aktarılabilecek, hem yerel yönetimlerin dijital dönüşümüne katkı verilecek, hem suç ve suçluların takibinde önemli bir avantaj elde edilecek, hem de ulaşım sağlık, eğitim gibi ulusal hizmetlerin sunumu ile ilgili mekansal analizlerin sağlıklı şekilde yapılması sağlanabilecektir. 2019 yıl sonu itibarıyla 44 il ve 11 milyon yapının MAKS sistemine entegre edilmesi hedeflenmektedir. bu projemiz de nüfus ve vatandaşlık hizmetleri genel müdürlüğümüz tarafından titizlikle yürütülmektedir. Bir diğer önemli projemiz de Dijital Arşiv Projesidir. Bildiğiniz gibi, elinizde bilgi olması yetmiyor, bilgiye ulaşımın da pratik, hızlı ve doğru sonuç veren bir yapıda olması gerekiyor. etrafımızdaki bütün sistemler dijitalleşirken, yıllardır biriktirdiğimiz kayıtların defterlerde kalmış olması, aslında kendi adına bir sorun ve bir bürokratik yük oluşturuyor. İşte bunu gidermek için, tüm nüfus defterleri ve belgelerinin dijital ortama aktarılması projesini başlattık. Halihazırda 251 milyon belge sisteme aktarıldı, sadece 2019 yılında yaklaşık 60 milyon belge aktarıldı ve proje 2020 yılında da tamamlanmış olacaktır. Depolama maliyetinden tutun, arşive erişim hizmetlerinden yıllık ortalama 75 bin belgenin basım masrafına kadar önemli bir tasarruf söz konusu olacaktır. İstediğimiz belgeye sağlıklı şekilde hızlıca ulaşabilmemiz ise bana göre bu projenin asıl çıktısıdır’ diye konuştu.